İran Amerika'yı Yenilgiye Doyuracak!
Hakan Albayrak, İran'a karşı savaşa hazırlanan Amerika'yı nelerin beklediğini yazdı..
Hakan Albayrak "ABD İran'a saldırdı da ne oldu?" başlıklı yazısında: "Hep söyledim, yine söylüyorum: Amerikalılar yenilgiye doymadılarsa İran onları doyuracaktır inşaallah" diyerek Amerika'nın karşılaşacağı akibeti özetledi.
Hakan Albayrak'ın bu ufuk açıcı ve umut dolu yazısını haber bölümünde sunuyoruz
"ABD İran'a saldırdı da ne oldu?"
"ABD İran'a saldırırsa ne olur?" diye sormadan evvel, "ABD İran'a saldırdı da ne oldu?" diye sormak lazım.
1980'de İran'a savaş açan Irak (daha doğrusu Saddam rejimi), ABD'nin tam desteğine sahipti.
ABD, Saddam rejimine dünya kadar silah verdi, hatta biyolojik ve kimyasal silah üretimi için yardımcı oldu, ayrıca büyük miktarda borç para sağladı.
Avrupa ülkeleri de İran'a karşı Saddam rejiminin yanında yer aldılar.
Batı, Saddam üzerinden, elbirliği ile, İran İslam Cumhuriyeti'ni boğmaya çalıştı.
Tam sekiz yıl boyunca bütün güçlerini bu iş için seferber ettiler.
Sonuçta İran, yüzbinlerce insan ve onmilyarlarca dolar kaybetti.
Ama savaşı kaybetmedi!
Üstelik, savaştan sonra, onca yıkıma rağmen, kendini çok daha güçlü bir şekilde yeniden inşa etti.
***
1980'deki İran yönetimi (1979 devrimiyle işbaşına gelmiş olan mollalar), siyasi ve askeri tecrübe bakımından sıfırın altında seyrediyordu.
Devrim rüzgârları İran ordusunun kurmay kadrolarını sağa sola savurmuştu.
İran'ın yegâne gelir kaynağı olan petrol ihracatında büyük sorunlar yaşanıyordu.
Teknik imkânlar yetersizdi ve Batı ambargosu bu yetersizliğe tuz biber ekiyordu.
Had safhadaki yedek parça sıkıntısı cephedeki askerlere kök söktürüyordu.
O şartlarda ABD ve müttefiklerine karşı destansı bir direniş sergileyerek bayrağı yükseklerde tutmayı başarmış olan İran'ın bugünkü şartlarda yazacağı destan çok daha büyük olacaktır inşallah.
***
Şah döneminde ABD'nin şahsiyetsiz bir uydusu olan ve petrol rezervlerini tüketmekten başka bir şey beceremeyen İran devleti, İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşu sayesinde şahsiyet kazanmış ve 1980-88 savaşından çıkardığı dersler sayesinde de siyasetini, iktisadını, sanayisini, askeriyesini alabildiğine geliştirerek bölgesel bir süper güç ve küresel bir aktör haline gelmiştir.
Dün, Şah döneminden kalma ABD yapımı Stinger füzelerinin üç kuruşluk menziliyle iktifa etmek zorunda kalan İran, bugün kendi uzun menzilli füzelerini üretiyor.
Dün Suriye'den başka kayda değer müttefiki olmayan İran, bugün Çin'den Venezüella'ya kadar bir sürü devletle stratejik işbirliği içinde"
Dün kendi topraklarında tutunabilmek için canını dişine takan İran, bugün İsrail'in burnunun dibi başta olmak üzere dünyanın bütün topraklarında düşmanına saldırabilecek durumda"
En önemlisi: ABD askerleri bir an önce sağ salim evlerine dönmeyi her şeyden önemli görürken, İranlı Devrim Muhafızları alınlarına şehadet bantları bağlayıp bütün gemileri yakıyorlar!
***
Kerbela hadisesinden günümüze kadar geçen 1300 küsûr yıllık zaman dilimini 'an' gibi idrak eden Devrim Muhafızları için 1 günlük savaşla 1000 günlük savaş arasında fark yoktur.
Aşk ve şevklerinde hiçbir azalma olmadan savaşır, verdikleri şehitlere ve aldıkları yaralara aldırmadan savaşı güle oynaya uzatırlar.
İran'a saldırmak demek, uzun soluklu bir savaşı göze almak demektir.
Bu, hiç ABD'ye göre değil!
Kesin zafer geciktikçe maneviyatları bozulur ABD askerlerinin
Uzun soluklu savaşlarda solukları kesilir.
***
İkinci Cihan Harbi'ne Nazi Almanya'sının pili bitmek üzereyken dahil olup 'toplu sonuçları' alan ABD'nin dillere destan askeri karizması (!), 1950'li yıllardan beri saplandığı bataklıklarda sürüm sürüm sürünmüyor mu?
Komünizmi Kore topraklarından sileceklerdi, silemediler.
Vietkong'u dize getireceklerdi, getiremediler.
Lübnan'da kontrolü sağlayacaklardı, sağlayamadılar.
Somali'ye vaziyet edeceklerdi, edemediler.
Kararlı bir direnişle karşılaştıkları her yerde darmadağın oldu ABD orduları.
Irak'ta da darmadağın oluyorlar.
Hem de, Irak direnişinin 'eksik' ve dağınık olmasına rağmen darmadağın oluyorlar.
1980-88 savaşında kazandığı muazzam tecrübeyi artı Hizbullah/İslami Cihad tecrübelerini- kuşanmış ve o savaşta ortaya koyduğu gücü yüze katlamış bir İran'ın tam kapasiteli mukavemetiyle nasıl baş edecekler?
Zerre kadar hazırlığı olmadan girdiği uzun soluklu bir savaştan alnının akıyla çıkan İran, hazırlığın dibini bularak gireceği uzun soluklu bir savaşta nasıl alt edilecek?
***
Hep söyledim, yine söylüyorum:
Amerikalılar yenilgiye doymadılarsa İran onları doyuracaktır inşaallah
velfecr