HDP'den Mansur Yavaş Ve Meral Akşener Resti
T24 yazarı Murat Sabuncu, HDP yönetiminin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kararını altılı masaya ilettiğini söyledi.
T24 yazarı Murat Sabuncu, HDP yönetiminin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili kararını altılı masaya ilettiğini söyledi.
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine bir yıl gibi az bir süre kalmışken, ekonomik kriz başta olmak üzere yaşanan sorunlar muhalefetin adayının kim olacağına dair tartışmaların gündemde kalmasına neden oluyor.
Bu kapsamda yapılan bazı anketlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başta olmak üzere birçok ismin adı öne çıkıyor.
Ancak seçim denkleminde önemli bir yere sahip olan HDP'nin, iki ismi 'veto ettiği' öğrenildi.
T24 yazarı Murat Sabuncu, "Kısa bir süre önce HDP yönetimi bir karar aldı. Ve bunu altılı masada şu an itibariyle en yüksek oyu olan siyasi partinin genel başkanına iletti" dedi; ardından şu bilgileri verdi:
Karar şu: Altılı masa Meral Akşener ya da Mansur Yavaş’ı aday gösterirse HDP cumhurbaşkanlığı için aday çıkaracak. İlettikleri bir diğer konu da şu. Altılı masanın adayı açıklanmadan önce bu masanın bir temsilcisiyle, çıkartılacak adayın şeffaf bir şekilde kendileriyle konuşulması.
Bunu biraz açalım.
Uzun süredir ‘Kürtler Mansur Yavaş’a oy verir’ konuşması yapılıyordu. Ancak önce Kürt siyasetinin önemli ismi Ahmet Türk’ün ‘oy vermezler’ çıkışı, ardından Yavaş’ın Van ziyareti sırasında kalabalık içinden bir kişinin ‘Demirtaş’ı da aramızda görmek istiyoruz’ demesinin Yavaş’ın o an ‘inşallah’ demesiyle aynı anda okunması ve sonrasında basın ekibinin bununla ilgili yalanlayan açıklama yapması. HDP’nin itirazının ana temelleri burada.
Akşener’e de HDP’yi muhatap almayan ve ‘terör’ ile bağlantılı gösteren sözleri nedeniyle karşı çıkıyorlar. Kamuoyu önünde kendileriyle konuşulmasını istemeleri ise; yerel seçimlerde özellikle uzun süredir kazanılmayan büyük şehirlerin kazanılmasında ‘belirleyici aktörlerden biri olduklarının’ seçim sürecinde ve sonrasında önemsizleştirildiğini düşünmeleri.