Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kongre, mongre, amaaaan!

Yok şöyle olmazsa, böyle olurmuş da, böyle olmazsa şöyle olurmuş da..

Amaaan, her şey olacağına varır.. Kimse rızgından azını ya da çoğunu yemeyecek. Kimse ecelinden önce ya da sonra ölmeyecek.. Kaderde ne varsa o.

Allah kimseye muhtaç değil. O “ol” der ve o olur. Bir şeyi irade buyurduğunda esbabını da halkeder.. Bakıyorum da kendimizi bazan olaylara bir kaptırıyoruz, ne hayaller kuruyoruz. Ne hesaplar yapıyoruz. 

Sahi Allah (cc) cehennemi niye yarattı? Haksızlık, zulüm, sömürü, yalan, dolan, iftira olmasa kim cehenneme gidecek.. Oysa biliyoruz ki, o cehennem dolacak.

Allah niye cihadı farz kıldı bize. Ya da niçin sabrı öğütlüyor defalarca. Hatta sabredip, sabrı tavsiye etmeyenlerin hüsranda olacaklarını söylemiyor mu?

Birkaç ay olmuş görevden alınalı, mangalda kül bırakmıyor birileri. Hani sabredenlerden şükredenlerden, direnenlerden olacaktık.

Tamam kimsenin saçının teline zarar gelmesin. Kimsenin ayağına taş değmesin de, Allah mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle artırarak ve azaltarak imtihan edeceğini söylüyor. Nasıl olacak bu iş.

Hanımefendiler sanki Hz. Aişe’den daha muhterem. Sanki Hz. Meryem’den daha muhterem, Ya da Hz. Yusuf’tan daha muhterem! Onlar da haksızlığa uğramadılar mı, iftiraya uğramadılar mı? Hz. Yusuf’un cezaevi hayatı 7 yıl sürmedi mi?

Allah bize niye sabrı öğütlüyor. Her şey yolunda giderken sabırdan niye söz etsin ki!

Tamam, zalimlere teslim olmayacak, direneceğiz, mücadele edeceğiz de, bu arada sonuçta, “Ve bil gaderi hayrihi ve şerrihi minellahu teala” diyen biz değil miyiz. Her şey Allah’ın iradesi içindedir. Biz O’nun rızasına talibiz. O, bizi görüyor, duyuyor, biliyor ve hüküm sahibidir.. 

Sahi “Hasbunallahi ve niğmel vekil” diyenlere ne oluyor da, bir anda isyanları oynamaya başlıyorlar.

Düşünüyorum da Allah bizi ülke genelinde darlıkla deneyecek olursa bir gün, bu insanlar o zaman ne yapacaklar. Bunların çoğu bırakır giderler.. İnsanlar çok fazla başarıya şartlandırıldı.. “Mütrefinler”den oldu çoğu! Zenginlik insanları şımartır. Allah’ı unutur, zevk, sefa ve israfa dalarlar ve kibirlenirler, zalimlerden olurlar.. Yoksulluk da, bazı durumlarda, aynı şekilde küfre en yakın yollardan biri olur..

Hz. Ali’ye iktidar ve Hz. Ebu Zer’e servet vermedi Allah. Hz. Davud’a Zebur’u verdi de, mabedi inşayı Hz. Süleyman’a verdi.

Şimdi AK Parti’de kongre için listeler hazırlanıyor. Yarın bakanlar kurulunun teşkili için isimler belirlenecek. Grub yönetimi yenilenecek. Bu süreçte kim ne yapacak göreceğiz.. Kim ne yaparsa yapsın bir gün gelecek, yaptığının ve yapması gerekirken yapmadığının hesabını verecek. Seçtikleri, atadıklarının yaptığından kendi de sorumlu tutulacak, eğer gerekli titizliği göstermedi ve işi ehline vermedi ise..

Kim hangi haksız bir işi ne için yaptı ise, Allah o işi onun imtihanı yapar.. İhtirasla istediğiniz her şey imtihanınız olur. O iş sizin için “dua ile istenen bela”ya dönüşür..

O zaman kim ne yapıyorsa yapsın. Sonuç ne olursa olsun. Her kim ne yaptı ise karşılığını görecektir.. Sonuçta Allah’ın dediği olacak.. Bu iş zalimlere kaldı ise, demek ki, bize de zalimlere karşı direnmek düşüyor..

Onun için olacaklar beni fazla ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, değişen dünya şartları içinde sebeb-sonuç ilişkilerini sorgulayarak, kendi sorumluluklarımızın farkına varmak ve gereğini yapmak. Yani şahidliğim önemli benim için..

Kimse Allah’ı kıyamete ya da iktidara zorlayamaz.. Kimse Allah’tan bilgi ve serveti çalamaz. Kimse kader, rızık ve eceli tayin eden güç değildir.. Olacak olan her ne ise, iyi ya da kötü, o Allah’ın iradesi içindedir.. Bize düşen ise Allah’ın rızasının peşinde olmaktır.. Kaldı ki, bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde ise Allah hayır murat etmiş olabilir. O zaman ne gam..

Hak şerleri bakarsınız hayreyler. O dilerse kafirleri dahi dinine hizmet ettirir.

Şöyle olmasaydı böyle olmazdı demek Şeytandandır.. Şu şöyle oldu da onun için bu böyle oldu, derken, dikkat edelim, bu sünnetullah gereğidir. Allah bir şeyi murat ettiğinde/irade buyurduğunda esbabını da halkeder. Yoksa Allah’ın iradesi, batılı deterministlerin zannettikleri gibi esbaba/sebeplere bağlı değildir.. O, “ol”der ve o şey olur..

Bizi, gören, duyan, bilen bir Allah var! Ne gam!

Hainler esbabı cefalarını toplayıp gelsinler, bize yardım eden bir Allah’ımız olduktan sonra ne gam.. Hem onlar böyle yapmayacaksa o zaman nasıl cehennemin dibini boylayacaklar.. Allah’ın gazabı onları apansız yakalayacak. Bize gelince, ne kadar da sabırsızız.. Görevden alınanlar, hapse girenler.. Hz. Yusuf’dan daha mı değerlisiniz.

Zulme razı olalım demiyorum, Haksızlıklar karşısında susalım demiyorum. Saçınızın teline zarar gelsin istemem, bir saat değil, bir dakika bile hak ve hürriyetlerinizden mahrum bırakılmayın. Başka bir şey anlatmaya çalışıyorum. Hz. Aişe’nin başına gelenler, Haacer annemiz, İsmail AS’ın başına gelenlerin, Hz. Ebu Zer’in başına gelenlerin hayatımızdaki karşılığı ne.. Yoksa siz “İman ettik” demekle yakanızın bırakılıvereceğinizi mi sandınız!

Sabır ve direniş diyorum.. Ve şunu da unutmayalım, Allah, cahil, zalim, kafir ve fasık bir topluluğa yardım etmez. Sakın başımıza gelenler bizim ihmal ve günahlarımızın faturası, kefareti olmasın. Bırakın biz “masumuz” demeyi, “inni küntü minezzalimin” diyen kimdi ve niye böyle demişti..

Hadi AK Partililer göreyim sizi.. Cennete koşanların yolu açık olsun. Cehenneme koşanlara son bir çağrı, bir ateş çukurunun kenarındasınız, tevbe edin ve geri dönün. Değilse, yardımcılarınız, dostlarınız, işbirlikçilerinizle birlikte topunuzun canı cehenneme.

Allah’ım, bizim ellerimizle cezalandır zalimleri ve bizim ellerimizle yardım et mazlumlara, bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 844 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar