Kılıç, Bafra Belediyesi Kültür Merkezi'nde AK Parti Bafra İlçe Teşkilatınca düzenlenen ''Türkiye Buluşması'' programına katıldı.

Konuşmasında referandum sürecine değinen Kılıç, muhalefet partilerinin başlattığı ''hayır'' kampanyalarına işaret ederek, şöyle konuştu:

''Referandumda 'hayır' kampanyaları başlattılar. Kim başlattı? Kemal Kılıçdaroğlu. Kim destekliyor? Devlet Bahçeli. Sandığı boykot ederek yanlarında kim duruyor, Barış ve Demokrasi Partisi, yani PKK'ya terör örgütü diyemeyenler. CHP Genel Başkanı sürekli bir yeni numara bulmaya çalışıyor, sürekli bir gündem çevirmeye çalışıyor.

Darbe senaryolarının avukatı ya, darbelerin ve darbe senaryolarının avukatı ya, CHP onun için senaryolar ve senaryo yazmaktan çok iyi anlıyorlar. Onun için bir hafta önce TBMM'ye bir kanun teklifi verdiler. 'Milletvekili seçilme barajını yüzde 10'dan yüzde 7'ye indirin' dediler. Şimdi biz o kanun teklifine destek versek, yüzde 7'ye düşsek ne diyecekler biliyor musunuz? 'AK Parti BDP Meclise daha rahat girsin diye seçim barajını indirdi' diyecekler. Yani tuzak. Biz bu tuzağa gelmeyiz Allah'ın izniyle.''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ''Askeri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi değiştirilsin'' önerisinde bulunduğunu belirten Kılıç, şunları söyledi:

''TBMM dün tatile çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu, yeni bir numarayı daha gündeme getirdi. Neydi bu? 'Askeri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi değiştirilsin. Silahlı kuvvetlerin, devleti koruma ve kollama görevi ortadan kaldırılsın. Demokratik bir ülkede devleti koruma ve kollama görevi silahlı kuvvetlerde mecbur olmamalıdır' dedi. 'Eğer gerçekten bu Anayasayı demokratikleşme adına yapıyorsanız, gelin bu kanunu değiştirin' dedi.

Sayın Kılıçdaroğlu'na Bafra'dan Bafralıların vicdanından sesleniyorum. Biz size güvenmiyor, CHP'ye inanmıyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu 2 hafta önce şöyle bir açıklama yapmıştı. 'Başörtülü kızları üniversite kapılarından geri döndürülmelerini içime sindiremiyorum. Kanun değişmeli ve bu kızlar üniversitede okuma hakkına kavuşmalıdır' dedi.

Biz dakikasında kendisine cevap verdik. Durmadan oyalanmadan hemen açıklama yaptık. 'TBMM tatile girmeden verin kanun teklifini, tam destek veriyoruz, kızlarımız 2011 yılında üniversite kapılarından dönmesin' dedik. CHP bizim açıklamamızdan bir saat sonra açıklama yaptı.

Dediler ki 'türban konusunda Sayın Kılıçdaroğlu tarafından yapılmış açıklama, onun kişisel görüşüdür CHP'yi bağlamaz.' Kendi görüşleri partisini bağlamayan bir genel başkan. Hatırlayın bir zamanlar, gidip Başbakanı kıskandığı için çakma siperde asker ziyaret etti. Çakma siperde, çakma lider. Kendi sözleri partisini bağlamıyor. Şimdi diyor ki 35. maddeyi değiştirelim.

Sayın Kılıçdaroğlu, size ve CHP'ye güvenmiyoruz. Sizi inandırıcı ve samimi bulmuyoruz. Eğer samimi iseniz, kanun teklifi verme yetkiniz var, yazın imzalayın TBMM Başkanlığına verin. Ondan sonra gelin demokrasiye inanıyorsanız, hukuk devletine güven duyuyorsanız, o anayasaya 'evet' oyunu verin. 12 Eylülde Anayasa kabul edilir, 13 Eylülde 35. maddeyi gündeme alalım, tartışalım. Ama bunlarda bu yürek yok. Bunlar sadece, suyu bulandırmaya çalışıyorlar. İnandırıcılıkları yok. Referandum gündemini değiştirmeye çalışıyorlar.''

Kılıç, konuşmasının sonunda partililerden referandumda ''evet'' oyu kullanmalarını isteyerek, ''12 Eylülde Anayasa'yı size, sizi de Allah'a emanet ediyorum'' dedi.