Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

İnsanlar çizgilere mi, çizgiler insanlara mı uymalı?

Parklardan ve yeşil alanlardan geçerken çok defa beni rahatsız eden bir durumla karşılaşırım. Yürüyüş güzergâhlarının veya geçitlerin çoğu zaman insanlar hiç düşünülmeden yapıldığına şahit olurum. Özellikle o park veya yeşil alandan başka bir yere geçilme durumu söz konusuysa insanla alay edildiğini hatta zulmedildiğini görürsünüz. Sanki labirentli bulmacalarda çıkış yolunu bulmanızı istemişler gibidir.

Abartmıyorum, bu durum bana insanları çizgilere taptırma gibi çok ağır geliyor.

Demek ki benim gibi düşünen epeyce insan olmalı ki bu güzergâh ve çizgilere uymayıp kendilerine en kestirmeden ortak bir yol edindiklerini görüyoruz, tabi ki biz de oradan gidiyoruz.

Bu arada bizim bu yaptığımıza kızıp homurdananları da görüyoruz;

“Şuraya yol yapılmış, ama birileri illa ki buradan gitmiyor, çimenleri çiğniyor, bizim insanımız adam olmaz” gibisinden söyleniyorlar. Bizim de;

“İnsanlar çizgilere uymaz, çizgiler insanlara uyar, çizgiler insanlar için çizilir” diye böylelerine cevap verdiğim oluyor.

Buraların projelerini çizen belediye yetkilileri baştan bunu düşünmemiş olsalar bile daha sonra insanların yol edindikleri güzergâhları dikkate alarak yolları değiştirmelerini istiyoruz.

Sadece park ve yeşil alanlarda değil hayatın tamamında çizgiler insanlara uymalıdır, insanları çizgilere taptırma zorbalığından vaz geçilmelidir. Kimse bunu kural tanımama olarak kabul etmemelidir. Elbette insanlar düşünülerek çizilmiş çizgiler de vardır.

Gelelim çok daha önemli bir çizgi konusuna.

Camilerdeki namaz saflarını İslam mı belirleyecek yoksa halı firmaları mı, özellikle ilk safın nasıl oluşması gerektiğini?

Camide saf nasıl oluşur? İmamın tam arkasına duracak kişi safın çivisidir, saf bu noktadan başlar, sonra bunun sağına ve soluna insanlar dizilirler. İmamın arkasındaki bu kişi inşaata duvar örülürken çivinin çakılıp ipin çekildiği noktadır.

Allah Allah, bir de bakıyoruz imamın arkasındaki böyle bir kişi yok, orasını boş bırakmışlar sağına ve soluna dizilmişler. Niçin kimse yok? Halı firması öyle buyurmuş, öyle arzu etmiş, halılardaki çizgi imamın hemen yirmi beş otuz santim arkasına konulmuş, tabi oraya da bir kişi sığmıyor, asıl olması gereken kişi yok. Hiç kimse de halı firmasının bu şekilde tefrişine itiraz etmiyor. Dikkat edelim, bu boşluk safların başka yerlerindeki rast gele boşluğa hiç benzemez.

Başta imam kardeşlerimiz ve müftülüklerin bu konuya el atmalarını bekliyoruz.

Bu yazı toplam 435 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar