"Heveslenme Latif,düdük gibi ortada kalırsın"

"Heveslenme Latif,düdük gibi ortada kalırsın"

Posta gazetesi yazarı Rauf Tamer, siyasi boşluk olduğunu savunarak açıklamalarda bulunan Abdüllatif Şener'e önemli bir ikazlarda bulundu.

Posta gazetesi yazarı Rauf Tamer, siyasi boşluk olduğunu savunarak açıklamalarda bulunan Abdüllatif Şener'e önemli bir ikazlarda bulundu. Siyasette boşluk olmadığını yazan Tammer, "Fazla heveslenme, düdük gibi ortada kalırsın" uyarısında bulundu.

O kanal senin bu kanal benim dolaşarak 'siyasetteki boşluğu' doldurmaya talip olduğunu söyleyen Şener'e en aklı başında nasihat bakın kimden geldi?

Düzene çekidüzen

Kim söylemişti?

Galiba Erkan Mumcu... Hükümetten istifa ettiği zaman "Parti mi kuracaksınız?" diye soran gazetecilere demişti ki:

- Partiyi şahıslar değil, şartlar kurar.

Haklıydı.

Şartlar yeni bir partiyi gerektirmiyordu. Çünkü yelpazede bir boşluk yoktu.

Eski partisine döndü Mumcu.

Doğrusunu yaptı.

Ama sonrasını bilmiyoruz.

ANAP-DYP bütünleşmesinin niye bozulduğu hâlâ bir muammadır.

Her neyse.

***

Şimdi eğer merkez sağda yeni parti kurmak hevesiyle yollara düşecek olan sinsi ve açıkgözler varsa, onlara derim ki:

- Partiyi şahıslar değil, şartlar kurar.

Nedir bugünkü şartlar?

Uygun mudur?

Hayır, değildir.

Çünkü siyasi yelpazede hâlâ boşluk yoktur. Sadece arıza vardır.

Giderilebilir bir arıza.

***

Hele mevcut partilerden birine tırpan atarak yeni bir parti doğurmak hevesinde olanlar varsa, derim ki sakın ha...

Yakın tarihimizdeki örnekler ortada.

Turhan Feyzioğlu CHP'den gitti de ne oldu?

Demirel'in AP'sinden kopanlar, gidip Demokratik Parti'yi kurdu da ne oldu?

Demek ki şartlar mühim.

Nitekim, Menderes'in DP'sinden sonra kurulan AP, sahiden bir "boşluk" yakalamıştı. Aşı tuttu.

Ve fidan büyüdü. O tamam.

Tüm partiler kapalıyken Özal'ın kurduğu ANAP da tamam. Zamanlama harika... 12 Eylül ürünüdür ama ne yapalım?

Adalet Partisi de 27 Mayıs ürünüdür. Şartlar cuk oturmuştur.

***

Bugünkü partilerin sadece "ıslâh"a ihtiyacı var.

İktidarından ana muhalefetine kadar, meclis içi, meclis dışı... bütün partilerin "tedavi"ye ihtiyacı var.

- Eskiler, yenilenmeli.

- Yeniler, tecrübelenmeli.

- Eskimeyenler, ille hayata sokulmalı.

- Kendini yenilemeyenler, tasfiye edilmeli.

Hepsi o kadar.

Ama "yeni parti" diyorsanız, heveslenmeyin. Düdük gibi ortada kalırsınız. Hele hesaplı, planlı, fırsatçı ve tenezzülcü tarafınız deşifre olmuşsa "Sivas'ın bağları şimdiden gözüktü" demektir.