İki milyon Müslüman, Terviye Günü'nü geçirmek için  Mina bölgesine akın ediyor

İki milyon Müslüman, Terviye Günü'nü geçirmek için Mina bölgesine akın ediyor

Müslüman hacılar, Arafat Dağı'na çıkmadan önce dünya Müslümanları için en büyük inanç yolculuğuna başlamak üzere Suudi Arabistan'ın batısındaki Mina'ya akın ediyor.

Bu Cuma sabahı, Müslüman hacılar Terviye Gününü geçirmek için Suudi Arabistan'ın batısındaki Mina'ya akın etti ve böylece dünya Müslümanları için en büyük inanç yolculuğu başlamış oldu.

Hacılar, yarın Cumartesi günü haccın en büyük ibadeti olan Arafat'a hazırlık amacıyla 6 gün süren hac ibadetinin ilk durağı olan Mina'da terviye gününü geçirecek.

Terviye gününde hacılar vakitlerini dua ederek, zikrederek, tefekkür ederek ve Hac ibadetini tekrarlayarak geçirirler: “Ey Allahım, senin emrinde, senin emrinde, senin emrinde hiçbir ortağın yoktur. Hamd, bereket ve mülk senindir, senin ortağın yoktur.” diyerek TELBİYE getirirler.

Ayrıca Mina'da beş vakit namaz kılıyorlar ve yarın güneş doğduktan sonra Yukarı Arafat'a doğru yola çıkmadan önce geceyi orada geçiriyorlar.

Hacıların Arafat'ta durmaya hazırlanmak için iman ve takva ile kendilerini bu günde tüketmelerinden dolayı "Terviye Günü"ne bu adın verildiği rivayet edilir. Mina , Mekke ile Müzdelife arasında, Kabe'nin 7 km kuzeydoğusunda yer almaktadır.

Mina, kuzey ve güney tarafı dağlarla çevrili bir vadidir ve yalnızca Hac döneminde yerleşime açıktır.

TERVİYE NE DEMEKTİR

Sözlükte terviye “düşünmek, akıl yormak; sulamak, suya kandırmak” mânalarına gelir. Terviye gününün ilk anlama göre adlandırılmasıyla ilgili üç görüş kaydedilir. Birincisi bunu, Hz. Âdem’in Kâbe’yi inşa ettikten sonra tefekkürde bulunup rabbine yönelerek bu ameli karşılığında nasıl bir mükâfatı hak ettiğini sorması, Cenâb-ı Hakk’ın tavafın ilk şavtından itibaren günahlarının bağışlanacağını bildirmesi, Hz. Âdem’in mükâfatın arttırılmasını talep etmesi üzerine Kâbe’yi tavaf eden evlatlarının da bağışlanacağı müjdesini alması, tekrar ısrar edince tavaf yapanların bağışlanmalarını diledikleri bütün mümin evlâtlarının günahlarının bağışlanacağını öğrenmesiyle; ikincisi, Hz. İbrâhim’in terviye gecesi rüyasında oğlunu kurban ettiğini görünce rüyanın rahmandan mı şeytandan mı olduğunu düşünmesi, arefe gecesi de aynı rüyayı görünce rahmandan olduğunu anlamasıyla; üçüncüsü Mekke halkının terviye günü Mina’ya çıkıp orada ertesi gün Arafat’ta okuyacakları duaları düşünmeleriyle ilişkilendirmiştir. Terviyenin ikinci anlamından hareketle de üç görüş ileri sürülmüştür. Bunlara göre Mekkeliler’in hacılar için su depo ettikleri ve arefeden bir gün önce hem hacılara hem hayvanlarına su vererek onları suya kandırdıkları, arefe gününe hazırlık olmak üzere Arafat’a su götürdükleri yahut günahkâr insanların susuz kimseler gibi Allah’ın rahmet deryasından kana kana içmeleri sebebiyle bu güne terviye adı verilmiştir (Râzî, V, 173)