"İsrail Zulmüne Karşı Bir Aradayız"

"İsrail Zulmüne Karşı Bir Aradayız"

STK'lar ve Farklı Kesimlerden Temsilciler "İsrail Zulmüne Karşı Bir Aradayız" Dedi

MAZLUMDER İstanbul Şubesi'nin çağrısıyla İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına karşı başlatılan "İsrail zulmüne karşı bir aradayız" kampanyası çerçevesinde 9 Ağustos Cumartesi günü, MAZLUMDER İstanbul Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenlendi.

 

"İsrail zulmüne karşı bir aradayız" metnine imza veren insan hakları örgütleri ve savunucuları, İsrailli yöneticilerin uluslararası yargı mercilerince yargılanmasını talep etti ve Türkiye'ye İsrail ile ilişkilerini bütünüyle kesmesi çağrısında bulundu.

 

MAZLUMDER İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına Gazze Gemisi İsveç Sözcüsü aktivist ve sanatçı Dror Feiler, Filistinli Usame Qashoo, Gazeteci-Yazar Roni Margulies, MAZLUMDER İstanbul Şubesi Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, KüreselBAK Sözcüsü Yıldız Önen, DSİP Eş Başkanı Şenol Karakaş, FİDDER Başkanı Muhammed Samir Mişeniş ve Sosyolog-Yazar Mualla Kavuncu katıldı.

 

Toplantıda ilk olarak konuşan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, İsrail saldırılarını katliam olarak nitelendirerek "Dünya kamuoyunda İsrail saldırılarına karşı güçlü bir itiraz var ancak tüm bu itirazlara rağmen katliam yine de durdurulamıyor" dedi. Çetelerin devlet adı altında yapığı her türlü katliama karşı mücadele edeceklerini söyleyen Sarıyaşar, "Bu katliamları yapan devlet yetkilileri uluslararası kamuoyunda halklara teşhir edilmeli ve yargılanmalıdır. Bazı güç odakları, devlet yetkililerini katliamlarda memur gibi görevlendirerek kullanıyor. Bizler her türlü insanlık dışı uygulamalara ve katliamlara karşı olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz" dedi.

 

IŞİD terör örgütünün Şengal'de Êzidî Kürtlere yönelik yaptığı saldırıları da kınayan Sarıyaşar, "Bugün Şengal'de katliamlar yapılıyor. Acımız ortaktır. Irak'ta, Suriye'de, Libya'da zulüm devam ediyor. Tüm insanlık adına ortak acımız var" dedi.

 

"Sorumlular yargılansın"

 

Sarıyaşar'dan sonra söz alan Gazze Gemisi İsveç Sözcüsü Dror Feiler da Gazze'ye yönelik yapılan saldırıların siyasi amaçla gerçekleştiğini ifade etti. "Ben bir Yahudi ve eski bir İsrailli olarak, İsrail politikalarına karşı çıkıyorum ve yalnız değilim. Gazze'dekiabluka sürdüğü müddetçe gemiler göndermeye devam edeceğiz, bugün bunun için de buradayız" diyerek sözlerine devam eden DrorFeiler saldırı emrini veren ve saldırıyı gerçekleştiren devlet görevlilerinin uluslararası hukuki mercilerde yargılanması gerektiğini vurgulayarak "Saldırılar İsrail'in iddia ettiği gibi güvenlik gerekçesiyle yapılmadı. Saldırılar siyasi amaçla yapıldı. Saldırıların temel nedeni ise 2007 yılında uygulanan ablukadır. Abluka atında olan Filistinliler, bu ablukayı kaldırmak isteyince katlediliyorlar. Netanyahu ve diğer yetkililer, uluslararası yargı mercilerinde yargılanmalıdır" dedi.

 

Daha sonra söz alan Gazeteci-Yazar Roni Margulies ise saldırılarda 65 bin insanın yaşam alanını terk ettiğine dikkat çekerek, saldırıların temelinde İsrail'in, Filistin'in devlet kurmasını istememesinin yattığını kaydetti. Türkiye'nin İsrail'e karşı dünyada en az eylemin yapıldığı yer olduğunu belirten Margulies 'Türkiye Yahudileri Filistin'e savaşa gidiyor' demenin de Siyonist İsrail'in ekmeğine yağ sürmek olduğunu söyledi.

 

İmza veren bileşenler adına basın açıklamasını okuyan KüreselBAK Sözcüsü Yıldız Önen, İsrail'in sivillere yönelik saldırılarının artarak devam ettiğine dikkat çekerek, "Katliamcı için ölenin asker ya da sivil olması fark etmiyor. Dünya halkları Filistin halkına güç kuvvet olmak, yanında olduğunu göstermek için günlerdir ayakta. Bizler de, Türkiyeli Müslüman, Hıristiyan, Yahudi, Ermeni, Alevi, Ateist, sosyalist ve diğer pek çok kimlikten insanlar olarak, İsrail'in katliamlarına dur demek için bir araya geldik" dedi.

