"İmamoğlu'nun Başarısı Ali Babacan’ı Umutlandırdı"
Selvi: İmamoğlu’nun başarısının Ali Babacan’ı umutlandırdığı söyleniyor
BABACAN’IN MESAJLARI
Ekrem İmamoğlu’nun başarısının Ali Babacan’ı umutlandırdığı söyleniyor. Altı ay önce isteksiz bir görüntü çizen Babacan, ramazan ayında 15’er kişilik iftar programları düzenlemiş. ’Ali Babacan çok heyecanlı. Atanmamış Macron gibi’yorumları yapılıyor. Abdullah Gül, önplanda gözükmek yerine Ali Babacan’ın partinin başına geçmesini istemiş. Babacan’ın hızlı bir giriş yaptığı söyleniyor. İstanbul ve Londra’da ekonomistler ve işadamlarıyla görüşmeler yapmış. Kuracağı partide AK Partili isimlerin yanı sıra sosyal demokrat ve liberallerin olmasına özen gösteriyor. Babacan’ın konuşmalarında iki mesaj ön plana çıkıyor:
1- Biz yeni bir hareketiz.
2- Sadece AK Parti tabanını hedeflemiyoruz.
Konuşmaları iki nokta üzerine odaklanıyor:
1- Özgürlükler
2- Ekonomi
Ali Babacan’ın başlarda Ahmet Davutoğlu’nu da aynı çatı altında tutmak istediği biliniyordu. Ancak yollar ayrılmış.
İstanbul seçimleri yeni parti kurma çalışmalarını yürütenler açısından da önemli olacak. Çünkü Gül-Babacanekibinin önlerine sonbahar diye bir takvim koydukları söyleniyor. İstanbul seçimlerinin sonucuna göre ya 2019 sonbaharı ya da 2020’nin sonbaharı...
ERDOĞAN’IN HAMLESİ NE OLACAK?
abii Erdoğan bu arada hangi hamleleri yapacak?
İstanbul seçimleri için kırgın AK Partililerin ikna edilmesini öncelikli hedef olarak belirledi. Kırgın AK Partililer diyoruz ama bunlar niye kırılmış? AK Parti bu yönde bir çalışma yaptırdı. İlk sırada ’kibir’ geliyor. Sonra ekipçilik. Belediye hizmetlerinden kaynaklanan sorunlar onu takip ediyor. Ama işin özü, ’adam yerine konulmamak’.
Erdoğan, İstanbul’dan sonra halkayı genişletip ülke çapında kırgın AK Partilileri kucaklamak için bir seferberlik başlatabilir. Zaten Bülent Arınç ve Cemil Çiçek’in Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nda görev alması, yıllar sonra Abdulkadir Aksu ve Faruk Çelik’in hatırlanması bu yönde bir adımdı. Ayrıca Gül-Babacan partisinin etkinliğini azaltmak için ’çevreyi boşaltma’ hareketiydi.
Kimi buna fabrika ayarlarına dönme diyecek, kimi evin içini düzenleme. Netice itibarıyla ihtiyaç olduğu ortada. 2014’te 669 bin oy farkıyla kazanılan İstanbul’da 31 Mart’ta 13 bin oyla geriye düşmek her şeyi anlatmaya yetiyor."