Irak’ın paylaşılamayan kenti Kerkük hareketli günler yaşıyor. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tehdidi altındaki kent, görev yerini terk ederek dağılan Irak ordu birlikleri nedeniyle savunmasız. Bölgesel Kürt Hükümeti'ne (BKH) bağlı Peşmerge Bakanlığı durumun hassasiyetine binaen bölgeye 30 bini aşkın unsur sevk etti. Türkmenler ise hızla gelişen olayları kuşku ve endişe ile izliyor.
Al Jazeera Türk ekibi IŞİD tehdidi altındaki Kerkük’teki temas hattına gitti. Bu bölge birkaç gün öncesine kadar Irak ordusuna bağlı 12. Piyade Tugayı'nın denetimindeydi. IŞİD ve silahlı Sünni Arap direniş gruplarının ilerleyişi karşısında mevzilerini terk ettiler. IŞİD mensupları tarafından infaz edilecekleri korkusuyla sivil kıyafetler giyip, geride silahlarını, askeri araç ve gereçlerini bırakarak...
Bölgeye ulaşan son peşmerge birlikleri, Kerkük’ün Riyaz nahiyesine giden yol üzerinde, Irak ordu birliklerinin terk ettiği karargâhlara yerleşiyor. Kerkük ve Sünni Arap yerleşimi olan Havice bölgesi arasında doğal savunma hattı oluşturan sulama kanalının doğu tarafına mevzileniyorlar. Bu hat petrol kuyularını ve güneydeki 'Irak Kuzey Gaz Şirketi'ni koruma altına alıyor.
Türkmenler Kerkük’te bir emrivakiden endişeli
Son yaşananların değerlendirilmesi için Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük İl Başkanlığı'nda yapılacak toplantı öncesi, Al Jazeera Türk’ün sorularını yanıtlayan ITC Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşed Salihi yaşananlara kuşku ile bakıyor:

Iraklı Türkmen milletvekilleri ve siyasiler, son durumu değerlendimek için Kerkük'te acil bir tolantı düzenledi.
Fotoğraf: İlker Taş-Al Jazeera Türk
 
"Bu olay halkın gözünde sürpriz bir şekilde gerçekleşmiş gibi görünse de bizce ortada bir anlaşma var. Bu anlaşmada uluslararası güçlerin ve Iraklı bazı siyasi grupların parmağı olduğunu düşünüyoruz. Çok tuhaf bir şekilde bu iş Musul’da başladı, Beyci, Selahattin ve Tikrit'ten sonra Kerkük’ün kapılarına kadar dayandı. Burada tuhaf olan ordunun geri adım atmış olmasıdır. Kimi bölgelerde direnen birliklere de peşmerge destek vermedi. Destek bir yana köstek oldular. Irak ordusunun bıraktığı cephane ve mühimmata el koydular.”
Salihi, Selahattin kentine bağlı ve çoğunluğu Türkmen olan Tuzhurmatı kasabasında gerçekleşen yağma olaylarına müdahale etmeyen Kürdistan Yurtseverler Birliği'ni (KYB) eleştirdi:
“Tuzhurmatı’da ciddi bir KYB varlığı söz konusu. Irak ordu birliklerinin çekilmesinden sonra kentte devlet dairelerine yönelik yağma olayları başladı. Eğer bu eylemleri hırsızlar yaptı diyorlarsa, o zaman da müdahale etmemeleri gerçekten vahim.”
Bağdat’tan ayağının tozu ile Kerkük’teki toplantıya gelen Erşed Salihi, Musul’daki Türk Konsolosluğu'na düzenlenen baskının, Türk kamuoyunda Kerkük konusunu gölgede bıraktığını düşünüyor:
“İçinde Kerkük’ün de bulunduğu tartışmalı bölgelerde ciddi bir hareketlilik var. Herkes IŞİD'ı konuşurken peşmerge rahat rahat tartışmalı bölgelere asker gönderiyor. Şimdiye kadar IŞİD ve Kürt birlikleri arasında bir çatışma yaşanmaması da manidar. Bir de Türk Konsolosluğu'na yapılan baskın var. Türkiye günlerdir o konuya kilitlendi. Bütün bunlar yan yana geldiğinde uluslararası ve yerel bazı ittifaklardan şüpheleniyoruz. Yapacağımız toplantıda bunları ve muhtemel sonuçları değerlendireceğiz."
Kerkük'e müşterek operasyon merkezi
Kerküklü Türkmen temsilciler bir araya gelerek kentteki son durumu değerlendirdikten sonra şu bildiriyi yayınladı:
"Türkmenler olarak, halklarımızın birlikte yaşadığı bölgelerde, sorunların emrivakilerle çözülmeyeceğine olan inancımız tamdır. Kerkük'ün güvenliğini, gene Kerküklülerin sağlaması gerekir. Müşterek Operasyon Merkezi adıyla yeni bir oluşuma gidelim. Şehrin çoksesli ve çokkültürlü yapısına uygun bir şekilde, subayları ve askerleri Kerküklülerden oluşacak yeni bir güvenlik teşkilatlanmasına ihtiyaç duymaktayız. Böylece Kerkük bu yapısıyla Irak'ın geri kalanına da örnek teşkil eder."