Kocaeli'de 218. Başörtüsü Eylemi
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 218. eylemini gerçekleştirdi.
Basın açıklamasının konusu son haftaya damgasını vuran kanunsuz darbe girişimleriydi. Antidemokratik bir şekilde darbe yapıp halkın demokratik tercihlerini görmezden gelenlere karşı, halkın ve sivil toplumun tepkisi dile getirilerek, anayasa önünde eğer herkes eşitse, kanunsuz girişmelerde bulunanlara karşı, her kim olursa olsun yasaların işletip gerekenin yapılması istendi. Basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli şubesi yönetim kurulu üyesi Medine KÜÇÜK yaptı.
Basın açıklamasının tam metni:
Heyecanı ve adrenalini yüksek macera dolu ülkemizin rengarenk zamanlarından birisini daha yaşıyoruz. Bir palyaço kadar renkli ve komik. Fakat palyaçonun yaptıklarından saçma bir durumun içindeyiz. Bir yanılgı bir ilizyon yaşadığımız.
Gündemden düşmeyen, daha doğrusu düşürülmeyen darbe kabusu yine çöktü üzerimize.
Belge ve belgeyle ilgili iddia ve yorumlar havada uçuşurken; bu belgenin gerçekliği, kimin fikri olduğu, kimin yazdığı tartışılırken, at gözlüklerimizle olanları anlamaya çalışırken avucumuzdan kayıp gidenlerin farkına bile varamıyoruz.
İster darbe, ister komplo isterseniz oyun diyelim bu duruma. Ne dersek diyelim değişmeyen tek bir sonuç var; kaybeden ülke Türkiye ve kaybeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları.
Zaman kaybediyoruz, para kaybediyoruz.
Fidan gibi delikanlıları, yeni ufuklar açacak beyinleri kaybediyoruz.
Geleceğimizi kaybediyoruz yani.
Neden?
Çünkü meşru olması gereken haklarımız gayrimeşru alanlara hapsedilerek, kalın hatlarla ayrılmış ve yaftalanmış topluluklara bölünmüşüz. Bazı haklarımız gasp edilerek bıçak sırtında yaşamaya mahkum edilmişiz. Her an eksikliğini hissettiğimiz haklarımızı elde etmek için her kıpırdanışımızda ruhumuzdaki artan kesiklerin acısıyla biraz daha gözümüzü kapayıp başımızı öne eğmişiz. Her defasında o kadar canımız yanmış ki; artık kendi acımızdan başka acıları göremez olmuşuz.
218. kez acımızı haykırmak, meşrulaşmak, bizi anlatmayan yaftalardan kurtulmak için buradayız. Ama biz çok iyi biliyoruz ki sesimiz diğer acı çekenlerle birleşince duyulabilir hale gelecek. Hep beraber haykırdığımız da bize kulak tıkayamayacaklar.
Ve yine biliyoruz ki sivil anayasa yapılmadan hiç birimizin acıları gerçek anlamda sona ermeyecek. Bunun dışındaki bütün çözümler pansuman etkisinden başka bir işe yaramayacak. Ve daha da önemlisi bütün haklar sahiplerine teslim edilmeden bu darbe ve komplo kabusundan uyanamayacağız. Biraz daha gecikirsek de artık kaybedecek bir şeyimiz de kalmayacak.
Biz başörtüsü için haykırmaya devam ederken herkes bilsin ki bu haykırış diğer bütün acı çekenler için de acılar sona erinceye kadar devam edecektir.