İşte Arıtman'a verilen cezanın gerekçesi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'a açtığı ve 1 TL manevi tazminat kazandığı davanın gerekçeli kararı açıklandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, ''Ermenilerden Özür Dileme'' kampanyasına ilişkin değerlendirmeleri üzerine, ''annesinin etnik kökeniyle ilgili gerçek dışı beyanlarda bulunarak, devlet adamlığı kimliğini kamuoyunda karaladığı'' gerekçesiyle CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman'a açtığı ve 1 TL manevi tazminat kazandığı davanın gerekçeli kararı açıklandı.
Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Rabia Arıkan tarafından yazılan gerekçeli kararda, Cumhurbaşkanı Gül'ün, ''Ermenilerden Özür Dileme'' kampanyasını değerlendirirken, ''Türkiye'de görüşler açıkça ifade edilebilir. Çeşitli gruplar ve kişiler bir araya gelip, fikirlerini açıklayabilir'' dediği ifade edildi.
Davalı Arıtman'ın, 17 Aralık 2008'de TBMM'de Cumhurbaşkanı Gül'ün bu değerlendirmesiyle ilgili, ''Gül'ün bu kampanyayı desteklediği görülüyor. Gül, cumhurun, yani Türk milletinin Cumhurbaşkanlığını yapsın, etnik kökenini değil. Gül'ün anne tarafından etnik kökenini araştırın, görürsünüz'' sözlerini sarf ettiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, (Ermenilerden özür dileme kampanyasına ilişkin) bildirinin ''ifade özgürlüğü bağlamında kaleme alınmış sözcükler olduğunu ve bu tür görüşlerin açıklanmasının olanaklı olabileceğini vurguladığı; bunun haricinde başka bir açıklama yapmadığı, açıklamanın yanında veya karşısında olduğu konusunda hiçbir sözcüğe yer vermediği'' belirtilen kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:
''Davacı Cumhurbaşkanının önceden yürüttüğü milletvekilliği, Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık görevleri sırasındaki söylem ve icraatlarından, açıklamanın içeriği ile ilgili görüşleri bilinen olgulardır. Bu görüşlerin, üç dönem TBMM üyeliği yapan davalı Canan Arıtman tarafından da bilindiği hayatın olağan akışına uygun bir yorum olacaktır.
Şu halde, 1915-1918 yılları arasında yaşanan ve istenmeyen bazı olayların davacı tarafından ne şekilde yorumlanıp, önceden ifade edildiği orta yerde dururken, belli bir etnik kökenden gelen veya gelmedikleri halde aynı görüşü paylaşan bir grup vatandaşın hazırladıkları bildiriyi, sadece ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendiren Cumhurbaşkanını, bu bildiriyi destekler şekilde kamuoyuna takdim edip, bunun sebebini annesinin etnik kökeninin Ermeni olmasından kaynaklandığını söylemenin makul bir nedeni bulunamamıştır.''
'DEVLETİN VE MİLLETİN KÜLTÜREL BİR ZENGİNLİĞİ'
Gerekçeli kararda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Ermeni veya başka bir etnik kökenden gelmelerinin mümkün olduğuna dikkat çekilerek, bu farklılığın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağlamında ortak paydaya ulaşıp, devletin ve milletin kültürel bir zenginliği olarak kabul edildiği kaydedildi.
''Yani bu ülkede Ermeni veya bir başka etnik köken sahibi olmak ne ayıp bir şey ne de yasaya aykırı bir durumdur'' ifadesi kullanılan kararda, şöyle denildi:
''Bu nedenle, bir vatandaşın usul ve yasaya uygun olarak etnik kökenini ifade etmek kişisel değerlere saldırı olmayacaktır. Ancak, somut olayda etnik kökeninden bahsedilen kişi Cumhurbaşkanıdır ve davacı Cumhurbaşkanının salt annesinin etnik kökenine atıf yapılmak suretiyle Anayasal tarafsızlığını, devletin ve milletin bütünlüğünü, hukukun üstünlüğünü, ifade özgürlüğünü, kısaca yemin ettiği bir dizi değerleri göz ardı ettiği ileri sürülmüş ve bu iddia basın aracılığıyla kamuyla paylaşılmıştır. Mahkememizce bu davranış biçimi doğru görülmemiştir.
Çünkü öncelikle Cumhurbaşkanının sözlerinden anılan bildiriyi desteklediğini çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca davacının annesinin kökeni Ermeni değildir. Kuşkusuz, Ermeni olsa dahi durum değişmeyecektir. Bu olgunun belirtilme nedeni sadece davalı Canan Arıtman'ın kendisinden beklenen özen ve ihtimamı göstermemiş olduğunu vurgulamaktır.''
