IŞİD'in gelir kaynakları
IŞİD'in kendi kendine yetebilen bir terör örgütü haline dönüştüğünü belirtildi.
Siyaset bilimci Dr. Haşim el-Haşimi, IŞİD'in Suriye'nin Deyru'z-Zor ve doğu bölgeleri ile Irak'ın Musul ve Salahaddin kentlerindeki bir çok petrol kuyusunu ele geçirdiğini hatırlattı. Haşimi, IŞİD'in ayrıca Musul kentinde yer alan Hammam el-Alil'deki devlete ait yakıt ve petrol depolarını ele geçirdiğini hatırlattı.
Haşimi, IŞİD'in ele geçirdiği petrolü ve yakıtı kaçakçılık yoluyla satarak dış finansman açığını kapattığını belirtti.
GÜNLÜK 2 MİLYON DOLAR
Konuya ilişkin Irak Enerji Enstitüsü Müdürü Luey el-Hatib, IŞİD'in ele geçirdiği petrol kuyularının Irak'a bir etkisi olmadığını ancak IŞİD'in bunlarla kendi kendine yetebileceği maddi kaynağa sahip olabileceğini açıklamıştı.
Hatib, Irak'ın ilk etapta ele geçirdiği petrol kuyularından günlük 1 milyon Amerikan doları (USD) elde ettiğini ancak kontrol alanını ve kaçakçılık faaliyetlerini genişletmesiyle bu rakamın günlük 2 milyon USD yükseldiğine değinerek, örgütün petrol gelirinin yıllık yaklaşık 730 milyon USD olduğuna dikkati çekmişti. Hatib, IŞİD'in elde ettiği bu gelirle Irak ve çevresindeki bölgelerde operasyonlarını yürütebileceğine işaret etmişti.
Irak Petrol Bakanlığı kaynakları ise IŞİD'in gelirlerine ilişkin verilerin kesin bilgileri yansıtmadığını ve örgütün ele geçirdiği petrol kuyularının aktif olmadığını savunuyor.
Kaynaklar, IŞİD'in boru hatlarından ham petrol çekmeyi başardığını ve Hammam el-Alil deposundaki yakıtı ele geçirdiği teyit ederek, bunun bir kısmını kendi operasyonlarında kullandığını, bir kısmını ise kaçakçılara ve sivillere sattığını ifade etti. Kaynaklar, Irak'taki petrol kaçakçılığına ilişkin resmi veriler olmaması nedeniyle bütün bu bilgilerin bir tahminden ibaret kaldığını dile getirdi.
IŞİD'İN BUĞDAY VE BALIKTAN ELDE ETTİĞİ GELİR
IŞİD'in diğer gelirlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Haşimi, terör örgütünün gelir kaynaklarını çeşitlendirme konusunda başarılı olduğunu, Irak'ta buğday ekili tarların 5'te 1’ini ve elde ettiği mahsulü saklamak için Musul'un da içinde yer aldığı Ninova eyaletinde hükümete ait çok sayıda ambarı ele geçirdiğini söyledi.
Buğday'ın Irak için stratejik öneme sahip olduğuna işaret eden Haşimi, IŞİD'in elde ettiği mahsulü Musul'daki değirmenlerde öğüttüğünü ve pazarladığını ifade etti.
Bunun yanı sıra IŞİD'in yalnızca Musul’la sınırlı kalmadığı ve Bağdat'ın güneyindeki Babil kentinde en büyük balık çiftliklerinin yer aldığı göller bölgesini de ele geçirdiğini kaydedildi.
Babil İl Meclisi üyesi Sadık el-Mihenne, yaptığı açıklamalarda IŞİD'in Babil'in kuzeyindeki bazı silahlı operasyonlarını oradaki balık çiftliklerinden elde ettiği gelirlerle finanse ettiğine dair bilgilerin olduğunu aktarmıştı. Mihenne, balık çiftliklerinin IŞİD'in gelir kaynaklarından biri haline geldiğini vurgulamıştı.
