Hasan Karakaya
Hangi Perinçek?.. Doğu’dan Batı’ya 180 derecelik dönüş!
Hep merak etmişimdir, Doğu Perinçek ile Süleyman Demirel arasında nasıl bir “bağ” olabilir?.. Öyle ya; biri “Mao’cu”dur, diğeri “sağcı” geçinir!.. Daha doğrusu, “Sağcı” görünüp, “Sol”a hizmet eder!..
Böyle bir Demirel’in, Doğu Perinçek’le ne işi olabilir ki?.. Ama, aralarında bir “samimiyet”, bir “hatır-gönül ilişkisi” olmalı ki, Doğu Perinçek;“Ergenekon’dan hapis yattığı” günlerde, cezaevinden Süleyman Demirel’e bir “mektup” yazıp, “rica”da bulunmuş:
“Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşün de, Emine Ülker Tarhan’ı CHP’ye alsın!”
Demirel de bu “rica”yı kırmamış ve “Emine Ülker Tarhan’ın CHP’ye alınmasını” sağlamış!..
OHA VE DE ÇÜŞŞ!
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in A Haber’de gündeme getirdiği bu iddiayı, bugün hatırlamış olmamın sebebi, “Perinçekçi gençler”in, önceki gün “Akit’in binası önünde protesto eylemi” yapmalarıdır...
Dünkü Akit’te, “Sahtekârlar görev başında” başlıklı haberimizde de okuduğunuz gibi, geldiler Akit’in önüne; bağırdılar-çağırdılar, gittiler!..
Biz “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan attılar, “Kahrolsun Amerika” dediler... Sonra da, bir “bildiri” okuyup; Akit’i suçladılar!..
Lütfen “suçlama”ya dikkat:
“İncirlik Üssü’nde Kur’an çiğneyen Coni’lerin yanındasınız!.. Afganistan ve Irak’ta katliam yapan Yankee’lerin yanındasınız!.. Mescid-i Aksa’ya saldıran İsrail askerlerinin yanındasınız!”
Böyle bir “saçmalığa” ne desem acaba?..
“Oha ve de çüşş” desem, yeter mi?..
Be “salak”lar, be “aptal”lar, be “Gezi zekâlı”lar, be “donuk beyinli”ler; hepsi bir yana da, “protesto” için geldiğiniz Akit hakkında, hiç olmazsa“dersinizi çalışıp” da öyle gelseydiniz!..
Behey “gerzek”ler;
“Amerikan ve İsrail yanlısı” dediğiniz bu gazete, söylediğinizin tam aksine; “Amerikan ve İsrail karşıtı, Batı çıkarlarına aykırı yayınlar yaptığı için” kapatılmıştı Almanya tarafından!..
Bundan da mı haberiniz yok?..
ŞULE PERİNÇEK VE IŞİD!
Siz o kadar “cahil”siniz ki; peşinden gittiğiniz Doğu Perinçek’in eşi Şule Perinçek, daha önceki gün akşam; Ülke TV’de, Ersoy Dede’nin “Bıçak Sırtı”programına katılmış ve orada demişti ki;
“Atatürk devrimlerinin yerleşebilmesi için, elbette bazı kellelerin uçurulması gerekiyordu!”
Peki, yazarımız Kenan Alpay ne cevap vermişti Şule Hanım’a;
“Bugün IŞİD de aynısını yapıyor, o da kelle uçuruyor... Sizin zihniyetinizin IŞİD’den ne farkı var?!?”
Sahi, siz hangi ara “Atatürkçü” oldunuz, hangi ara “Mustafa Kemal’in askerleri” oldunuz?.. Daha düne kadar “Mao’cu” değil miydiniz siz?.. Daha düne kadar, “en koyu Atatürk düşmanı” olan sizin lideriniz değil miydi?..
ATATÜRK “PUT VE YÜK” DİYEN KİM?
Hele sorun kendinize;
Peşinden gittiğiniz Doğu Perinçek’in Demirel’le muhabbeti nereden geliyor?..
“Ortak nokta”ları nedir?..
Siz, bunu düşünemeyecek kadar “zavallı” ve fikir yürütemeyecek kadar“kiralık beyin”lere sahip olduğunuz için, bu “ortak nokta”yı ben açıklayayım...
Demirel ile Perinçek’in ortak noktası, her ikisinin de “Dün, Dündür”cü olmalarıdır!.. Her ikisi de, dün “öyle”dir, bugün “böyle!”
“Doğu” ile “Batı” arasında, nasıl ki “180 derecelik fark” vardır, “dünkü”Perinçek ile “bugünkü” Perinçek arasında da, “180 derecelik fark” vardır!..
Dün, Doğu Perinçek!..
Bugün Batı Perinçek!..
Hadi, aksini söyleyin!..
Sizler henüz “portakal” bile değilken ya da “kısa pantolon”la dolaşırken, lideriniz Doğu Perinçek, “2000’e Doğru” dergisinde yazdığı yazılarda“Atatürk’e hakaret” ediyor, bundan dolayı da yargılanıyordu, haberiniz var mı?..
l Tarih 1 Temmuz 1987...
Doğu Perinçek ve derginin Yazı İşleri Müdürü Fatma Yazıcı, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, “Atatürk’e hakaret”ten yargılandılar!..
l Tarih 20 Aralık 1988
Doğu Perinçek, 2000’e Doğru Dergisi’nde yazdığı yazıda; Atatürk için,“Puttu, yük oldu” demişti... “Atatürk heykelleri” için “put” diyen, “Kemalist ideoloji”nin de “yük” olduğunu söyleyen Perinçek; bu yazıdan dolayı, aynı mahkemede yargılandı ve “1 yıl 5 ay 15 gün hapis” cezasına çarptırıldı, iyi mi?..
Bugün, siz de kalkmış;
“İşçi Partisi Öncü Gençlik Üyeleri” olarak, “Atatürk”e sahip çıkıyor, “Akit’i protesto” ediyorsunuz!..
Bizden size ekmek çıkmaz!..
Eğer protesto edecekseniz, gidin “Doğu Perinçek’in evi”nin önünde yapın eyleminizi!.. Çünkü, “26 yıl önce” Atatürk’e “put” diyen, “yük” diyen,“Ağababanız Doğu Perinçek”ten başkası değildir!..
DÜN, EN KOYU ERMENİCİ!
Durun, gitmeyin!..
“Daha karpuz kescez!”
Karpuz keselim ki; içi “kırmızı Mao’cu”, dışı “Kemalist” Perinçek’in ne olduğunu herkes görsün!..
Son yıllarda, “Bir numaralı Ermeni protestocusu” görüntüsü veren ve hatta2005’te gittiği İsviçre’de “soykırım, uluslararası bir yalan” dediği için bir süre gözaltına alınan Doğu Perinçek, acaba “daha önceki yıllar”da ne diyordu?..
Evet, evet; bu Perinçek, kapatılan “Türkiye İşçi Köylü Partisi Dâvâsı”nda yaptığı “savunma”larda ne diyordu?..
Bu “savunma”ları daha sonra “Türkiye İhtilâlci İşçi Partisi Dâvâsı: Savunma” adıyla kitaplaştıran Bay Perinçek, “Ermeni soykırımını Osmanlı İmparatorluğu’nun gerçekleştirdiğini” iddia ediyordu!..
Kitabının “146. sayfa”sında, “Abdülhamit satın aldığı Kürt beylerine kurdurduğu Hamidiye Alayları’nı Ermeniler’in üzerlerine saldırtarak, her iki milleti birbirine kırdırdı ve mücadelelerini yok etmeye çalıştı” diyor, 154. sayfasında ise; “İttihatçı kompradorlar, milli azınlıklar üzerinde de baskı ve katliam politikası uyguladı. Doğuda yüz binlerce Ermeni’yi katletti. Geri kalanlarını da yurtlarından sürdü. Arap ve Kürt milliyetçilerine çeşitli baskılar uyguladı” iddiasında bulunuyordu!..
Dün, dündür!.. Bugün, bugün!.. Sözkonusu kitaplar “Kaynak Yayınları”tarafından basılmış!..
DENKTAŞ FAŞİST, TSK İŞGALCİ!
Durun, daha bitmedi...
Bu Perinçek var ya; bir zamanlar, “Kıbrıs AKP tarafından gözden çıkarıldı!.. ABD ve AB işbirlikçileri Kıbrıs’ı Rumlara satıyor” diyen KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı “gönülden desteklediklerini” açıklamıştı...
Peki; son yıllarda“180 derecelik dönüş” yapan Doğu Perinçek, kendi imzasıyla Aydınlık Yayınları’ndan çıkan “Kıbrıs Meselesi” adlı kitabında ne diyordu?..
