İran'da "Kutsal Savunma Haftası"

İran'da "Kutsal Savunma Haftası"

İran'da ''Kutsal Savunma Haftası'' etkinlikleri kapsamında ülke genelinde çeşitli törenler düzenlendi

Sekiz yıl süren İran-Irak savaşının başladığı günün yıl dönümü münasebetiyle ilan edilen ''Kutsal Savunma Haftası'' kapsamında başkent Tahran'da da tören yapıldı. 
     
Kur'an-ı Kerim ve İran Milli Marşının okunmasıyla başlayan törende Silahlı Kuvvetler, Devrim Muhafızları, Emniyet ve Besic Güçlerine bağlı asker ile polisler tören alanından geçerek Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Firuzabadi ve diğer komutanları selamladı. 
   
 Silahlı Kuvvetler ve Devrim Muhafızlarının kara, deniz ve hava gücüne ait çeşitli türlerdeki savunma araç gereçleri geçit töreninde tanıtıldı. 
   
 Ağır tonajlı ve geniş araçlara yüklü çeşitli türlerdeki tank, top, uçaksavar, hücumbot, denizaltı, elektronik savunma sistemleri, uydu haberleşme cihazları, hava savunma sistemleri, akıllı bomba ve füzeler tören alanından geçiş yaptı. 
   
 Törende İran'ın savunma gücünün önemli bir kısmını oluşturan kısa ve orta menzilli füzelerin yanı sıra uzun menzilli katı yakıtlı''Şahap'' ve sıvı yakıtlı ''Siccil'' füzeleri de sergilendi. 
     
Hava Kuvvetlerine ait paraşüt birliklerinin gösteri atlayışı gerçekleştirdiği törenleri yerli yabancı çok sayıda basın mensubu izledi. 
     
Törende ayrıca İran'da temsilciliği bulunan bazı ülkelerin askeri ataşeleri ile diplomatları da hazır bulundu. 
     
Törende, İran'ın yerli savunma sanayindeki başarılarını öven konuşmalar yapıldı. 
     
Tümgeneral Firuzabadi'nın konuşma yaptığı törene Savunma Bakanı Ahmed Vahidi, Silahlı Kuvvetler Genel Komutanı Tümgeneral Ataullah Salihi, Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, Gönüllü Güvenlik Güçleri (Besic) Komutanı Tuğgeneral Muhammed Rıza Negdi, Emniyet Genel Müdürü İsmail Ahmed Mugaddem, kuvvet komutanları ile çok sayıda üst düzey yetkili de katıldı.
İran İslam Cumhuriteyti Genel Kurmay Başkanı TümgeneralSeyyidHasanFirouzabadi, bu sabah Silahlı Kuvvetler ortak geçit töreninde yaptığı konuşmasında, 8 yıl süren İran-Irak savaşı sırasında İran Halkı'nın daima ordusunun yanında yer aldığını hatırlatarak, Sepah ve Besic güçlerinin, düşmanın bütün siyasi ve ekonomik baskı ve yaptırımlarına karşı direncine ve Silahlı Kuvvetlerin her zaman İran İslam Cumhuriyeti'nin mukaddes nizamını koruma ve ideallerinin yolunda olduğuna vurgu yaptı.   

Firuzabadi, 8 yıllık Mukaddes Savunma sırasında, ilahi güce, iman ve maneviyata dayanarak bütün dünyaya "bir sabır olgusu" olduklarını göstererek zorbalığa karşı zafer kazandılarını, bugün İran'ın göstermiş olduğu sabır olgusunu gösteren Filistin ve bütün müslümanların Siyonistlere ve istikbara karşı zafer kazanacaklarını söyledi.  

İran İslam Cumhuriyeti'nin gücünü artırmanın, ülke bağımsızlığının teminatı olduğunu vurgulayan Firuzabadi, besic ve cihad kültürünün gelişmesinin, Allah aşkına dayanan insan merkezli yeni savunma stratejisinin, İmam Humeyni (ra)'ın düşünceleri üzerine kurulmuş bir nizamın isbatı olduğunu, İran'ın dünyadaki hiç bir ülkeye saldırmak gibi bir amaç taşımadığını ve İran Silahlı Kuvvetleri'nin stratejisinin, savunma ve caydırıcılık olduğunu söyledi. 

İran Silahlı Kuvvetlerinin gelişip, güçlenmesinin bütün dünya için bir dostluk ve barış mesajı taşıdığını belirten Tümgeneral Firuzabadi, bununla birlikte her türlü açgözlülüğün "çok sert bir yumrukla" cevap verileceğini belirtti. 

Tümgeneral Firuzabadi, Ortadoğu'da ve Kuzey Afrika'da diktatörlüklere, istikbara ve Siyonizme karşı görülen halk hareketlerinin İslami uyanışı gösterdiğini fakat istikbarın bu hareketlerin mahiyetini bildiği için hareketleri kendi menfaatleri yönüne çevirmeye çalıştığını hatırlattı ve Avrupa ve Amerika'nın kalbine kadar yayılan bu İslami uyanış dalgasının müslümanlar için bir fırsata dönüştüğünü ve bunun da insanlığın yararına olduğunu  söyledi. 

Tümgeneral Firuzabadi, İran İslam Cumhuriyeti düşmanlarının dahi İran'ın rolünü dikkate almaksızın bölgedeki gelişmeleri idare edemeyeceklerini vurguladıklarını belirtti ve İran İslam Cumhuriyeti mukaddes nizamının yolunda ilerlemek için gerekli hikmetleri bildiğini ve İslami İnkılap Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'nin daha öncelerde de tarif etmiş olduğu İslami uyanış yolundan gidilmesi gerektiğine işaret etti.