HANİ, KUR'AN KURSLARI KAPANINCA BÜTÜN EVLERİMİZ KUR'AN KURSU OLACAKTI?

HANİ, KUR'AN KURSLARI KAPANINCA BÜTÜN EVLERİMİZ KUR'AN KURSU OLACAKTI?

Değerli Arkadaşlar!.. Bu yaz tatilinde, çocuğuna "hafızlık yaptıran,hatim indirttiren,elif-cüz'ü..." okutturanlara beleş cennet tapusu dağıtmayalım.

Değerli Arkadaşlar!..
Bu yaz tatilinde, çocuğuna "hafızlık yaptıran,hatim indirttiren,elif-cüz'ü..." okutturanlara beleş cennet tapusu dağıtmayalım.

Daha çok Kur'anı OKUMANIN-ANLAMANIN-YAŞAMANIN DA FAZİLETİNDEN behsedelim...

Toplumdaki "itikadi,ahlaki ve ameli sorunlarını" dile getirmeden,üzerinde fazla durmadan sadece bu tür ailelere "cennetten taçlar, tahtlar..." vaad etmeyin,lütfen.

Hadislerde geçen bazı ifadeleri "İslam'ın Genel/Ana İlkeleri" çerçevesinde anlayalım ve anlatalım. O zaman bazı hadisleri sadece "dar anlamı" veya "kelime anlamı" ile yorumlamaya kalkarsanız YANLIŞ veya EKSİK anlayışlara davetiye çıkartırsınız,şu an yaşadığımız hayattaki gibi"

Adam gider kahvehanede oyununu oynar, anne gider komşularla fiskos yapar, çocuk diğer çocukların inadına, "şu sıcak yaz tatilin" de onlar gezip eğlenirken o elinde elif-cüzü ile cami'ye, Kur'an Kursuna gider. Niye? Çünkü geçen hafta ki Cuma namazında İmam Efendi, "çocuğuna Kur'an öğretenin ve öğrettirenin ahiretteki mükafatı"ndan bahsetmişti ya..

"O çocuğun dinleneceği-eğleneceği zaman ahirete ertelenmiştir" artık.."O, cennette eğlenecektir" Çünkü, ahirette onun babasının başına ALTIN'dan TAÇ giydirilecektir ya...Hele bir de Hatim inerse var ya?!?.. Oooooooo!... Niye? Çünkü, "yavrusunu, Kur'an öğrenmeye gönderdi,hatim indirtti,yemek verdi konu-komşuya..

Daha ne yapsın Adam. Bundan iyisi can sağlığı!.. Kendi gitmedi ama? Hatta gitmeyi bile düşünmedi,camiye,cemaaate.. "Ne yani bu yaştan sonra olur mu ayol,el aleme karşı!"

Hem Hocamız ne dedi? "Çocuğunu gönderen Baba"

-"Evet..Evet..Gitsin bizim ufaklık canım...Boş durana kadar.Aval aval sokakta gezene kadar gitsin,sonunda TAÇ var bu işin,değil mi? Hey Çaycı!Gönder 4 Cola-Cola daha..Şu oyun bitsinde akşam balığa gideceğiz.Ahmet Oğlum!..Şişeler hazır mı?

Ne yani, çocuk, Babama altın TAÇ giydirilsin diye mi gidecek Kursa? Eee!.. Şu TAÇ düşkünü baba, acaba niye kendi Babasının başına da TAÇ giydirtmek istemez,sahi? İnanıyorsa TAÇ'A TAHT'A, kendiside rahmetli babasının mezarını MERMER'den yaptırana kadar Kur'an Öğrensin, ölen Baba'ya da TAÇ giydirilsin, öyle değil mi?