VERGİ VE FİDYE GELİRLERİ
IŞİD’in gelirlerine ilişkin değerlendirmelerini sürdüren Haşimi, devlet olduğunu iddia eden örgütün kontrol altına aldığı bölgelerde halktan vergi topladığını dile getirdi.
Musul'daki iş adamlarına, cep telefonu şirketlerine IŞİD'in vergi dayattığını, kentten ayrılmayan Hristiyanlardan ise cizye toplandığını belirten Hişami, elde edilen gelirin aylık 850 bin dolara ulaştığını kaydetti.
Haşimi, IŞİD'in aylık gelirinin 3,5 ila 5 milyon USD arasında olduğunu ve bütçeyle dış desteğe ihtiyaç duymadan kendi kaynaklarıyla operasyonlarını karşılayacak durumda geldiğini ifade etti.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'deki Georgetown Üniversitesi'nde Ortadoğu araştırmacısı olan Dr. Paul Jerome Sullivan, İngiltere'de yayınlanan The Telegraph gazetesindeki makalesinde, IŞİD'in kontrol altına aldığı bölgelerde şantaj yoluyla 8,3 milyon USD gelir elde ettiği bilgisini verdi. Sullivan, IŞİD'in kaçırdığı kişilerin kurtarılması için aldığı fidyelerin de ayrıca büyük bir kaynak olduğunu kaydetti. Sullivan, IŞİD’in geçen yıl boyunca kaçırdığı yabancı rehineler sayesinde 66,4 milyon USD fidye aldığını kaydetti.
IŞİD’E BAAS DESTEĞİ
Ayrıca Siyaset bilimci Muhlid Muhammed, Irak'ta devrik lider Saddam Hüseyin'in de genel başkanı olduğu, kapatılan Baas Partisi'nin üyelerinin IŞİD'e yardımcı olduklarını, devrik Baas bürokrasisinin uzun yıllar görev aldıkları devlet kurumlarındaki yönetim, ekonomi, askeri ve lojistik alanlarındaki tecrübelerini terör örgütüne aktardıklarını dile getirdi.
BMGK KARARININ ETKİSİ
IŞİD'in artık kendine yetebilecek maddi kaynaklara sahip olduğu yönünde görüşler olsa da bazı uzmanlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) ağustos ayında kabul ettiği Irak ve Suriye'de faaliyet gösteren bazı silahlı gruplara ''mali desteğin kesilmesi'' yönündeki tasarısının, IŞİD'in gelirlerini etkilediğini savunuyor. Uzmanlar bu tasarının kabul edilmesiyle özellikle de petrol gelirlerinde düşüş yaşandığını ifade ediyor.
Iraklı ekonomist Abbas Galibi, IŞİD'in devletlerle petrol konusunda bir ilişkisi bulunmadığını, petrol sattığı kaçakçıların ise ABD'nin Irak'a müdahale kararı almasının ardından tankerlerin vurulmasından endişe etmeleri nedeniyle IŞİD-kaçakçı ticaretinde düşüş olduğunu ileri sürdü.
Galibi, Musul'un ablukaya alınması ve kentin kurtarılması için operasyon ihtimalinin artması nedeniyle ekonomik hareketliliğin ciddi ölçüde zayıfladığına değindi.
Bir süredir çatışmaların ve otorite boşluğunun yaşandığı Irak'ta, IŞİD öncülüğündeki silahlı grupların geçen Haziran ayında Musul başta olmak üzere bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirmesinin ardından, ülkenin çeşitli yerlerinde IŞİD ile güvenlik güçleri arasında çatışmalar sürüyor. ABD hava unsurları da IŞİD'e ait hedeflere hava saldırıları düzenliyor.
Terör örgütü, Suriye'de Halep'e bağlı el-Bab, Menbec ilçeleriyle Deyruz-Zor kırsalı ve Rakka kent merkezini, Irak'ta ise Musul, Ramadi, Felluce, Tikrit, Beyci,Telafer, Havica, Kaim ve Hadise kent merkezleri ile Enbar kırsalını kontrolü altında tutuyor.