Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

İslam kimlerin omuzunda yükselir?

Aziz İslam davası îsar ehlinin omuzlarında yükselegelmiştir hep. Yani başkalarını, başka Müslümanları kendilerine tercih eden kimselerin omuzlarında yükselmiştir. Fedakâr Müslümanlar da diyebiliriz bunlara.

Çünkü hiçbir dava, sıradan normal çalışmalarla yükselemez, mutlaka fazladan fedakârlık ister.

Maddi anlamda başkalarını kendimize tercih etme meselesi, yani îsar, zannedildiğinden çok faziletli bir eylemdir. Ne zekât vermeye benzer, ne tasaddukta bulunmaya. Çünkü zekât ve sadaka demek, zengin bir Müslümanın malının belirli bir miktarını muhtaçlara vermesi demektir. Hâlbuki “isar, zenginlik söz konusu olmadığı gibi, öyle kırkta bir gibi küçük bir miktar da değildir. Yerine göre malının tamamını veya büyük bir kısmını vermektir, velev ki kendisi zaruret içerisinde yüzüyor olsa bile.

Bir de, bu güzel eylemi durmadan tekrarlayanları düşünelim, yani hep başka Müslümanlar için koşuşturup çırpınanları, İslam davasının izzeti için sahip oldukları her şeyi getirip orta yere koyanları, bu uğurda harcayanları. Zaten İslam Davası bugün belirli bir seviyeye gelmişse, elbette bu şekilde îsar denilen erdem ve ahlaka sahip olanların sayesinde gelmiştir.

Îsar, yani başkalarını kendimize tercih etme erdemliliği denilince aklımıza sadece can ve mal konusu gelmemelidir. Vakit de bugün çok önemli bir değerdir. İslam davası için vaktini verme, kendisini diğer Müslümanlara feda etme konusunda vaktini ayırıp harcama konusu da bazen maddeden daha öne geçmektedir.

İyice dikkat ederseniz, bugün ömrünü, yani vaktinin tamamını İslam Davası uğruna adayanlar, full time İslam’a çalışanlar, İslam’a çok daha fazla katkıda bulunmaktadırlar. Görüyoruz, çoğu zaman madde bulunduğu halde, bu uğurda mesai harcayacak Müslümanlara çok daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.

Daha güzel bir kelimeyle ifade edecek olursak “kendini İslam’a adamak” diyebiliriz. Yani bu Aziz İslam Davası kendilerini adayanların omuzlarında yükselmektedir.

Günleriniz ve geceleriniz hayırlı ve bereketli olsun!

Bu yazı toplam 264 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar