Filistin İslami Cihad Hareketi Siyasi Büro üyesi Muhammed El Hindi, BAE ve Bahreyn'in işgalci rejim İsrail ile imzaladığı anlaşmaların barış anlaşması değil bilakis İsrail'in onları desteklemesi için yapılan anlaşmalar olduğunu söyledi.

Qodsna'nın haberine göre, Muhammed El Hindi şu hatırlatmalarda bulundu: "Amerika'nın bölgedeki çıkarlarını ve varlığını herkes biliyor. Bu ülkeler (BAE ve Bahreyn) Amerika'nın bölgedeki çıkarlarını korur ve Amerika'nın bölgeden aşamalı olarak çekilmesinin ardından bu ülkelerin korunması Amerika'dan Siyonist rejime devredildi. Sonuç olarak imzalanan anlaşmalar yalnızca bu ülkelerin Amerika himayesinden Siyonist rejim himayesine devredilmesinden ve alın yazılarının İsrail ile ilişkili hale getirilmesinden ibarettir."

El Hindi anlaşmaların yalnızca normalleşmeye ortam hazırlamak için olmadığını bilakis bunun Siyonist düşman ile bu ülkelerin arasındaki sıcak ilişkilerin ilanı olduğunu vurguladı.

El Hindi, El Aksa kanalıyla yaptığı röportajda sözlerine şöyle devam etti: "Bu anlaşmaların (Siyonist Rejim ile ilişkileri normalleştirme) hedefi, bölgede İsrail önderliğinde Amerika'nın ve aynı zamanda İsrail'in de çıkarlarını korumak için kurulmak istenilen bir eksenin temellerini atmaktır."

El Hindi ayrıca şunları söyledi: "Bu eksenin yani gerici Arap rejimleri-Siyonizm ekseninin önünde zorluklar vardır. Onlar bölgede İsrail yerine İran ve Türkiye'yi yeni düşman olarak belirlediler. Onların ülkelerin bağımsızlık, gelişme ve büyüme çalışmalarını engelleme ve zayıflatmalarının amacı İsrail'i ayakta tutabilmektir. Bütün ülkelerin bu eksende İsrail karşında zayıf ve ona muhtaç olmalarını amaçlıyorlar."

El Hindi, BAE liderlerinin İsrail rejimi ile anlaşmasının Filistinlilere hizmet doğrultusunda olduğu yönündeki iddialarını yalanladı ve şöyle dedi: "BAE bir gün dahi Filistin milleti için savaşmadı ve hiçbir konumda onları desteklemedi."

El Hindi Siyonist rejimin Gazze karşısındaki zaaf ve başarısızlığını vurgulayarak şunları belirtti: "Gazze şeridi savunma imkanlarına sahip ve füzelerimiz Tel Aviv ve ötesini hedef alabilecek güçte."

Kaynak: Kudüs Günü