Aksaray'da binlerce kişinin içme suyundan zehirlenmesi sonucu başlatılan araştırmalarda İstanbul halkınında benzer durumla karşı karşıya olduğu ortaya çıktı.

Su havzalarındaki sanayileşme, kaçak yapılaşma ve ileri biyolojik arıtma tesisi yetersizliği İstanbul'un içme suyunu tehdit ediyor. İstanbul Çevre ve Orman Müdürlüğü verilerine göre test edilen 897 su örneğinin 313'ü içme suyu standartlarına uygun değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) 2007 Faaliyet Raporu'nda yer alan verilere göre ise tahlil edilen 79 numunenin 50'sinin kullanılması sakıncalı.

Cumhuriyet Gazetesi'nin haberine göre İBB Meclisi CHP Grup Sözcüsü Can Özyedierler, 15 Mayıs'ta gerçekleştirilen İSKİ Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada İstanbul'un içme suyu kalitesiyle ilgili sorunları dile getirdi. İstanbul'un beş su havzasında 4 bin sanayi kuruluşunun ve 24 bin 500 kaçak yapının bulunduğuna dikkat çeken Özyedierler, kanalizasyon ve sanayi atıkları nedeniyle İstanbulluların sağlığının tehlike altında olduğunu söyledi.

Öğrenciler tehdit altında

Özyedierler, "Bakırköy Belediyesi'nin incelediği 44 okul suyunun hiçbiri içmeye uygun bulunmadı. Üsküdar Belediyesi'nin 2007 Faaliyet Raporu'nda da tahlil edilen 69 su örneğinin 41'nin kirli olduğu yazıyor. İstanbul İl Çevre ve Orman Müdürü'nün test ettiği 897 örneğin 313'ü kirli çıktı. İBB'nin kendi raporu bile test edilen suyun yarısından fazlasının içilemez durumda olduğunu ortaya koydu" diye konuştu. İstanbul'u 15 yıldır yöneten siyasi zihniyetin İstanbulluların sağlığını hiçe saydığını kaydeden Özyedierler, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede AKP'nin salgınlara davetiye çıkardığı uyarısında bulundu. Özyedierler, "İstanbul'daki 17 bin sanayi tesisinin sadece 1432'sinde arıtma tesisi var. Son 15 yılda havzalara 6 milyon yeni nüfus yerleştirildi. İleri Biyoljik Arıtma Tesisi eksiklikleri giderilmedi. Silivri ve Tuzla'da yapılması öngörülen ileri biyolojik arıtma tesislerinin ihalesi bile yapılmadı. Bolluca'daki tesisin kapasitesi yetersiz olduğu için denize kanalizasyon basılıyor. Sonra 'İstanbul'un suyu birinci sınıf' diyorsunuz" dedi.

Melen arıtılmıyor

Özyedierler, Melen çayına dökülen Delice deresinde 10 Mayıs'ta meydana gelen balık ölümlerini de anımsatarak, ölümlerinin nedenlerinin İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural tarafından açıklanmamasını eleştirdi. Melen Çayı'nın arıtılmadan Ömerli Barajı'na aktarılmasının sonuçları çok ağır sağlık sorunlarına yol açacağına dikkat çeken, Özyedierler, İBB'nin soruları yanıtsız bıraktığını söyledi. Özyedierler, "Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, 'Melen'in arıtma tesisi yok' dedi. Neden Melen'in kirli suyunu temiz Ömerli'ye karıştırıyorsunuz? Bu acele neden?" diye konuştu.