Gerekçeli kararda, açıklanan sebeplerle Arıtman'ın, Cumhurbaşkanı Gül'e 1 TL manevi tazminat ödemesine karar verildiği belirtildi.
Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Rabia Arıkan tarafından yazılan gerekçeli kararda, Cumhurbaşkanı Gül'ün, ''Ermenilerden Özür Dileme'' kampanyasını değerlendirirken, ''Türkiye'de görüşler açıkça ifade edilebilir. Çeşitli gruplar ve kişiler bir araya gelip, fikirlerini açıklayabilir'' dediği ifade edildi.
Davalı Arıtman'ın, 17 Aralık 2008'de TBMM'de Cumhurbaşkanı Gül'ün bu değerlendirmesiyle ilgili, ''Gül'ün bu kampanyayı desteklediği görülüyor. Gül, cumhurun, yani Türk milletinin Cumhurbaşkanlığını yapsın, etnik kökenini değil. Gül'ün anne tarafından etnik kökenini araştırın, görürsünüz'' sözlerini sarf ettiği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün, (Ermenilerden özür dileme kampanyasına ilişkin) bildirinin ''ifade özgürlüğü bağlamında kaleme alınmış sözcükler olduğunu ve bu tür görüşlerin açıklanmasının olanaklı olabileceğini vurguladığı; bunun haricinde başka bir açıklama yapmadığı, açıklamanın yanında veya karşısında olduğu konusunda hiçbir sözcüğe yer vermediği'' belirtilen kararda, şu değerlendirmelere yer verildi:
''Davacı Cumhurbaşkanının önceden yürüttüğü milletvekilliği, Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve Başbakanlık görevleri sırasındaki söylem ve icraatlarından, açıklamanın içeriği ile ilgili görüşleri bilinen olgulardır. Bu görüşlerin, üç dönem TBMM üyeliği yapan davalı Canan Arıtman tarafından da bilindiği hayatın olağan akışına uygun bir yorum olacaktır.
Şu halde, 1915-1918 yılları arasında yaşanan ve istenmeyen bazı olayların davacı tarafından ne şekilde yorumlanıp, önceden ifade edildiği orta yerde dururken, belli bir etnik kökenden gelen veya gelmedikleri halde aynı görüşü paylaşan bir grup vatandaşın hazırladıkları bildiriyi, sadece ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendiren Cumhurbaşkanını, bu bildiriyi destekler şekilde kamuoyuna takdim edip, bunun sebebini annesinin etnik kökeninin Ermeni olmasından kaynaklandığını söylemenin makul bir nedeni bulunamamıştır.''
'DEVLETİN VE MİLLETİN KÜLTÜREL BİR ZENGİNLİĞİ'
Gerekçeli kararda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Ermeni veya başka bir etnik kökenden gelmelerinin mümkün olduğuna dikkat çekilerek, bu farklılığın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağlamında ortak paydaya ulaşıp, devletin ve milletin kültürel bir zenginliği olarak kabul edildiği kaydedildi.
''Yani bu ülkede Ermeni veya bir başka etnik köken sahibi olmak ne ayıp bir şey ne de yasaya aykırı bir durumdur'' ifadesi kullanılan kararda, şöyle denildi:
''Bu nedenle, bir vatandaşın usul ve yasaya uygun olarak etnik kökenini ifade etmek kişisel değerlere saldırı olmayacaktır. Ancak, somut olayda etnik kökeninden bahsedilen kişi Cumhurbaşkanıdır ve davacı Cumhurbaşkanının salt annesinin etnik kökenine atıf yapılmak suretiyle Anayasal tarafsızlığını, devletin ve milletin bütünlüğünü, hukukun üstünlüğünü, ifade özgürlüğünü, kısaca yemin ettiği bir dizi değerleri göz ardı ettiği ileri sürülmüş ve bu iddia basın aracılığıyla kamuyla paylaşılmıştır. Mahkememizce bu davranış biçimi doğru görülmemiştir.
Çünkü öncelikle Cumhurbaşkanının sözlerinden anılan bildiriyi desteklediğini çıkarmak mümkün değildir. Ayrıca davacının annesinin kökeni Ermeni değildir. Kuşkusuz, Ermeni olsa dahi durum değişmeyecektir. Bu olgunun belirtilme nedeni sadece davalı Canan Arıtman'ın kendisinden beklenen özen ve ihtimamı göstermemiş olduğunu vurgulamaktır.''
Gerekçeli kararda, açıklanan sebeplerle Arıtman'ın, Cumhurbaşkanı Gül'e 1 TL manevi tazminat ödemesine karar verildiği belirtildi.
Ajanslar