Kamusal Alan Yalanı Bitmeli
Kadınları kendi aralarında kategorize eden, kılık kıyafetleri ile aralarını kalın bir çizgiyle ayıran özürlü yaklaşım...
BAŞÖRTÜLÜ KADINLAR MENGENEYE ALINDI
"Din ve vicdan hürriyetini kendi kafasındaki dar koridorlara sıkıştıran bu yaklaşım, inançları gereği başını örten kadınları eğitim ve çalışma hayatında mengeneye almış ve 'kamusal alan' yalanıyla tecrit etmiştir. 'Kamusal alan' yalanı artık son bulmalıdır."
Kamusal alanı yalanı bitsin
Eğİtİm-Bİr-Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez, inançları gereği başını örten kadınların eğitim ve çalışma hayatında mengeneye alındığını, üretelan "kamusal alan" yalanıyla tecrit edildiğini belirterek, "'Kamusal alan' yalanı son bulmalı ve kadınlar çalışma hayatının tüm alanlarında kategorize edilmeden, engellenmeden, özgürce yerini alabilmelidirler" dedi.
Etyemez, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bir yönetim şekli olan parlamenter sistemin en önemli unsuru olan katılımcılığın tezahüründe; seçme ve seçilme hakkının Türkiye'de kadınlara verildiği tarihin 5 Aralık 1934 olduğunu hatırlattı. Halil Etyemez, yazılı metinlerde "seçme ve seçilme hakkı" denilmesine rağmen, seçme hakkının eşit uygulandığı, seçilme hakkının eşit uygulanmadığını yakın geçmişimizde de tescil edildiğini belirterek, "Kadınları kendi aralarında kategorize eden, kılık kıyafetleri ile aralarını kalın bir çizgiyle ayıran özürlü yaklaşım; bazen üniversite kapılarında, bazen orduevi ve kışlanın girişinde, bazen kamu kurum ve kuruluşlarında özgürlükleri turnikelere sıkıştırmıştır. Bunda en önemli pay, her on yılda darbe ile kesintiye uğrayan defolu demokrasimizin ayakta duramamasına neden olan dirayetsiz siyasilerindir" diye konuştu.
"BAŞÖRTÜLÜLER TECRİT EDİLİYOR"
Kadınları birikim ve üretimleri ile değerlendirmek yerine görünüşleri ile değerlendiren özürlü bakış açısının kendi görüşünü tüm toplumun görüşü gibi sunduğunu ve herkesi kendi saplantılarına sadakat yarışına soktuğunu kaydeden Etyemez, şunları vurguladı: "Din ve vicdan hürriyetini kendi kafalarındaki dar koridorlara sıkıştıran bu yaklaşım, inançları gereği başını örten kadınları eğitim ve çalışma hayatında mengeneye almış ve ürettikleri 'kamusal alan' yalanıyla tecrit etmiştir. 2004 yılında Anayasa'nın 10. maddesindeki 'kanun önünde eşitlik' ibaresinin; 'kadın erkek eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin hayata geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür' şeklinde değiştirilmesinin devamı gelmeli, 'kamusal alan' yalanı son bulmalı ve kadınlar çalışma hayatının tüm alanlarında kategorize edilmeden, engellenmeden, özgürce yerini alabilmelidirler. TBMM iç tüzüğünde yer alan tayyör dayatması kaldırılmalı, seçme ve seçilme hakkına sahip bütün kadınlar, kılık kıyafetlerine göre tasnife tabi tutulmadan seçilme hakkını kullanmalıdırlar."
"TÜM DAYATMALAR SON BULMALI"
Eğİtİm-Bİr-Sen Genel Sekreteri Etyemez, kız çocuklarının okullaşması için "Haydi Kızlar Okula! ve benzeri sembolik kampanyalarla işgüzar görünen devletin", üniversite kapılarındaki başörtülü kızları turnikelere sıkıştıran trajediden vazgeçmesi, bu bağnazlıktan kurtulması gerektiğinin altını çizdi. Etyemez, şöyle devam etti: "Eğitim üniformal bir faaliyet olmaktan çıkarılmalı, eğitim ve çalışma hayatını engelleyen tüm dayatmalar son bulmalıdır. Yargı, bazı insanları inanç ve fikirlerinden dolayı yargılayan tutumundan vazgeçmeli, adalet ve özgürlük talepleri son ALES kararında olduğu gibi herkesi şaşırtan komik gerekçelerle bazı yargıçların önyargılarına kurban edilmemelidir. Bazı siyasi partilerin seçim öncesi oy kaygısıyla çarşaflı kadınlara rozet takıp, daha sonra meydanlarda tahammül sınırlarını zorlayarak çarşaf yırtmaları, ikiyüzlü ve ikircikli tavırları son bulmalı, kadınlar da bu ucuz siyasete prim vermemeli, tepki göstermekten çekinmemelidir." Halil Etyemez, Türkiye'de kadınların bugün fiziksel ve cinsel taciz, töre cinayeti, ucuz işçilik, kadınlar arasında ayrımcılık, eğitim hakkından mahrum kalma gibi sorunlarla karşı karşıya olduklarını ifade etti. Sorunların azaltılması ve ortadan kaldırılması için sivil toplumdan siyasete varana kadar, her alanda kadınların yer alması gerektiğini kaydeden Etyemez, kadınların kazanılmış haklarının peşine düşmeleri gerektiğini belirtti.
FATİH KARAGÖZ-ANKARA