Kocaeli'de 223. Başörtüsü Eylemi

Kocaeli'de 223. Başörtüsü Eylemi

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 223. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi.

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 223. Basın Açıklaması:

Değerli halkımız ve basın mensupları

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun 223.hafta basın açıklamasına hoş geldiniz. Bu hafta sevindirici bir gelişme yaşandı ve üniversite imtihanında meslek liselerinin önünü kapatan katsayı adaletsizliği kaldırıldı. Ak Parti hükümetini ve YÖK'ü bu icraatlarından dolayı tebrik ediyoruz. Ancak, 10 yıldan bu yana süregelen bu haksız uygulama sebebiyle mağdur edilen 2 milyondan ziyade insanın haklarının nasıl iade edileceğini, tüm bu mağduriyetlerin nasıl giderileceğini de sormak istiyoruz. Bu katsayı adaletsizliğini çıkartanlar, mağdurlara kayıplarından dolayı tazminat ödemelidir.

Ak Parti'nin halkın kendisine verdiği desteğin farkına varması, tecelli eden halk iradesinin gücüne dayanması, bir azınlığın hak ve adaletten uzak talep ve dayatmalarına boyun eğmemesi gerektiğini 223 haftadır haykırıyoruz. Yine ifade ediyoruz ki, katsayı adaletsizliğini çözmekle iş bitmez! Ak Parti aynı karalılıkla başörtüsü yasağı zulmünü de kaldırmalıdır. Çözüme engel olan kurumların yapıları gerekli anayasal ve yasal değişikliklerle yeniden düzenlenmeli, Kuran'ı Kerim'i okumayı öğrenme gibi kişinin din ve vicdan hürriyeti ile ailenin terbiye hakkı kapsamında kalan hususların önündeki engeller kaldırılmalı, polis okullarına ve askeri okullara giriş için getirilen eşitliğe aykırı, incitici uygulamalara derhal son verilmelidir. Bu uygulamalara, İmam Hatip Lisesi mezunlarının bu okullara alınmamasını örnek verebiliriz. Hükümet bunları gerçekleştirmede siyasi kararlılık göstermelidir.

Darbecilerin Askeri mahkemelerde değil de, sivil mahkemelerde yargılanması için hazırlanan tasarının yasalaşması için kabul oyu verenlerin, aynı yasanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine müracaat ettiğini görüyoruz. Belli ki, bunlar önce vicdanlarının sesini dinledi ve yasanın kabulü yönünde oy verdi, sonra, darbeciler kulaklarını bükünce (!), iptal istemiyle mahkemeye başvurdular. Bu yasada anayasaya aykırı ne olabilir? İptal isteminde bulunanlar ve yandaşları ne demek istiyor? Bu tavırla, "darbecilik askeriyenin görevleri arasındadır" demiş olmuyorlar mı? TSK'nın görev ve yetki alanı yasalarla belirlenmiştir ve bunlar arasında anayasal düzeni değiştirmek, meclisi ve hükümeti işlemez hale getirmek yoktur. Görev tanımı içinde yer almayan bir fiilden dolayı asker kişilerin sivil mahkemelerde yargılanması demokratik bir yapı oluşturma hedefini ilan etmiş bir toplum için vazgeçilemeyecek bir göstergedir. Biz, bu yolda adım atanları kutluyoruz. Milletimiz, kendini idare edebilme kabiliyetini ispat etmiş bir millettir ve darbecilerin aklına, sevk ve idaresine ihtiyacı yoktur.

Diğer bir gelişmeyi de dikkatle izliyoruz: Kritik bir aşamaya gelmiş bulunan Ergenekon davasında fedakârca görev yapan savcıların yerlerinin değiştirilmeye çalışılması karşısında, kararları bürokratik dokunulmazlık zırhına bürünmüş Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na asla ve asla halka karşı sorumlu olduğunu unutmaması gerektiğini hatırlatıyoruz. Atama karalarında şeffaflığın sağlanması ve HSYK üyelerinin ideolojik görüşlerinin bu kararlara yansımaması yargı erkini Türk Milleti adına kullanan bir sistem için tam anlamıyla bir gerekliliktir. Halkın vergileri ile oluşturulan bütçe ile maaşlarını alan insanların halkın taleplerini dikkate alması, buna saygı duyması, bir takım kişi ve kuruluşlar adına değil de halk adına karar vermesi şarttır. Halk, bu önemli davada, savcıların vazifeye devamını açıkça istemektedir. Bunun aksi, halkın çizdiği yolun hilafına olacaktır ve asla kabul görmeyecektir.Böyle bir durum yargının siyasalaştığının ifadesi olacaktır ve anayasa değişikliği ile bu siyasalaşmanın önüne geçilmesini gerekli kılacaktır.

Basın açıklamamıza iştirak ettiğiniz ve bizi dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyoruz.

MAZLUMDER Kocaeli