Hz. İsa(a.s)'ın Risaleti
İnsanların hidayeti için İncil'in indirilmesiyle birlikte Hz. İsa (a.s), peygamberliğini duyurdu ve her yönlü faaliyetini başlattı.
İnsanların hidayeti için İncil'in indirilmesiyle birlikte Hz. İsa (a.s), peygamberliğini duyurdu ve her yönlü faaliyetini başlattı. Yahudilerin hidayeti ve de azgınlıklarına sebep olan etkenleri ortadan kaldırmak için nice zorluklara göğüs gerdi, nice fedakârlıklarda bulundu.
Makam sevdalısı olan ve İsa'nın (a.s) gelmesiyle makamlarını kaybetme korkusu taşıyan Yahudilerin önde gelenleri, bir araya gelerek İsa'nın ilerleyişine engel olabilmek için ne yapmaları gerektiği etrafında istişare etti ve sonuç olarak toplumda kargaşa çıkarmanın ve halkı ayaklandırmanın kaçınılmaz olduğu yönünde ittifak sağladılar.
Hz. İsa (a.s), bu komplolar karşısında dağ gibi dayandı ve insanların hidayetinden el çekmedi. Bir yandan Hz. Musa'nın (a.s) getirmiş olduğu dine yakıştırılmaya çalışılan hurafeleri ve ortaya çıkarılan tahrifleri açıklıyor ve öte yandan da eşi ve benzeri olmayan Allah katından görevlendirildiğini, Allah'ın elçisi olduğunu kanıtlamak için Allah'ın izni ile hastalara şifa veriyor veya ölüleri diriltiyordu.
Hz. İsa'nın (a.s) Akıbeti
Hz. İsa'ya (a.s) inananlar her gün biraz daha çoğalıyordu, onların çoğalmasıyla birlikte Yahudilerin önde gelenleri tarafından uygulanan baskılar da artıyordu. Artık Hz. İsa'yı (a.s) öldürmeye karar vermişlerdi.
Yüce Allah, İsa'yı (a.s) onların gözünden sakladı ve onlar İsa'ya (a.s) benzeyen birini astılar ve böylece de İsa'yı (a.s) astıklarını sandılar. Kur'ân-ı Kerim bu gerçeğe şöyle vurgu yapmıştır:
"Hâlbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler, bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Bilâkis, Allah onu kendi katına kaldırmıştır. Allah izzet ve hikmet sahibidir."( Nisâ, 157-158)
Hz. İsa (a.s) öldürülmediğine göre "haç" meselesinin ve ona ekledikleri mantık dışı iftiraların hiçbir gerçek yanı ve bilimsel dayanağı yoktur. Günümüz Hıristiyanlarının, "İnsanlar, ömürleri boyunca herhangi bir günah işlemeseler dahi yaratılış olarak günahkârdırlar!" veya "Hz. İsa (a.s) insanları cehennem azabından kurtarmak için onların yerine asılmıştır." gibi yakıştırmaları da aynı türdendir.