Rabia Platformu Sözcüsü gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılması ve yaklaşık 4 aylık tutukluluk süresinin ardından ilk kez hakim karşısına çıktığını anımsattı.

Yargılanmaya karşı yeni bir tepki olarak İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'nin yargılanması için bir "vicdan mahkemesi" oluşturulacağını belirten Dilipak, Sisi'nin yargılanmasına ilişkin hareketin dünya çapında büyük etki ve tepki oluşturacağını ifade etti.

Sisi'nin yargılanması için suç duyurusu, ardından iddianamenin hazırlanması ve uluslararası yargılamanın gerçekleşmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını aktaran Dilipak, şöyle konuştu:

"Bu konuda Türkiye'nin birçok yerinde konferanslarımız devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde darbenin 100. gününe ilişkin konferanslar düzenledik ve düzenlemeye devam edeceğiz. Önümüzdeki günlerde de Adeviye'nin yani Rabia'nın ve Guta'nın 100. günü hatırlanacak. Toplumsal vicdanı harekete geçirmek için bir takım etkinlikler düzenleyeceğiz."

Dilipak, Mısır ve Suriye'deki olayların devam ettiğini, batının bu konudaki vurdumduymazlığının da sürdüğünü dile getirdi. Darbeye, "darbe" diyemeyen bir Avrupa ve Amerika bulunduğunu belirten Dilipak, şöyle devam etti:

"Bu olaylar karşısında darbecilerden şikayetçiler ama bunu yerine getirecek olan tek alternatif var, Mursi'nin görevine devam etmesi. İhvan'ın, hem Mısır hem Suriye, hem de Gazze'de iktidarda olması özellikle İsrail'i varlık ve gelecek kaygısına sevk ediyor. Bugünkü sorunların ve devam eden krizin asıl sebebi de budur. İsrail'in varlık ve güvenlik endişesinden yola çıkarak batının kendi entelijansası bu bölgeyi sürekli çatışma halinde tutarak özellikle Suriye'de olduğu gibi toplumun bütün kesimlerini çatışma içerisine çekerek zaman kazanmaya çalışıyor. Zaman içerisinde de kriz giderek derinleşiyor."

"Batı çifte standart uyguluyor"

Dilipak, batının Mısır ve Suriye olaylarında çifte standart uyguladığını, Avrupa demokrasisinin hayatta bir karşılık bulmadığını savundu.

Birleşmiş Milletler, İslam Konferansı, Arap Birliği ve Afrika Birliğinin fonksiyonsuz hale geldiğini ileri süren Dilipak, "O zaman yeni bir dünya ve uluslararası düzene ihtiyaç var. Şu an bu konuşulmaya başlandı" dedi.

Rabia işaretinin etkilerinden de bahseden Dilipak, işaretin gazeteler, sosyal medya ve internet sayfaları aracılığıyla dünyaya yayıldığını belirtti. Mısır ve Suriye'deki olayların hala devam ettiğini ifade eden Dilipak, şunları kaydetti:

"Bundan sonrası için adaletten, barıştan yana ve yeni bir dünya dünya düzeninin oluşması konusunda bir talep oluştu. Rabia işareti bardağı taşıran son damla oldu. İşaret, toplumun şuur altını harekete geçirdi. Bütün insanlığı harekete geçirdi. İslam dünyası başta olmak üzere bütün dünyada olumlu tepkiler aldı. Rabia işareti, Türkiye'de umduğumuzdan daha fazla yer buldu. Biz toplumsal vicdanın bu sürece geniş bir şeklide katılmaya devam edeceğini ve önümüzdeki günlerde bunun sadece bir protesto değil bir umut patlamasına dönüşeceğini düşünüyoruz."