İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Seyyid Muhammed Ali Hüseyni, düzenlediği basın toplantısında başta nükleer teknoloji olmak üzere, İran-ABD müzakereleri, Irak’ın güvenliği ve Filistin meselesi gibi önemli meselelere temas etti.
İslami İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Huseyni, Uluslar arası Atom Enerjisi Kurumu’nun İran’la ilgili yayınladığı ve İran’ın nükleer açıdan temiz olduğuna dair son raporunu olumlu bir gelişme ve İran diplomasisinin zaferi olarak niteledi ve “Eğer Güvenlik Konseyi’nden İran aleyhine yeni bir bildiri yayınlanırsa İran o zaman UAEK ile işbirliğini gözden geçirecektir” uyarısında bulundu.

Hüseyni, sözkonusu raporun İran’ın nükleer teknoloji faaliyetlerinin barışçı olduğunu dünyaya ispatladığını öte yandan İran aleyhinde asılsız iddialarda bulunanların da tamamen aslı olmayan iddia ve yalanlarla gündemi meşgul ettiklerini gösterdiğini söyledi.

UAEK’nun son raporunun İran İslam Cumhuriyeti’nin kendi hakkını savunduğunu ve aynı zamanda bu savunma stratejisinde haklı olduğunu da ortaya koyduğunu belirten Hüseyni, bazı zorba devletlerin dayatmalarından dolayı konumu sarsılan UAEK’nun İran’ın işbirliğinden dolayı yeniden uluslar arası arenada saygın bir konuma geldiğini söyleyerek İran’ın ajansla işbirliğini sürdüreceğinin altını çizdi.

Bush’un tutumunda değişiklik yok aynı Bush

Hüseyni, İran ve UAEK arasında nükleer konuda varılan son anlaşma ve rapordan dolayı ABD başkanı Bush’un sert eleştirilerde bulunmasına dair açıklamalarıyla ilgili soruya da, “Bush’un ve ABD yönetiminin nükleer konudaki tutumunda değişiklik olmadı zaten eskiden de böyleydi, biz bu gibi tutumları göz önüne almaksızın çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” ifadesini kullandı.

BAE’ye İran Baskısı

ABD yönetiminin İran’la iktisadi ilişkilerini geliştirmesinden dolayı Birleşik Arap Emirlikleri’ne baskı yapmasıyla ilgili bir soruya da cevap veren İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Hüseyni, “Bu tutum, BM kanunlarına aykırıdır, her ülke istediği şekilde istediği ülkeyle ilişkilerini geliştirir, ama ABD’nin bu tutumunu biz kendi açımızdan değerlendirerek bölgesel olarak ilkeli siyasetlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

Irak konusunda ABD ile müzakereler

İslami İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Hüseyni, Irak’ın güvenliği konusunda ABD ile Irak’ta yapılan müzakerelerle ilgili bir gazetecinin sorusuna verdiği cevapta da, İran’ın bu müzakerelere, önce Irak’lı yetkililerin ve daha sonra da Amerika’nın resmi talebi üzerine oturduğunu zira Irak’ın güvenliğinin İran açısından son derece önemli olduğunu söyleyerek, Irak yönetiminin bu müzakerelerin devamını istediklerini kendilerinin de bunu değerlendireceklerini zira Irak yönetiminin isteklerinin kendileri açısından öneme haiz olduğunu söyledi.

Laricani ve Solana görüşmesi

Bir muhabirin İran Milli Güvenlik Yüksek Konsey sekreteri Ali Laricani ile AB’nin dış siyaset sorumlusu Javier Solana arasında görüşmelerin ne zaman yapılacağına dair sorusuna da cevap veren Hüseyni, “Sözkonusu görüşme en kısa ve uygun bir zamanda yapılacaktır” dedi.

Irak’ta ABD’nin kaçırdığı İranlı diplomatlar

İslami İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Seyyid Muhammed Hüseyni, Irak’ın Erbil kentinde İran’lı diplomatların Amerika’nın uluslar arası kanunların çiğneyerek kaçırması meselesine değinerek, bu diplomatların aileleriyle görüşmesi konusunda Kızılhaç Örgütü ile temas halinde olduklarını ve Amerika’nın bu zamana kadar bu konuda işbirliği yapacağını bildirdiğini ama bu zamana kadar ABD’nin sözünde durmadığını ve diplomatlarının aileleriyle görüştürülmediğini, Amerikalıların sorun çıkarmaya devam ettiklerini söyledi.

Irak’a yönelik bombardıman

Hüseyni, İran hükümeti, Irak'ın kuzeyini bombaladıkları iddialarına ilişkin olarak, "İran ordusunun ülke sınırlarının güvenliğini korumakta kararlı olduğunu" bildirdi. Hüseyni, haftalık basını bilgilendirme toplantısında, İran ordusunun Irak'ın kuzeyini bombaladığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine, bu haberleri incelediklerini belirtti ve şunları söyledi: "İran-Irak sınırında bazı terörist gruplar yabancı güçlerin de (ABD, İngiltere, İsrail vs.) yardımıyla faaliyet gösteriyor, sınırlarımızı ihlal ediyor, ülkemize silah sokuyor ve askerlerimizle çatışmaya giriyorlar. Son zamanlarda birçok askerimizi öldürdüler. Bölge ülkelerinin sınır güvenliği konusunda işbirliği yapmaları önemli. İran ordusu, sınırlarımızın güvenliğini korumakta kararlı."

