Hizbullah Zaferi'nin Dünyadaki Yankıları
Dünya basınında "Hizbullah'ın büyük zaferi" ...
Lübnan'da Amerikan destekli Sinyora hükümetini bozguna uğratan Hizbullah'ın, askeri zaferin yanısıra büyük bir siyasi zafere de imza atması dünya basınında "Hizbullah'ın büyük zaferi" şeklinde yer aldı.
1- İngiliz gazetelerinden Telegraph'ın "Hizbullah'ın Lübnan'daki Veto Gücü İran'ın Orta Doğu'daki Etkisini Arttırıyor" başlıklı yazısı:
HİZBULLAH'IN LÜBNAN'DAKİ VETO GÜCÜ İRAN'IN ORTA DOĞU'DAKİ ETKİSİNİ ARTTIRIYOR
Katar'da Arap Ligi'nin himayesinde düzenlenen ve bir hafta süren krizli toplantının ardından Hizbullah'a verilen ödün, tüm ulus genelinde yaklaşık bir yıldır süren karar alma bunalımına son verecek yolu açıyor.
Bu durum ayrıca, Hizbullah milislerinin bu ay başlarında Beyrut'ta rakip gruplarla siper savaşı yapmaya başlamasıyla ortaya çıkan iç savaş tehdidini de ortadan kaldırmış durumda.
Anlaşmanın ilanından sonra şehirde kutlama amaçlı yaylım ateşi sesleri işitilmekle birlikte, Tahran'ın bu son gelişmeyi Doğudaki sorunu kışkırtmak amaçlı kullanacağından korkuluyor.
Öte yandan, Katar'ın başkenti Doha'da ilan edilen anlaşma gereği Hizbullah da dahil olmak üzere tüm Lübnanlı grupların silahtan arındırılması öngörülmüş olmasına rağmen, bu şart dikkate değer bir şekilde,ertelenmiş durumda.
Hizbullah gibi silahlı gruplar askeri güçlerini kaybetmedikçe ve Lübnan ordusu ülkedeki yegane güç garantörü olmadıkça ülkedeki şiddet tehdidi ve kaos ortamına son vermek mümkün gözükmüyor.
Bu anlaşma Lübnan meclisinde çoğunluğu oluşturan Hizbullah karşıtı siyasi blok için de bir yenilgi anlamına geliyor.
Hizbullah'ın iyi eğitilmiş ve silahlanmış savaşçıları Beyrut'un ana caddelerini ve hava alanını ele geçirdiğinde ve şehrin kontrolünü etkili bir şekilde ele aldıklarında parlamento kudretinin çok da işe yaramadığı açığa çıktı böylelikle.
Meclisteki Parlamento çoğunluğunun lideri olan Said Hariri şöyle dedi Doha'da: "Biz bu anlaşmayı kabul ediyoruz, her ne kadar derinden yaralandıysak da." Bu tavize mümkün olan en parlak ışıkta bakmanın yolunu arayan Hariri ayrıca "Anlaşmanın Lübnan'da yeni bir sayfayı temsil ettiğini" de sözlerine ekledi.
Sonuçta anlaşmanın sayesinde Lübnan altı ayın sonunda bir devlet başkanına kavuşabilecek gibi gözüküyor. Cumhurbaşkanı Emile Lahud'un görev süresi Kasım ayında bitmişti, fakat siyasi hizipler arasındaki kavga yüzünden kendisine bir halef seçilemedi henüz.
Doha anlaşmasının ardından Lübnanlı milletvekillerinin bu hafta sonunda General Michel Süleyman'ı cumhurbaşkanı olarak seçmesi bekleniyor.
Hizbullah tarafından bir yıl önce Beyrut'un merkezinde inşa edilmiş protestocu bir köyün de yerinden taşınacağı bildirildi. Lübnan meclisini de yaklaşık bir yıllık kördüğüm sonucu birikmiş bir sürü işten dolayı da zor bir dönem bekliyor. Ülkedeki son üç bütçe de onaylanmış değil.
Ülkedeki "de facto" durumdan dolayı hiçbir etnik grup hükümetin icraatları karşısında açık bir vetoya sahip değil,bu durum artık Hizbullah eli ile değişmiş durumda, ülkedeki şia azınlığın en büyük temsilcisi olan bu grup tek taraflı olarak kabinenin kararlarını durdurmaya kadir" (çeviren: Ozan Kemal SARIALİOĞLU)
2- Amerikan basınından Los Angeles Times gazetesinin değerlendirmesi:
UZLAŞMA DEĞİL HİZBULLAH'IN ZAFERİ
"Bu anlaşma, Lübnan'da askeri ve siyasi gerçeğin kabullenilmesi olarak da yorumlanabilir, 2005 yılında başlayan ve Suriye'yi Lübnan'dan çekilmeye zorlayan laik, demokratik hareketin yenilgisi olarak da görülebilir. Ancak bu gelişme, her halikarda Sedir devrimini demokrasinin zaferi olarak gören ve Suriye'nin geri dönüşünü önlemek için Lübnan'a ciddi miktarda askeri yardımda bulunan Amerika açısından bir yenilgidir. Hamas'ın Gazze'de denetimi almasından bir yıl sonra, bazı açılardan El Kaide'den bile korkutucu bir terör örgütü olan Hizbullah artık zaferini ilan etmiş durumda"
Hizbullah'ın zaferi üzerine dünya basınında çıkan tepkileri aktarmaya devam edeceğiz..
VELFECR