BM'nin Refik Hariri suikastının araştırılması için kurulmasını istediği özel mahkeme, ülkedeki mevcut gerilimleri daha da artırdı. Hükümet cephesi mahkemeyi sevinçle karşılarken Hizbullah'ın başını çektiği muhalefet mahkemeye karşı bayrak açtı.

Refik Hariri suikastını araştırmak için BM'nin özel bir mahkeme kurma kararı alması Lübnan'daki siyasi saflaşmayı bir kez daha belirginleştirdi. Hükümet cephesi mahkemeyi sevinçle karşılarken Hizbullah'ın başını çektiği muhalefet mahkemeye karşı bayrak açtı.

Lübnan'da hükümette bulunan Suriye karşıtı koalisyon, BM kararını büyük bir memnuniyetle karşıladı.

Başbakan Fuad Sinyora, televizyondan yayımlanan açıklamasında, "Bu mahkeme, hiç kimseye ve özellikle Suriye'ye karşı kurulmamıştır. Bu karar, Lübnan ve Lübnanlılar için baskı ve suça karşı bir zaferdir. Bir tarafın diğerine karşı zaferi değildir" sözleriyle gerilimi azaltmak istese de mahkemenin Suriye'yi hedef alır niteliği koalisyonun memnuniyetinde önemli bir etken.

Hariri ailesinin gazetesi Müstakbel ise kararla ilgili olarak "Mahkeme son değil, gerçeğe doğru giden yolun başlangıcıdır" yorumunu yaptı.

Bilindiği gibi eski başbakanlardan Refik Hariri 14 Şubat 2005'te aracına düzenlenen bir bombalı saldırıyla öldürülmüştü. Suikast sonrasında ABD'nin desteğiyle başlayan eylemler 30 yıl boyunca ülkede asker bulundurmuş Suriye'yi çekilmek zorunda bırakmıştı.

Suikast sonrasında yapılan seçimlerde iktidara gelen Suriye karşıtı koalisyon ABD yanlısı politikalarla bugüne kadar geldi.

MUHALEFET: MAHKEME ABD'NİN ESERİ

Lübnan'daki muhalefetse BM'nin kurma kararı aldığı mahkemeye karşı net bir tavır aldı.

Hizbullah'ın başını çektiği muhalefet Hariri suikastının araştırılmasına tam destek verirken, bunun Lübnan'ın iç meselesi olduğunu belirtiyor. Muhalefetin açıklamalarında, mahkemeyle Lübnan'ın ulusal egemenliğinin zedeleneceği belirtilirken BM kararının ABD baskısıyla alındığı söyleniyor.

Aynı çizgide yayın yapan Sefir gazetesi "New York, Lübnan'la ilgili bir mahkeme düzenlenmesini sağladı. Peki ya Lübnanlıların birliğini kim sağlayacak" yazarak kararın ülke üzerindeki bölücü etkisine değindi.

Hizbullah ise yayınladığı bildiride kararı ABD'nin çabasıyla alınmış ve Lübnan'ın ulusal egemenliğine tecavüz eden bir karar olarak yorumladı.