Hürriyet Reklamın %40'ını Alıyor
CNBC-E Business Dergisi, Haziran ayı sayısını, medya sektöründe yaşanan değişim ve gelişmelere ayırdı. Medya sektörünün cazibesinin kaynağı ne?
CNBC-E Business Dergisi, Haziran ayı sayısını, medya sektöründe yaşanan değişim ve gelişmelere ayırdı. Mehmet Kara'nın hazırladığı "Bütün Gözler Medyada" başlıklı dosyada, Sabah-Atv'nin el değiştirmesi, Ciner Grubu'nun büyük yatırımlarla sektöre geri dönme hazırlığı içinde olması ve yabancıların artan ilgisi nedeniyle medya sektörünün uzun süre kendinden söz ettireceği ifade edildi.
"Yandaş medya" tartışmalarının doruğa çıktığı son günlerde CNBC-E Business Dergisi "Yükselen Sektör Medya"yı mercek altına aldı. Derginin yayın yönetmeni Alper Aköz, son beş yılda Türkiye ekonomisinin ortalama yılda yüzde 7 büyüdüğünü ancak reklam pastasındaki büyüme hızının yüzde 25 civarında gerçekleşerek 4 milyar dolara yaklaştığına işaret etti. Aköz, bu nedenle sektöre yoğun ilgi olduğunu, ancak bu ilginin sadece ekonomik boyuttan kaynaklanmadığını, medya patronluğunun güç ve itibar da kazandırdığının altını çizdi.
CNBC-E Business Dergisi'nde yer alan 54 sayfalık dosyayı hazırlayan Mehmet Kara, medya gruplarının el değiştirmesiyle sektörde yaşanan büyük değişimi irdeledi. Sabah-Atv'nin Çalık Holding bünyesine katılığı tarih olan 21 Nisan 2008'in, Türk medya tarihinde özel bir yerinin olmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Kara, bu satışın yaratacağı etkiyle önümüzdeki dönemde sektörün bütününü değiştirmeye aday olduğunu belirtti. Kara, "Çünkü TMSF'nin el koymasından önce Sabah ve Atv'yi kontrol eden Ciner Grubu, sektörde başa güreşmeye tekrar aday olduğunu ilan ediyor. Ciner Grubu'ndaki hareketlilik ister istemez sektördeki diğer önde gelen oyuncuların pozisyonlarını gözden geçirmelerini gerektiriyor. Tabi bu arada sektöre yeni giren ve büyümek isteyenler, ilk kez bu alana adım atmaya heveslenenler hiç eksilmiyor, bilakis artıyor. Üstelik son 20-30 yılda sektörde yaşanan ve sonu hüsranla biten maceralara rağmen" görüşünü dile getirdi.
Kara yazısında, "Neden Medya?" sorusunu yönelttiği medya grubu temsilcilerinin de görüşlerine yer veriyor.
Doğan Yayın Holding CEO'su Mehmet Ali Yalçındağ, Türk medya sektörüne yatırımın cazibesini şu sözlerle özetliyor:
"Birçok yabancı grup Sabah-Atv ihalesi öncesinde satışla ilgilendi. Fikrimizi soranları teşvik ettik, hepsine de 'Mutlaka bu ihaleye girin sektör büyümeye açık, başlarda belki çok para kazanamazsınız ama geleceği var'dedik. Pazarın cazibesi herkesin bu sektöre atlamasını teşvik edecek. Reklam pastasının herkese yetmeyeceği ortada. Bir noktadan sonra ise konsolidasyonlar gelecek ve bunların içinden bazıları başarısız olacak, yok olacak."
Ciner Yayın Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Sönmez de sektörde faaliyet gösteren veya girmeye hazırlanan yatırımcıları şu şekilde gruplara ayırıyor:
"Medya işine gerçekten herhangi bir ticari iş olarak bakanlar var. Bir de misyon için bunu yapanlar. Genellikle onların da geleceği oluyor, çünkü arkalarında bir kitle var. Bir de siyasal iktidarın oluşturduğu bir medya çevresi var. Genellikle onların ömürleri iktidarların ömürleriyle orantılı oluyor."
Çukurova Holding Medya Grup Başkanı Serdar Çaloğlu ise, Doğan Yayın Grubu'nun "amiral gemisi" Hürriyet'in toplam gazete okuyucusunun yüzde 10'una yakın bir kısmına erişmesine rağmen reklam gelirlerinin yüzde 40'ını aldığına dikkat çekiyor. Terminolojide "güç oranı" denilen ve Hürriyet'te dört olan bu rakamın Sabah gazetesi için iki olduğunu vurgulayan Çaloğlu, önümüzdeki dönemde reklam pastasına eklenecek her yeni dilimin, gazetelerce daha adil paylaşılacağını ifade ediyor.
Mustafa Albayrak, Albayrak Grubunun televizyonda yabancı ortak aradığını ifade ederken, Kanal 7 Grubu'nun yönetim kurulu üyesi İsmail Karahan ise, "medya karlılık açısından cazip bir iş değil" yorumunu yaptı.
Eski Medya patronu Dinç Bilgin de dergiye verdiği demecinde, bugünkü gazeteleri 1985 model olarak nitelendirdi ve "hayallerim var. planlarım var. Kendimi hazır hissediyorum. Evet, medyaya dönmek istiyorum" dedi.