Karamollaoğlu: Suriye ile de Normalleşme Adımlarının Atılması Gerek
Saadet Lideri Karamollaoğlu, iktidarın, başta Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile normalleşme adımlarını hatırlatarak, Suriye ile de normalleşme adımlarının atılması gerektiğine dikkat çekti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıl dönümünü kutlarken, harekâtta şehit olan askerlere ve Kıbrıslı vatandaşlara Allah’tan rahmet diledi. Aynı zamanda 20 Temmuz tarihinin Saadet Partisi’nin de kuruluş yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, Saadet Partisi’nin 21 yıldır Türkiye’nin teminatı olarak çalışmalarına devam ettiğini belirtti.
“Türkiye sınırında askercilik oynamayı bırakın”
Yunanistan’ın Türkiye sınırına asker yığdığı iddiaları ile ilgili de konuşan Karamollaoğlu, Yunanistan’a uyarıda bulunarak, tarihten ders almaları gerektiğini hatırlattı. Karamollaoğlu, “Avrupa’nın yaramaz çocuğu Yunanistan yine boyundan büyük işlere kalkıyor. Türkiye sınırında adeta askercilik oynuyor. Yunanistan’ı uyarmayı görev addediyorum. Ateşle oynamayı bırakın, tarihten ders alın, Amerika ve Fransa gibi ülkelerin gazına gelmeyin!” ifadelerini kullandı.
“Yunanistan’a cevap, KKTC bağımsızlığı ile verilebilir”
Yunanistan tarafından gerçekleştirilen hareketlere karşı Türkiye’nin de adım atması gerektiğini vurgulayan Karamollaoğlu, iktidara çağrıda bulunarak, “Türkiye, Kıbrıs’tan asker çekmek bir yana, tam tersine askeri varlığını daha da güçlendirmelidir. Ada’daki huzur ve barış ortamının devam ettirilmesi ve Kıbrıs’taki kardeşlerimizin can güvenliği ancak böyle gerçekleştirilebilir. Bunu laf olsun diye söylemiyorum. Çünkü Rumlar birer birer adaları silahlandırırken, AK Parti hükümeti ne bu silahlanmaya karşı bir tavır sergiledi ne de Kıbrıs’ın bağımsızlığı için ciddi bir tavır ortaya koydu” diye konuştu.
“Tahran zirvesi, Suriye’de diyalog ve sağduyu için önemli bir fırsat”
Türkiye, İran ve Rusya arasında Tahran’da düzenlenen zirvenin önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, zirve ile Suriye krizinin çözülebileceğini ifade ederek, “Tahran Zirvesi, İdlib başta olmak üzere Suriye krizinin sağduyu ve diyalog yoluyla çözülmesi için önemli bir fırsattır. Bu nedenle Astana süreci kararlı bir şekilde sürdürülmelidir kanaatindeyiz. Bölgesel ittifaklar daha da genişletilerek güçlendirmelidir kanaatindeyiz. ABD’nin haksız ve dayatmacı yaptırımlarına karşı, İran ve Türkiye’nin özellikle öncülüğünde ortak bir refleksin geliştirilmesi mutlaka sağlanmalıdır. Asgari müştereğimiz Kiev’den Şam’a özelliklede Filistin’e kadar uzanan bu coğrafya da akan kanın bir an evvel durdurulması ve istikrarın sağlanması olmalıdır. Çünkü silah çözüm değildir!” dedi.
“Tahran zirvesi çok iyi değerlendirilmeli”
İktidarın özellikle Suriye politikasının tamamen değişmesi gerektiğini ifade eden Karamollaoğlu, son zamanlarda birçok ülke ile gerçekleştirilen normalleşme adımlarının Suriye içinde atılması gerektiğini ifade ederek, “Türkiye, Suriye konusundaki yanlış politikasından vazgeçmelidir. Dün ‘15 Temmuz’un finansörü’ olmakla suçladığı BAE ile nasıl normalleşme havasına girilmişse, Dün ‘Kaşıkçı cinayetinin katili’ olmakla suçladığı Suudi Arabistan ile nasıl normalleşme sürecine girildiyse, Dün ‘siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz’ dediği İsrail ile bugün nasıl normalleşme sürecine girildiyse Suriye ile de derhal normalleşme sürecine girilmelidir. Dış politika tutarsız ‘asarım, keserimle’ yürütülmez, Türkiye bu yanlış ve kısır yaklaşımlarından çok zarar gördü. Bu sebeple Tahran zirvesi, sorunların dayatma ile değil uzlaşma ile çözülmesi için önemli bir fırsattır. Bu fırsat çok iyi değerlendirilmelidir” diye konuştu.
“İktidar, gençlerin geleceği için bir umut ışığı yakmak zorunda”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz kabine toplantısının ardından KYK borçlarının geri ödemelerinde sadece anaparanın alınacağını açıklamasının önemli bir adım olduğunu ifade eden Karamollaoğlu, “Geçte olsa bu açıklama bizi sevindirdi. Gençlerin borcu silindi ancak hala gençler bu borçları nasıl ödeyeceğini bilmiyor. Kiminin işi yok, kimi ise kendini bile geçindiremiyor. İktidar bugün ki borçlu gençler için değil sadece gelecekleri için bir umut ışığı yakmak zorunda. Geçmişte okumak için borca ihtiyaçları vardı devlet verdi. Şimdi ise geçinmek için, hayat kurmak için paraya ihtiyaçları var. Nasıl iktidar enflasyonu ve hayat pahalılığını bir problem olarak görüyorsa gençlerin hayatlarında ki sorunları da bir sorun olarak görmeli” ifadelerini kullandı.
“Başkanlık sistemi felaket getirdi”
Başkanlık sistemi ile birlikte birçok sorunun gündeme geldiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, sistemin fayda getirmediğini ifade ederek, “İktidar ortakları tarafından büyük vaatlerle getirilen Başkanlık Sistemi, maalesef ülkeye saadet değil felaket getirdi. Türkiye uçacaktı. Peki, ne oldu? Türkiye değil ama dolar uçtu. Başkanlık sisteminden önce 4,5 lira olan dolar bugün 17,5 liraya dayandı. Türkiye değil ama borçlar uçtu; Başkanlık sisteminden önce 1 trilyon dolar olan borç stoğu şimdi 3 trilyon doları geçti. Merkez Bankası rezervleri eridi. 2018 yılında artı 21,6 milyar dolar seviyesindeydi yani bir rezerv vardı, Temmuz 2022 itibariyle eksi 54,5 milyar dolara inmiş durumdadır. Bu rezerv değil borçtur. Sadece borç ile hayatta kalmaya çalışıyoruz. 2018’de vatandaşın bankalara borcu 2,3 milyar lira iken bugün 6,9 milyar lira seviyesini geçti. Son 4 yılda yarım milyon esnaf kepenk kapatırken, 4 milyondan fazla insanımızın kredi borcu yasal takibe uğradı” dedi.(Milli Gazete)