Dostlar, anlaşılacağı üzere bu "ironik" cümlelerin muhatabı buradaki Baba rolü değil kuşkusuz...İslam'ın KİTAP ve VAHİY anlayışını pratik değeri olan, hemen şimdi yaşanılabilir bir kitap/ilkeler bütünü/yaşanabilecek şey olarak değil de okundukça kısmeti açan, araba satın alınca veya ev temeli atınca "akıtılan kan"ın yemeğinde okunan, ölen dede/ninenin 7.,40. veya 52'sinde okunan, eş-dost buluşmasında "Amcası,bizim oğlan Kur'an'a
geçti!.." gururunu yaşatması için adeta "nefs"e sos olarak kullandırılan bir kitap anlayışı"

"Biz çocuğu bu dünyada ÇOK MAAŞLI bir iş için eğitelim AMMA, biz ölünce de bari arkamızdan bir Fatiha okuyacak bir oğlumuz olsun".İş ahlakı,ameli,hayatı,iabedeti,kulluğu önemli değil..."

"Sahih Kur'an Anlayışını Dillendiren/ifade Eden" arkadaş ve dostları tenzih ediyorum ama yaza doğru kürsülerde bunlar anlatılıyor..

Ey Din Görevlisi ve İlahiyatçı Arkadaşlar, farklı bir dille ifade etmeye çalıştığım bu "yaşanan acı gerçeklerde" bizlerin payı ne kadardır, düşünüyor muyuz? Güya işin şer'i alt yapısını(?!)oluşturmak"tan daha kötüsü var mı? Bunu bizler ilahiyatçılar/İmamlar söylüyoruz, halk uydurmuyor.Biz yapıyoruz, biz.

Malesef kürsülerde/kurslarda anlatılan RAHMANİ çizgiyi kaybetmiş bir Kur'an anlayışı,sorumlusu biziz arkadaşlar. Bir de bu tür işlerin FİİLEN İÇİNDE OLMAK... "Efendim, bunlar zaten zengin ve cahil.Hatim ve Mevlit ücreti almak caizdir bu adamlardan..Ben almasam eğer"" diye başlayan TERANECİLER, AHİRET var AHİRET....

"7., 40. ve 52'c GECELERE katılmak.. 5 tane Kaside+ 6 sayfa Yasin okuyup da;

-Değerli Dinleyenler,misafirler!..

Rabbimiz,okumuş olduğumuz ayetlerde bizlere hitaben buyuruyor ki:...." dememek/diyememek"

Bol bol 7.,40. ve 52'ci okutan "hayırlı evlatları" öve öve bitirememek.. Hatim indirttirenlere Cennet tapuları dağıtmak"Kur'anı anlamayı hiç önemsemeyip de bir AYIN_ĞAYIN harfini çıkartmak için saatlerce uğraşmak.. Nerdeyse "Artık ben bunu okumayacağım" dedirttirecek kadar bıkkınlık vermek.. .. Bak,bunların hepis bizde,yapanlarda BİZİZ...


Biraz sesli düşününce YAZ KURSLARI DÖNEMİ öncesi bunlar döküldü dudaklarımdan.. Amacım kimseyi övmek veya yermek değil kesinlikle. KİTAP ANLAYIŞI konusunda İLAHİ/NEBEVİ çizgiyi yakalamaya çalışmak"

Bizim gündemimizle bir farklı branştaki öğretmeninin "küçümseme adına söylemiyorum,tespit adına" gündemi farklı değil nerdeyse?

İl içi tayin..İl dışı tayin"Ek ders zamları..maaş zamları..Kim müdür kim yardımcı olacak? Kaç saat ek ders?

Gerçekten hangi amaç için yapıldığı belli olmayan "yüksek lisans" hevesleri,hedefleri değil!..Konuşmayalım mı
bunları? Konuşalım tabi ki.. Ama, ana Gündem Maddelerimiz farklı olmalı, hakkımızı arayalım, yasal mercileri devreye sokalım....

HANİ, KUR'AN KURSLARI KAPANINCA BÜTÜN EVLERİMİZ KUR'AN KURSU OLACAKTI?

Yazın camide az öğrenci var diye : "Artık kurs bitti, gidin" diye, o masum çocukları nerdeyse kovarak gönderen, boş kalan zamanında sipariş aldığı Yasinleri evinde bitirmeye çalışan, hafta sonlarını,mevlitlerde,40.,ve 52'ci gecelerde "ekmek parası" çıkaranlar"

Yazdıklarım "dün gece gördüğüm kötü rüyalar değil", hemen yanı başımda yaşadıklarım, gördüklerim.

Siz görmüyor musunuz?

Baki selamlar...



[email protected]