Yaptığı saldırılarla Irak'ın önemli bölümünde kontrolü ele geçiren Irak ve Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) devrik Irak lideri Saddam Hüseyin tarafından kurulan El-Mutana'daki kimyasal silah tesislerine de girdiği bildirildi. İşlediği vahşi infazlarla tüm dünyanın nefretini kazanan IŞİD'in kimyasal silah da ele geçirmiş olma ihtimali dünyada yürekleri ağızlara getirdi. Korkunç iddia, İsrail'deki Hareetz gazetesi tarafından gündeme getirildi. 
Wall Street Journal gazetesine konuşan bir Amerikalı yetkili ise IŞİD'in savaş sonrasında bu tesiste kalan metaryellerden silah yapma kapasitesine sahip bir örgüt olmadığını belirtti. Tesisteki silah parçalarının hasar gördüğü, silahların taşınamayacak kadar ağır olduğu ifade edildi. Diğer taraftan, Haaretz'in iddiasına şüpheyle bakanlar da var. Bunlar, ABD'nin 2002'de Saddam Hüseyin'in kimyasal silah ürettiğini iddia ederek Irak'a askeri müdahalede bulunmuş fakat herhangi bir kimyasal silah bulunamamıştı. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da Irak'ta durumun “çok vahim” olduğunu belirterek, “İlk defa bir terör örgütünün, devletin kontrolünü ele almakla tehdit ettiğinin anlaşılması gerektiğini” bildirdi. BFM televizyon kanalına konuşan Fabius, söz konusu gelişmelerin Irak'ın bölünmesine yol açabileceğini, ayrıca bölge, Avrupa ve hatta dünya barışını tehdit ettiğini söyledi. Irak'ta milli birlik hükümeti kurulması çağrısı yapan Fabius, aksi takdirde krizden çıkışın imkânı olmadığı görüşünü dile getirerek, “Terör tehdidinden kurtulmak için tek yol millî birlik hükümeti” ifadesini kullandı.
GENERALSİZ ORDU    
Bu arada Irak ordusunda görevli generallerin tümünün emekliye sevk edilmesinin kararlaştırıldığı bildirildi. Başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Ülkenin içinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurularak ordunun yeniden yapılandırılması çabaları çerçevesinde tuğgeneral ve üstü rütbeli subayların tümünün emekliye sevk edilmesini kararlaştırdık” denildi. Avustralya, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütünün Irak'ta ilerlemesi üzerine büyükelçiliğini korumak için küçük bir birliği Bağdat'a gönderdi. Diğer taraftan, Avustralya da Bağdat'taki büyükelçiliğinin güvenliğini sağlamak üzere ülkeye küçük bir birlik gönderdi. Gönderilen askerlerin sayısı açıklanmadı.