Filistinli gruplar

Hüseyni, Filistin'deki siyasi gruplar arasında anlaşmazlıkla ilgili bir soru üzerine de, Filistinli bütün siyasi gruplarla iyi ilişkileri olduğunu ve bu etkiyi kullanmak istediklerini ifade etti. İran hükümeti olarak Filistin'deki grupların birlikte hareket etmelerini ve anlaşmalarını istediklerini kaydeden Hüseyni, "Bu nedenle Filistinli grupları, siyonist rejim İsrail’in onlara karşı büyük bir tehlike olduğunu hatırlatmak için İran'a davet ettik" dedi.

Sözcü, Filistinli siyasi grupların İran'a ne zaman geleceklerinin ise henüz belli olmadığını söyledi.

Devrim muhafızlarındaki yeni atamalar

İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, İran İslam İnkılabı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei’nin Devrim Muhafızları komutanını değiştirmesine ilişkin de, bunun "normal bir değişim" olduğunu belirtti. Sözcü, bu değişimde ABD'nin son zamanlarda Devrim Muhafızlarına karşı girişimlerinin herhangi bir etkisi olmadığını söyledi. (İslam İnkılabı rehberi Ayetullah Hamaney, dün akşam 10 yıldır Devrim Muhafızları komutanı olarak görev yapan Yahya Rahim Safevi'yi danışmanı olarak atayarak, yerine Muhammed Ali Caferi'yi tayin etmişti.

Bölgede İşgali Kabul Etmiyoruz

İslami İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, Amerika’nın bölge genelindeki işgalci siyasetlerine ilişkin bir soruya da, İran İslam Cumhuriyeti ve Ahmedinejad hükümetinin kesinlikle bölgenin işgalini kabul etmediğini, işgalcilerin derhal bölgeden çekilmesini ve bölgenin güvenliğinin bölge ülkelerince sağlanmasından yana olduğunu ve İran’ın bu konuda bölge ile iyi ilişkiler içinde olduğunu bu konuda her türlü işbirliğine de hazır olduklarını söyledi.

ABD’nin Ortadoğu’yu sultasına geçirmesine dair bir soruya da cevap veren Hüseyni, Amerika’nın bu siyasetlerinin yenilgiye uğradığını ve ama bir türlü bu yenilgisini kabule yanaşmadığını belirterek, Amerika için en iyi olanın bölgeye dışarıdan bir güç olarak gelmenin ne kadar yanlış olduğu gerçeğini görmesi olacağını tavsiye etti.

Putin Ahmedinejad’a söz verdi

İran’ın nükleer enerji santralı Buşher’in ne zaman biteceği ve Rusya’nın bu santralle ilgili taahhütlerini yerine getirip getirmeyeceği konusundaki soruya da Hüseyni, Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in, iki hafta önce Şanghay Zirve Toplantısı’nda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a, Rusya’nın Buşehr nükleer enerji santralini bitireceğini dair söz verdiğini söylediğini iletti.

Beradei’nin raporu 5+1’i böldü

Bir muhabirin, UAEK’nun İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili son raporu hakkında Almanya’nın tutumunun Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi arasında bir çatlağa neden olup olmayacağına dair bir soruya da, “Geçmişte de, 5+1 grubu arasında bu konuda derin ihtilaflar vardı. Bundan dolayı da gerçekleri görmeye yakın ülkeler bu konuda diğer dayatmacı ülkelerden uzaktı.Bunun için bu gibi çatlaklar normaldir” dedi.

İsveç’in İslam dinine hakareti

İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, İsveç’te sözde karikatür kanalıyla İslam peygamberi ve müslümanlara yönelik hakaretlerin kabul edilemez olduğunu belirterek, İran’ın bu duruma şiddetle itiraz ettiğini, İran’ın İsveç büyükelçiliğinin bu konuda itirazını İsveç’e ilettiğini aynı zamanda Tahran’daki İsveç büyükelçisine nota verildiğini belirtti ve “Müslümanların dini değerlerine yönelik komploların arkasında siyonistler bulunmaktadır, siyonistlere bağlı medya bunu tahrik etmektedir” dedi.

ABD nükleer holocastın hamisi

Amerikan başkanı Bush’un İran’ın nükleer faaliyetlerinin bölge için kabul edilemeyeceği ve bölge için nükleer holocast manasına geleceğine dair açıklamalarına de cevap veren Hüseyni, “nükleer holocastın hamisi Amerika’dır, zira dünyada atom bombasını ilk kullanan ve Japonya’nın Hiroşima ve Nakazaki kentinde yüzbinlerce sivilin ölmesine neden olan İran değil, Amerika’dır” dedi.

İran terörizmin en büyük kurbanı

Hüseyni, İran’ın hiçbir ülkeye saldırmadığını aksine saldırıya uğradığını ve bunun en bariz örneğinin de devrik Saddam rejimi tarafından Amerika’nın desteğinde İran’a yönelik saldırı olduğunu belirterek, “o dönemde İran’a yönelik saldırılarda bizzat ABD’nin Irak’a verdiği kitle imha silahları kullanılmıştır” dedi. Hüseyni, İran’ın batılı ülkeler ve özellikle Amerika’nın desteklediği ülkelerce desteklenen terörist grupların saldırılarına maruz kaldığını belirterek, “İran’ın terörizmin en büyük kurbanı olduğunu ama garip olanın hem de teröristlere destek veren ülkeler tarafından İran’ın terörle suçlanmasıdır” dedi.

MNA