Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Helal haram

Helal ve haram sadece yiyip içtiklerimizle ilgili değil, yapıp yapmadığımız her şeyi kapsar. Haksızlıklar karşısında susmak da haramdır mesela. Ve “insanların çoğu hüsrandadır”, onun için ilişkilerimize dikkat etmemiz gerek. Sonuçta imtihan oluyoruz! Allah servet ve iktidarı, halklar ve ülkeler arasında evirir-çevirir ve bizleri, mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan eder. Ve bir gün divan kurulur hesap sorulur. O gün Allah’a ortak koşanlar diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, biz de ortak koşmazdık, babalarımız da. Hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Onlardan öncekiler de (peygamberlerini) böyle yalanlamışlardı da sonunda azabımızı tatmışlardı. De ki: “Sizin (iddialarınızı ispat edecek) bir bilginiz var mı ki onu bize gösteresiniz? Siz ancak kuruntuya uyuyorsunuz ve siz sadece yalan söylüyorsunuz.” (En’am-148). “Allah’a ortak koşanlar, dediler ki: ‘Allah dileseydi ne biz, ne de atalarımız O’ndan başka hiçbir şeye tapmazdık, O’nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.’ Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşen sadece apaçık bir tebliğdir.” (Nahl-35)

De ki: Allah’ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı? De ki: Onlar, dünya hayatında, özellikle kıyamet gününde müminlerindir. İşte bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz. De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah’a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” (A’raf-32.33). Sonunda, bu dünyada yaptığımız, yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her şeyden hesaba çekileceğiz, “misgale zerretin hayran yerah ve misgale zerretin şerran yerah.” “Haksızlıklar karşısında susmak” da ağır bir sorumluluk gerektirir bizde. Tabii sorumlu tutulmak için akıl sahibi olmak, hür iradeye sahip olmak ve dini hakikatlerin doğru bir şekilde kendisine ulaşmış olması gerek.

Muhkem nas” ile sabit “Haram fiiller”i şöyle sıralayabiliriz:1.Şirk Koşmak; 2.Haksız Yere Cana Kıymak; 3.İntihar Etmek; 4.Yoksulluk Korkusuyla Çocuklarını Öldürme; 5.Zina Etmek; 6.Livata Yapmak; 7.Allah’ın Evlenilmesini Haram Kıldığı Kimselerle Evlenmek; 8.Muayyen Günlerinde Kadınlara Yaklaşmak; 9.Riba Yemek; 10.Haksız Yere Yetim Malı Yemek; 11.Yetime Kötü Davranmak; 12.Şarap ve Benzeri Sarhoşluk Veren Bir Şeyi Yiyip İçmek; “Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi pisliklerdir, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz.” (Maide-90), 13.Kumar Oynamak; 14.Namuslu Kadınlara Zina İsnadında Bulunmak; 15.İftira Etmek; 16.Allah’a Karşı Yalan Uydurmak: Allah’ın ayetlerini değiştirmek, Allah’ın Adını Anarak Yalan Söylemek; 17.Fitneye Sebep Olmak; 18.Yalan Söylemek; 19.Verdiği Sözde Bulunmamak; 20.Yalan Yere Yemin Etmek; 21.Su-i Zan’da Bulunmak; 22.Başkasına Ait Sırları Araştırmak; 23.Gıybet Yapmak; 24.Kibirlenmek; 25.İsraf, Müsrif/Savurgan Olmak; 26.Cimri Olmak; 27.Ölçü ve Tartıda Hile Yapmak; 28.Kul Hakkı, Birbirlerinin Mallarını Haksız Yollarla Yemek; 29.Riya/Gösteriş İçin İyilik Yapmak; 30.Verdiğini Başa Kakmak ve Gösteriş İçin; 31.Namahrem Olana Bakmak; 32.Kadınların Yabancı Erkeklerin Yanında Başlarını ve Ziynet Yerlerini Açmaları, Erkeklerin Setrül Avret Yükümlülüğünü İhlal; 33.Genç Kadınların Dış Örtülerini Üzerlerine Almadan Dışarı Çıkmaları; 34.Başkasının Evine İzinsiz Girmek; 35.Kur’an’a Temizlenmeden Dokunmak; 36.Allah’ın Rahmetinden Ümit Kesmek; 37.Allah’ın Azabından Emin Olmak; 38.Sihir Yapmak; 39.Ölü Hayvan / Murdar Eti Yemek; “Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Bakara-173); 40.Akıtılmış Kan Yemek; “Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah’a itaatten kopmak)tır. Bugün kâfirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” (Maide-3); 41.Allah’tan Başkası Adına Kesilen hayvanların Etini Yemek; 42.Domuz Eti Yemek; 43.İhramlı İken Kara Avı Yapmak; 44.Farz İbadetleri Yapmamak. Bu işlere aracılık yapmak, düzenlemek, desteklemek, ticaretini yapmak vb. Yukarıdaki fiillerle malul isek, vakit geç olmadan, hesaba çekilmeden nefsimizi hesaba çekelim. Bunları rehber edinmeyelim, eğer bizi kendilerine çağırıyorlarsa onları kendimizden uzaklaştıralım ve biz de onlardan uzaklaşalım.

Veda Haccı hutbesinden; “Ey insanlar! Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmamalısınız: Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın. Allah’ın haram kıldığı canı, haksız yere öldürmeyin. Zina etmeyin. Hırsızlık yapmayın. Lâ ilahe illallah, Muhammedün resulullah deyinceye kadar insanlarla cihad etmek üzere emrolundum.” Evet, sonuçta “müminler için hayat iman ve cihad’dan ibarettir”.

Şunu hiç aklımızdan çıkarmamamız gerek: Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz şeylerden hesaba çekileceğimiz bir gün var. Sonuçta bu dünyada yapıp yapmadıklarımızla ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyacağız. O gün yönetenler ve yönetilenler, yargılayanlar ve yargılananlar birlikte yeniden yargılanacaklar. Ve tek şahid ile ki o da kalplerden, akıllardan geçenleri bilen, kadir-i mutlak ve hüküm sahibi Allah’tır. Ve bugün kiramen katibin her söz ve fiilimizi adil şahidler olarak kaydetmektedirler. Birileri dinleniyor muyum, kayıt altına alan kamera var mı diye endişelenirken bu İlahi Tarassut’u korkarım hiç aklına getirmiyor! Allah (cc) buyurdu: “Ey insanlar! Yeryüzündeki helâl ve temiz nimetlerden yiyin. Şeytanın adımları ardınca gitmeyin. Çünkü o, sizin için apaçık bir düşmandır.“ (Bakara 168)

Keşke yüzümüzü Hak’ka dönsek. Kınayanların kınamalarına, tehdit edenlerin tehdidi ve onların gösterdikleri istikamete değil, Allah’ın rızasının gösterdiği yolda yürüsek ve O’nun rızasının tecellisinin vesilesi olabilsek. “İman ettik” demekle yakamız bırakılıvermeyecek. İman edenlerle etmeyenlerin ayrıştırılacağı bir gün var!. Ya Rab bize Hakkı Hak, batılı batıl göster. Hak’da toplanmayı nasib et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 498 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar