Kervan yürür
Anayasa Mahkemesi'nin kararını protesto eden sivil toplum kuruluşları, "9 kişinin yorumlu kararı sebebiyle biz inancımızı yaşamaktan vazgeçmeyiz.
Anayasa Mahkemesi'nin kararını protesto eden sivil toplum kuruluşları, "9 kişinin yorumlu kararı sebebiyle biz inancımızı yaşamaktan vazgeçmeyiz. Biz 9 kişinin kulu değiliz. Allah'ın kuluyuz. Allah'ın emirlerini yerine getiririz. İnançlarımızı yok sayan bir kararı asla kabul etmeyiz" dediler
Anayasa Mahkemesi'nin, "başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması"na yönelik Anayasa değişikliğini hukuksuz bir şekilde engellemesine tepkiler devam ediyor. MÜSİAD, AKDER, ASDER, Mazlum-Der, Özgür-Der ve Genç Siviller Grubu, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararın hukuk dışı olduğunu vurguladılar. Fatih Saraçhane Parkı'nda toplanan yüzlerce vatandaş, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı gayri hukuki kararı protesto etti. "İnancımızı ve kimliğimizi yok sayan hiçbir kararı kabul etmedik, etmeyeceğiz!", "Allah'ın emrini yaşamaktan asla vazgeçmeyiz", "Biz Allah'ın kuluyuz", "Yargı oligarşisi halkın iradesini teslim alamaz!", "Yargı despotizmine son!" yazılı pankartların açıldığı eylemde topluluk, ellerinde "İstiklal Mahkemesi ruhu Anayasa Mahkemesi'nde yaşıyor", "Anayasa Mahkemesi'nin asli üyeleri: Kılıç Ali, Kel Ali, Necib Ali", "Anayasa Mahkemesi oligarşinin sesi!" yazılı dövizler taşıdı.
ÖZGÜR-DER: AKIL VE MANTIK İPTAL EDİLDİ
Anayasa Mahkemesi'nin, 411 milletvekilinin oyuyla kabul edilen Anayasa değişikliklerini iptal kararıyla 367 saçmalığından sonra yeni bir skandala daha imza attığını söyleyen Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, "Anayasa Mahkemesi, bu kararıyla Türkiye'nin hukuk devleti değil, tipik otoriter-faşizan bir bürokratik diktatörlük olduğunu bir kez daha göstermiş oldu" dedi. Şekerci, "Anayasa Mahkemesi'nin son kararı bir türlü kendilerini güvende hissetmeyen elitlerin İslâmi kimliğe duydukları nefreti ve halka karşı güvensizliklerini yansıtan bir belge hükmündedir. Despotizm o boyuttadır ki, sadece insan hakları evrensel ilkeleri ya da hukuk devleti olmanın asgari vasıfları değil, kendi kurallarını dahi ezip geçen bir zihniyet ve pratik söz konusudur. Mahkeme'nin iptal kararı hukukun, aklın, mantığın iptal edilmesi anlamına da gelmektedir" şeklinde konuştu.
GENÇ SİVİLLER: CUMHURİYETİN SONU
Anayasa Mahkemesi'nin üniversitelerde kılık kıyafeti düzenleyen kanunla ilgili aldığı karar, Genç Siviller grubu tarafından da protesto edildi. Galatasaray Meydanı'nda toplanarak basın açıklaması yapan Genç Siviller, kararı, "Cumhuriyetin sonu" olarak niteledi. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararı protesto etmek için Galatasaray Meydanı'nda toplanan yaklaşık 40 kişilik grup, bir basın açıklaması yaptı. "Ve Cumhuriyetin sonu" yazılı dövizler taşıyan grup adına basın açıklamasını okuyan Şengül Çiftçi, Anayasa Mahkemesi'nin son aldığı kararla Meclis'in yerine göz diktiğini belirtti. "Ağır çekim darbede artık sona doğru yaklaşıyoruz" diyen Çiftçi, "Ağır çekim darbenin amacına ulaşması için şimdi tek bir adım kaldı: AKP'nin kapatılması. Şimdiden dünya bahis sitelerine düşmeye aday kapatma kararı için artık bahse konu olan kapatılıp kapatılmayacağı değil, kararın 9'a 2 mi, 8'e 3 mü alınacağı. Herkes yanlış biliyor. İçinden geçtiğimiz ağır çekim darbenin asıl hedefi 29 Ekim 1923'te büyük ümitlerle kurulmuş cumhuriyettir" şeklinde konuştu.
MÜSİAD: ANAYASA MAHKEMESİ SİYASİ BİR KARAR VERDİ
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin, aldığı son kararla ülkede yeni bir kilitlenmeye sebep olduğunu, iş dünyasındaki tedirginliğin arttığını, güven ve istikrar ortamının büyük bir yara aldığını belirtti. MÜSİAD Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: "Anayasa Mahkemesi'nin, TBMM tarafından aralarında AK Parti, MHP ve DTP milletvekillerinin de bulunduğu 411 milletvekilinin, bir başka deyişle TBMM'nin yaklaşık % 75'inin kabul oyuyla gerçekleşen Anayasa değişikliğini, Anayasa'nın 148. maddesinin açık hükümlerine rağmen iptal etmesi şaşırtıcı, hayret verici ve akıl almazdır. Anayasa Mahkemesi, kanunen TBMM'ce yapılan Anayasa değişikliğini sadece şeklen inceleme yetkisine sahip olmasına rağmen, esastan inceleyip, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde vicdanları yaralayan 367 kararının etkisi henüz geçmemişken, yeni bir kilitlenmeye sebep olacak bir karara imza atmıştır. Bu karar hukuki değil, maalesef siyasi ve ideolojik bir karardır."
AKDER: ANAYASA MAHKEMESİ ANAYASA'YA AYKIRI DAVRANDI
Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli ise yaptığı açıklamada, "Mahkeme kararlarına saygı duyma yükümlülüğü vardır. Peki Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa'ya saygı yükümlülüğü yok mudur?" diye sordu. Anayasa Mahkemesi'nin sahip olmadığı bir yetkiyi kullanarak fiili başörtüsü ayrımcılığına son vermeyi hedefleyen Anayasa değişikliklerini iptal ettiğini belirten Benli, "Esas denetimi yapan mahkeme, kendi yetki ve görevlerini düzenleyen Anayasa maddesini hiçe saymıştır. Anayasa Mahkemesi, konu başörtüsü olduğunda Anayasa ve hukuku bir kenara bırakma yetkisini kendisinde görüyorsa, o zaman 'Türkiye Cumhuriyeti insan haklarına saygılı bir hukuk devletidir' ibarelerinin de iptaline karar vermelidir. Zira iptal kararı, artık darbelerin Türkiye'de yargı kararları ile yapıldığını tescil etmiştir" dedi.
ASDER: ANAYASA MAHKEMESİ, AYRIMCILIĞIN DEVAMINA KARAR VERMİŞTİR
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkanı Adnan Tanrıverdi ise yaptığı açıklamada, "Yüksek Mahkeme, üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılması ile ilgili Anayasa değişikliğini iptal ederek, Anayasa'nın 148. maddesindeki yetkisini aşmış ve hukukî olmaktan ziyade siyasî ve ideolojik bir kararı kabul etmiştir. Üniversitelerde yasal dayanağı bulunmayan ve hukuk dışı bir inanç özgürlüğü gaspı yapılmaktadır. Genç kızlarımız arasında açıkça bir ayırımcılık uygulanmaktadır. Anayasa Mahkemesi de bu ayırımcılığın devamına karar vermiştir. Kabul edilemez kararı protesto ediyoruz" diye konuştu.
ANKARA İNANÇ PLATFORMU: "KABUL ETMİYORUZ, DİRENECEĞİZ"
Ankara İnanç Platformu tarafından deklare edilen bildiride ise, "Anayasa Mahkemesi inançlarımıza yasak koyamaz. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karar, inanç özgürlüğüne vurulan bir darbedir. Bu karar, halktan kopuk, seçkinci zihniyetin verdiği bir karardır. Bu kararı kabul etmiyoruz. Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu tam 122 haftadır, her türlü darbenin ve baskının karşısında durdu ve durmaya devam edecek" denildi.