Diyordu ki;
“Türk Askeri, Ada’da işgalcidir, Rauf Denktaş da faşisttir!.. Rumlar, Türkler tarafından baskı altına alınmıştır!”
Devam ediyordu:
l “Türkiye’nin işgale dayanarak herhangi bir çözümü Kıbrıs’a zorla kabul ettirmesine karşıyız... Coğrafi federatif sistem adı altında Kıbrıs’ın fiilen taksim edilmesine, Kıbrıs halklarının birbirinden tamamen koparılmasına karşıyız (...) Bugün Rum milliyeti Türk işgalcileri tarafından uygulanan milli baskılar altındadır. Kıbrıs’ta yağma ve talana son verilmelidir.”
Perinçek, kitabın “32. sayfa”sında ise şunları yazıyordu:
l “Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgalinden sonra halkların birbirine kırdırılması, görülmedik bir noktaya ulaşmıştır. Türk işgalinin devam etmesi Yunan askerlerinin adada kalmasına neden olmakta, Kıbrıs’ta yangınlar çıkaran iki süper devletle birlikte adadaki yabancı askeri kuvvetlerdir.”
İşte “46. sayfa”daki satırlar:
l “Türkiye hakim sınıfları, Kıbrıs’taki Türk toplumu üzerindeki baskıları ileri sürerek müdahalede bulundu. Yarın söz gelişi Türkiye’deki Kürt milliyetinin ezildiği ileri sürülerek yabancı bir devlet Türkiye’ye silahlı müdahalede bulunsa, bu müdahale haklı mı olacaktır?”
Ve “65. sayfa”da yazdıkları:
l “Kıbrıs’taki faşist Denktaş yönetimi, bu talan ve yağmayı kendi tekeline almak için kanun çıkarmak gereğini dahi duymaktadır. Bütün bunlar Türk Ordusu’nun silahlı bekçiliği altında yapılmaktadır.”
Ne diyordu Demirel;
“Dün, dündür!”
Perinçek de öyle;
“Dün, dündür!”
KÜRTLER İÇİN SÖYLEDİKLERİ
Biliyorum, lâfı uzattım...
Ama, “Perinçek Belgeseli”ni yarıda bırakmak olmaz... Perinçek’in “Dün, dündür”lerini yazalım ki; “Öncü” değil, ancak “Önlüklü Gençlik” olabilecek çocuklar okusun!.. Bu satırları, “Encümen-i Daniş Üyeleri” de okusun ki,“kiminle işbirliği yaptıklarını” bilsinler!..
Efendim, AK Parti Hükümeti’nin, “30 yıllık PKK terörünü bitirmek” için başlattığı “Çözüm Süreci”ni, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden kaleme aldığı yazılarında ve Ergenekon’dan yargılandığı mahkemede“AKP ve PKK ittifak kurdu” diyerek yerden yere vuran İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek; İşçi Partisi yayını olan2000’e Doğru Dergisi’nin 15 Eylül 1991 tarihli sayısında ve yargılandığı Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde şu sözleri sarfetmiş:
l “Kürt halkı yeni bir devrim yapacak, biji serhilden, biji halkımız. Bir referandum yapacağız, Kürt halkına soracağız. Hakkari’den başlayıp, Antep’e kadar herkese soracağız. Bu topraklarda ayrı bir devlet kurmak istiyor musunuz? Evet mi? Hayır mı?.. Sosyalist Parti iki halkın bir federasyonda birliğini, ortak iktidarını savunacak. Sosyalist Parti Türk ve Kürt halkı arasındaki son köprüdür... Doğuda özel savaşa son vereceğiz, her iki milleti eşit düzeye getirerek sonunda biçim olarak bir federasyonda çözerek son vereceğiz...”
Bunları söyleyen, dahası; Abdullah Öcalan’la birlikte “PKK’nın Bekaa’daki kampları”nı ziyaret edip, teröristlerden “karanfil” alan veya veren “dünkü Doğu Perinçek”tir!..
“Bugünkü Perinçek” ise, “1 numaralı PKK düşmanı”(!)dır!..
Yersen!..
TARİKAT’IN MERKEZİNDE!
Son bir anekdot:
İşçi Partisi Basın Bürosu’ndan önceki gün bana gönderilen bir“mail”de, “Doğu Perinçek’in Fetullah Gülen’le görüşmeyi reddettiği”nin açıklaması veTemmuz 2011tarihli “gazete kupürleri” vardı!..
