İsrail Başbakanlığı'ndan, raporun BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a sunulması sonrasında yapılan açıklamada, komisyondaki İsrail temsilcisi Joseph Ciechanover'in belirttiği itirazlar hariç olmak üzere, Palmer raporunun İsrail devleti tarafından kabul edildiği ifade edilerek, BM Genel Sekreteri tarafından da kabul edilen raporun "profesyonelce hazırlanmış, ciddi ve kapsamlı bir belge olduğu" öne sürüldü.

Raporda da tavsiye edildiği üzere, İsrail'in bir kere daha kaybedilen hayatlardan ötürü üzüntüsünü dile getirdiği belirtilen açıklamada, "Ancak, meşru müdafaa için harekete geçen askerleri için özür dilemeyeceği, İsrail'in aynı diğer devletler gibi, vatandaşlarını ve askerlerini savunma hakkına sahip olduğu" görüşü yinelendi.

Açıklamada, "İsrail geçmişte ve günümüzde, Türk ve Yahudi halkları arasındaki önemli bağlara değer veriyor. Bu nedenle, İsrail devleti son bir kaç ay içinde iki ülke arasındaki anlaşmazlığı çözmek için birçok girişimde bulunmuştur; ama ne yazık ki, bu girişimler başarılı olamamıştır" denildi ve İsrail'in bu anlaşmazlığın geride kalması için bir yol bulunacağı umudunda olduğu ve bunun için çalışmalarını da sürdüreceği ifade edildi.

Açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'de deniz seyahati ile ilgili uluslararası hukuk kurallarına saygılı olacağı beklentisine de yer verildi.

-"KENDİLERİNİ SAVUNDULAR"-

"Mavi Marmara filosunun Gazze'ye uygulanan deniz ablukasını kırmaya teşebbüs ettiği, Palmer raporunun Gazze'ye uygulanan ablukanın haklılığını, uluslararası sularda da dahil olmak üzere doğruladığı" görüşlerinin ifade edildiği açıklamada, ablukanın "Gazze'yi kontrol eden ve İran tarafından desteklenen Hamas'a ve diğer "terör örgütlerine" (direniş)  füze ve diğer silahların kaçakçılığını önlemek amacıyla uygulandığı" savunularak, "son bir kaç yıl içinde Hamas'ın İsrailli sivil hedefleri vurmak amacıyla 10 binden fazla roket ve havan attığı" görüşü öne çıkarıldı.

Deniz ablukasını uygularken, İsrail'in Gazze Şeridi'ne giden pek çok gemiyi herhangi bir kayba yol açmadan önlediği de belirtilen açıklamada, "Mavi Marmara'da İsrailli askerlerin gemiye herhangi bir zarar vermemek niyetiyle çıktığı, gemide İHH aktivistlerinin saldırısıyla karşılaşmaları üzerine kendilerini müdafaa etmek durumunda kaldıkları" iddiaları da tekrarlandı.

Açıklamada, operasyon sırasında bir çok askerin yaralanmasının ardından, İsrail askerlerinin hayatlarını tehlikeye attıkları ifade edilen İHH mensuplarından 9'unun şehid edildiği.

Türkiye'nin Ankara'daki İsrail büyükelçisini sınırdışı etme kararıyla ilgili olarak da açıklamada, büyükelçinin görev süresini bu hafta başında tamamladığı ve Türkiye'deki meslektaşlarına da veda ettiği kaydedildi.