HÜDA- PAR'dan Arakan Çağrısı
HÜDA'PAR 'dan Arakan Çağrısı Yapıldı
HÜDA PAR'dan İslam İşbirliği Teşkilatı'na çağrı: ARAKAN'a Müdahale Edin!
Son günlerde Myanmar'ın Arakan eyaletinde yaşanan Budist Myanmar yönetiminin vahşetine ilişkin açıklama yapanHÜDA PAR Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin, İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) Arakan'a müdahale etmesi çağrısında bulundu. 3 günde 3 binden fazla Müslümanın katledildiği, 100 binden fazla Müslüman'ın da yerinden edildiği olaylarla ilgili konuşan Şahin, “İİT toplanır, ciddi kararlar alıp bu nokta da adımlar atarsa; Myanmar hükümeti ister, istemez geri adım atacaktır. Müslümanların kendi içinde bir birlik oluşturması ve bunun üzerinden bir güce dönüşerek, NATO'nun barış gücüne benzer bir askeri oluşumunun olması gerekmektedir.” dedi. Arakan'da yaşanan olayların Müslümanların sessizliğinden kaynaklandığını belirten Şahin, “Bugün Arakan'da yaşananlar tamamen kendi içerisinde sahipsizliğiyle yaşanıyor. Dünya kamuoyunun sessizliğinden ve İslam aleminin verdiği aciz görüntüden Myanmar hükümeti ve Budist çeteler cesaret alıyor. Arakanlı Müslüman kardeşlerimize yönelik planlarını icra ediyorlar. Köylerini yakmaktan tutun tecavüzlere kadar orada çocuk ölümlerine insanlık dışı feci işkencelere kadar topyekün bir halkı kıyımdan geçiriyorlar. Orada demografik yapıyı dizayn etmekle birlikte coğrafya üzerinde de oynuyorlar. Müslümanları, bulundukları coğrafyadan soykırımla temizliyorlar. Burada bir sahipsizlik söz konusu. Zaten Batı'nın BM'si, NATO'sunun neye hizmet ettiğini biliyoruz. Arakan'da yaşananlar bir noktada BM'nin NATO'nun meşruiyetini sorgular hale getirmekten öte; BM ve NATO Arakan'da yaşananlar karşısında meşruiyetini kaybetmiştir.” şeklinde konuştu.
HÜDA PAR Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Said Şahin
“BU KATLİAMLARIN ARKASINDA EMPERYALİST ÜLKELER VAR”
Katliamların perde arkasında emperyalist ülkelerin olduğuna dikkati çeken Şahin, “Arakan'da yaşananlar devlet düzeyinde yaşanan bir hadisedir. Ve arkasında bir noktada Çin'in olduğu diğer bazı emperyalist ülkelerin olduğu bir meseledir. Oradaki Müslüman kardeşlerimiz terör devleti israil'den farkı olmayan terör şebekesi pozisyonunda olan bir yapının zulmünü yaşıyorlar.” dedi. Nihayi çözümün Müslüman ülkelerin bir birlik oluşturarak bu birlik üzerinden bir güce dönüşmesi gerektiğine değinen Şahin, şunları kaydetti: “Bunun çözümü uluslararası arenada Arakanlı kardeşlerimize zulmeden Myanmar hükümetini sıkıştırmaktır, üzerine gitmektir. İİT toplanırsa, ciddi manada kararlar alırsa, bu nokta da adımlar atarsa, Myanmar hükümeti ister istemez geri adım atacaktır. Tabi bu problemlerin kalıcı çözümü İslam ümmetinin kendi içinde bir birlik oluşturması, bu birlik üzerinden bir güce dönüşmesi gerekirse NATO'nun barış gücü benzeri bir askeri oluşumunun olması ve bu tür durumlarda devreye girerek Müslümanların, mazlumların haklarını savunmak olmalıdır. Zalimin güçlü olduğu bir dünyada Müslümanlar, İslam alemi güçlü olmazsa bu katliamların bu yaşanan zulümlerin çözümü yoktur.
Avukat Hasan Bozdaş
“MYANMAR YÖNETİCİLERİ SOYKIRIM SUÇUNDAN YARGILANMALI”
Uluslararası ilişkiler konusunda araştırmalarda bulunan Avukat Hasan Bozdaş ise, Myanmar'da yaşanan katliamlara sessizliğin ülkelerin kendi çıkarlarından kaynaklandığını ifade etti. Bozdaş, “Myanmar bulunduğu bölge itibarıyla önemli yeraltı kaynakları ve doğal zenginliklere sahip. Ülke kömür, doğalgaz ve doğal taş zengini. Çin, bu kaynaklarla yakından ilgileniyor, adeta sömürgesi gibi davranıyor. Bengal Körfezi ile Çin arasındaki doğalgaz ve petrol boru hattı Arakan'dan başlayarak Myanmar üzerinden Çin'e ulaştırılıyor. İki ülke arasında önemli askeri antlaşmalar ve işbirliği mevcut. Dolayısıyla Myanmar, Çin'i yakından ilgilendiriyor. Uluslararası toplum veya özelde halkları Müslüman olan devletlerin cılız sesinin altında Çin faktörü bulunmakta. Burada Müslüman ülkelerin belki Çin'le olan yakın ilişkileri de bu sessizliğe katkı sağlıyor. Bugün Myanmar yöneticilerinin soykırım suçundan yargılanması gerekirken uluslararası hiçbir girişim yok bu yönde. Bunu küresel ekonomik dengelerin sonucu olarak görmek gerekir.” şeklinde konuştu.
“ELİNDE GÜÇ OLAN DEVLETLER İSTEDİĞİNİ YAPIYOR”
Uluslararası hukukun mazlumlar için geçerliliği olmadığını belirten Av. Bozdaş, şöyle devam etti: “Uluslararası hukukta yaptırım problemi var. Antlaşmaları ihlal edenlere, hukuk kurallarının dışına çıkanlara yapabileceğiniz bir şey yok. Elinde güç bulunan devletler ise menfaatleri doğrultusunda dilediklerini yapıyorlar bunu uluslararası hukuk kılıfına sokuyorlar. Amerika bunu dilediği ülkede yapıyor. Nitekim Afganistan ile Irak'ta yaptığı saldırıları da uluslararası hukukta meşru kuvvet kullanımı kapsamına soktu. Bunu bugün süper güç olarak tabir edilen devletler haricinde biri yapacak olsa, karşısında çok ciddi karşı blok görecektir. Bunun da en büyük sebebi, Müslüman toplumların bir birlikteliklerinin olmaması, kendi iç çekişmeleriyle kendilerini bireysel yalnızlıkları içine gömmeleridir. Henüz aktif bir uluslarüstü Müslüman birliktelik göremedik.”
doğru haber