Perinçek bir TV programında demiş ki;
“1996 yılında, Fetullah Gülen ile bir otel lobisinde kahve içmem ve birlikte bir fotoğraf vermem karşılığında, bana 5 milyon lira teklif edildi ama ben reddettim!”
“Ret gerekçesi” de şuymuş:
“Türkiye’yi tarikat ağı sararken böyle bir fotoğraf vermeye yanaşmadım!”
Peki, “1996 yılı”nda Gülen’le görüşmeyi reddeden Doğu Perinçek, “2006 yılında neredeydi” acaba?..
Ben söyleyeyim;
Perinçek, 2006 yılında; “Fetullah Gülen’in Onursal Lideri” olduğu Zaman Gazetesi’ndeydi... Yani, kendi ifadesiyle, “tarikat ağı”nın merkezinde!..
Kendisi Ekrem Dumanlı tarafından “kapıda karşılanmış”, ertesi günküZaman’da da, Perinçek, neredeyse “dinî bir önder” olarak takdim edilmiş, onun “MİT’i suçlayan” ifadelerine geniş yer verilmişti!..
Zaman Gazetesi, neredeyse “Tam Sayfa” yer verdiği haberinde İşçi Partisi’nin yeni bir yapılanma içerisine girdiğini ve iktidarı hedeflediğiniyazmıştı.
Doğu Perinçek’i yere-göğe sığdıramayanZaman, aynı haberde Perinçek’e“dindar bir imaj” vermekten de kaçınmamıştı.
Din ve dindarlara savaş açan İP Genel Başkanı’nın, “Dini değerlere saygılıyız, misyonerlerle mücadele edeceğiz” sözlerini nakleden Zaman; ayrıca, Perinçek’in şu sözlerini öne çıkarmaktan da geri durmamıştı: “Hazret-i Muhammed büyük bir insandı. Samimiyetle söylüyorum. Türkiye’de Hz. Muhammed’in büyüklüğü tarihi anlama meselesidir.”
Tüm bunlardan sonra, merak ediyor ve soruyorum:
“Hangi Perinçek?”
Doğu Perinçek mi, Batı Perinçek mi?..
“Dünkü Perinçek” mi,
“Bugünkü Perinçek” mi?..
Bu yazı; “Öncü”, daha doğrusu “Bön’cü” gençlere hediyem olsun!..
Otursunlar, okusunlar!..
******************************************************
6-7 Ekim... Elazığ... Ve Kanaltürk’ün logosu!
Çok dikkatli olmama rağmen; bazen, yaptığım “hata”lar gözümden kaçıyor...
Meselâ; “HDP’nin kışkırtması” sonrasındabaşlayan “6-7 Ekim kalkışması”nın tarihini “6-7 Eylül” diye yazmıştım... Herhalde, bu kalkışmayı da “6-7 Eylül olayları”na benzettiğim ve o olaya “şartlandığım”için!..
Dün de, Feyzi İşbaşaran için “AK Parti eski Elazığ Milletvekili” yazacağım yerde, “Eski Erzincan Milletvekili” demişim!..
Ne yalan söyleyeyim, o yazıyı yazarken de, “Akit’in önünde eylem” yapan“İşçi Partili” gençleri kafaya takmış ve liderleri Doğu Perinçek’in,“Erzincanlı” olduğunu düşünüyordum!..
Bazen, böyle şartlanıyor insan!.. Hasılı kelâm; Feyzi İşbaşaran “Erzincanlı değil, Elazığlı”dır!..
Uyaran okurlarıma teşekkür ediyorum...
Bu vesileyle, dünkü Ayna’da yer alan Kaçakçıklıkla Organize Mücadele Şubesi’nin yani “KOM”un ve “Kanaltürk”ün logolarının “birbirinin aynısı”olması meselesine de açıklık getireyim... Bazı okurlarım; “O logo, Kanaltürk’ün eski sahibi Tuncay Özkan döneminden kalma değil mi?” diye sormuş...
Hayır, Tuncay Özkan dönemindeki logo, “çok farklı”ydı.. Şimdiki logo,“Akın İpek’in Kanaltürk’ü satın almasından sonraki logo”dur!..
İlgilileriniz için, tekrar teşekkür ediyorum...
yeniakit