 

Katliamın durdurulması ve ablukanın kaldırılması çağrısında bulunan Önen, "Bütün hukuksuz yerleşim birimlerinin dağıtılması ve Apartheidrejiminin sonlandırılması, tarihi Filistin topraklarında dini, kavmi, ırkı ne olursa olsun her insanın tam vatandaş olduğu ve bir arada yaşayabildiği özgür ve adil bir Filistin'in kurulması için çağrımız daim olacak. Aynı şekilde bizler, haklı ve onurlu tavırların, ırkçı, azınlık düşmanı ve kolektif cezalandırmayı savunan söylemlerle lekelenmesini istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

 

"İsrail ile İlişkiler kesilsin"

 

Toplantıda söz alan DSİP Eş Başkanı Şenol Karakaş da Türk hükümetine İsrail'le sürdürdüğü ekonomik, siyasi ve askeri ilişkileri kesme çağrısında bulundu. Destek için somut adımların atılması gerektiğini belirten Karakaş, "Nutuklar atmak ve 'One munite' demek yetmiyor artık, somut adımlar atılmalı. Hükümet derhal İsrail'le var olan ekonomik, askeri ve siyasi anlaşmaları iptal etmelidir" şeklinde konuştu.

 

FİDDER Başkanı Muhammed Samir Mişeniş ise yapmak istedikleri şeyin sadece mazlumlara değil zalimlere de yardım etmek olduğunu söyleyerek "Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşinize yardım edin hadisi vardır. Zalime yardım onu zulümden men etmekle olur. Buradaki Yahudi arkadaşlarımızın da aslında yapmak istedikleri budur. Yani diğer Yahudileri zulmetmekten kurtarmaya çalışıyorlar. İsrail'in zulmüne son vermesi gerekiyor. İleride bu zulümleri kendi aleyhlerine olacaktır. Eğer dünyada barış ve adaletle yaşamak istiyorsak İsrail'in işgali sona erdirmesi ve evlerinden çıkarttıkları insanlara evlerine geri dönüş hakkı vermesi gerekiyor. Küresel barış ve adaleti sağlayabilmek için de uluslararası toplum bir araya gelmesi ile mümkün olacaktır. Uluslararası STK'lar olarak ortak bir çabaya girişmeliyiz. Filistinlilerin hakları iade edilmeli ve suçlular hesap vermeli" dedi.

 

Toplantıda Sosyolog-Yazar Mualla Kavuncu da bir konuşma yaptı. Kavuncu, devletlerin ya da çeşitli örgütlerin terörleri karşısında insanların ırkçılığa savrulmaya çok hazır olduğunu belirterek bunun karşısında sivil toplum örgütlerinin çok duyarlı olması gerektiğini söyledi. Mualla Kavuncu sözlerine şöyle devam etti: "İsrail'e karşı birçok ülkeyle kıyaslandığında Türkiye'deki toplumun az tepki verdiğini görüyoruz. Bunda hükümetin açıklamalarının bir payı olduğunu düşünüyorum. Hükümetin söylemleri toplumun gazını alıyor, 'Nasıl olsa hükümetimiz gerekeni yapıyor' rahatlığı var. Bu yüzden toplumun hem devletini hem de terör örgütlerini baz almadan kendi vicdanıyla hareket etmesi gerekiyor."

 

Kavuncu, Türkiye'de ve başka yerlerde de acıları, trajedileri yarıştırma durumu olduğunu, oysa kim zulme uğruyorsa uğrasın hepsinin karşısında, sivil olarak, halklar olarak şiddete karşı anti militarist bir tavır sergilenmesi gerektiğini belirterek "Siviller olarak atacağımız her adım çok önemli" dedi.

 

Basın toplantısının sürpriz konuğu olarak konuşan, Mavi Marmara yolcularından Filistinli Usame Qashoo ise İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılar süresince 7.000 Filistinli bebeğin doğduğunu belirterek: "Bu savaş uzun bir savaş, 62 senedir devam ediyor ve belki daha uzun bir süre devam edecek. Buna çabuk bir çözüm bulmak mümkün değil, tüm çözüm çabaları da İsrail tarafından engellenmeye çalışılacaktır. Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız. İsrail'in dikkat etmemiz gereken bir stratejisi var; İsrail her iki yılda bir sadece Hamas'ı ve oradaki direnişi hedef almıyor, hem oradaki binaları, altyapıyı yok etmeye çalışıyor hem de o iki yıl boyunca dışarıdan Filistin'deki direnişi destekleyen organizasyonların faaliyetlerini de söndürmeye çalışıyor. Bence bu savaşta İsrail'i şaşırttık. Çünkü ilk söylemleri şu şekildeydi: 'Biz Gazze'ye gireceğiz ve 12 saatte bu işi bitirip oradan çıkacağız'. Ama bir ayı aşkın bir süredir oradalar ve çok büyük bir başarı elde edebilmiş değiller, Filistinli direnişçiler de onlara yeni sürprizler hazırlıyor. Bizim STK'lar olarak uzun vadeli, dirençli stratejiler oluşturmamız lazım. Aramızdaki iletişim ağını daha görünür, şeffaf bir hale getirip önümüzdeki nesillere aktarabilmemiz lazım. Bunu İsrail'in az önce bahsettiğim oyununa düşmemek için yapmalıyız. Kuruluşları, aileleri, kişileri kardeş kılarak tüm dünyayı Filistinleştirelim. Böylece öldürerek bitireceğini düşünen Siyonistler tüm dünyayla mücadele etmek zorunda kalacak." dedi.

 

Basın toplantısı soruların cevaplanması ile son buldu.

 

"İsrail zulmüne karşı bir aradayız" kampanyasına aşağıdaki linklerden imzanızla destek verebilirsiniz.

 

İngilizce metin:

secure.avaaz.org/tr/petition/International_Public_Opinion_Stand_together_against_Israel_Massacre/share/

 

Türkçe metin:

www.avaaz.org/tr/petition/Turkiye_Kamuoyu_ve_Uluslararasi_Topluma_Cagri_Israil_Katliamina_Karsi_Sesimizi_Hep_Birlikte_Yukseltelim/

 

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu