Kocaeli'de 144. Başörtüsü Eylemi

Kocaeli'de 144. Başörtüsü Eylemi

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 144. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.

Basın açıklamasının tam metni:

Başbakanın "Örtünenler, inançları gereği örtünüyor... Velev ki, siyasal simge olsun!.. Siyasal simge diye, başörtüsünü yasaklayabilir misiniz?.." sözleri gündeme bomba gibi düştü. Başbakanını seçen halkın çok uzun zamandan beri beklediği sözlerdi bunlar.

Başbakanın, yeni anayasayı beklemeye gerek yok, onun çözümü çok kolay. Oturup beraber mutabık kaldığımız bir cümleyle çözülür sözlerinin takipçisi olacağız. Başbakanlık ve meclis icraat yeridir, sizi seçen halkın beklentilerini yerine getirme yeridir, kuru kuruya laf üretme, umut pompalama yeri değildir. Sayın başbakan umarız azgın azınlığın yaygaralarına kulak asmayıp bu sözlerinizin arkasında durursunuz.

Yargıtay Cumhuriyet başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya' nın başörtüsüne özgürlük isteklerini , "Cumhuriyet'in temel ilkelerini, 85 yıllık kazanımlarını yok saymaktır, laikliğe ve üniter yapıya aykırıdır" yolundaki sözlerini kınıyoruz. Laikliği Devletin halkın inancına müdahale eden bir kavram olarak yorumlayan Yalçınkaya yaptığı açıklamalar hukuku katletmektedir. Ayrıca Yalçınkaya'nın başörtüsünün Üniter yapıya aykırı olduğuna dair sözleri trajı komik bir vaka olarak önümüzde durmaktadır. Akıl ve izan dışı bu ifadeler başörtülüleri sanki silahlı muhalif bir güçmüş gibi, ülkenin "birliği ve bütünlüğü"nu bozmaya kasıtlı bir vaka gibi lanse ettiği görülmektedir. Yasakçı zihniyetin şuur altındakileri yansıtan bu ifadelerden, yasaklarla tecrit edip dışladıkları halkın meşru mücadelesine göz diktikleri anlaşılıyor.

Yine Danıştay Başkanlığı'nın yaptığı açıklama ise akıllara ziyan bir açıklamadır. Başkanlık yasağın kaldırılması yönünde ki adımları "toplumsal barış ve huzuru" gölgeleyecek bir şeymiş gibi lanse ediyor. Kendileri on yıllarıdır bu ülke halkını bölerek innacından dolayı tecrit ederek toplumsal huzuru bertaraf edenleri şaşırmış görüyorlar. Her iki kurum oturup hukuk, hak adalet üretmeye çalışacağına hukuku mezara koyma gayreti içerisinde olduğu görülüyorlar. Kendilerine biz vergilerimizle görevini yapması için maaş veriyoruz. Yargıtay'da, Danıştay da on binlerce dosya çözümlenmeyi beklerken, bulunduğu makamda, bir partinin söylemlerine benzer ifadelerle siyaset yapması için mi? Vergilerimizle ona maaş veriyoruz. Siyasete o kadar meraklıysa istifa eder , söylemini paylaştığı partinin çatısı altında siyasi demeçler beyan eder. Hiç kimsenin bağımsız yargıyı kişisel görüşleri ve siyasal yorumlarıyla siyasete karıştırmaya hakkı yoktur.

Bu durumu en güzel dile getiren Akşam gazetesi yazarı Serdar Turgut'un "Kemalizmi Asker ve CHP bitirdi " ifadeleri Danıştaya ve Yargıtaya da yardakçılık yapan CHP ve DSP'yi de güzel dillendiriyor. Laikliği koruma adına bu ülkenin inançlı insanıyla devleti bir birine düşürmek isteyenler önce laikliğin tanımını öğrensinler. Laikliğin devletin vatandaşın dinini yaşamasına karışmaması olduğunu bellesinler.

Tüm yasaklar ve yasakçı zihniyetler tarihin çöplüğüne gömülene dek bu meşru mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz