Konya'da 163. Başörtüsü Eylemi
Konya İnanç Özgürlükleri platformu 163. kez Kayalıparkta toplandı. Açıklamayı platform adına...
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 163. Hafta Basın Açıklaması
Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla
İnsanların haklarını kısmayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Sizi ve önceki nesilleri yaratan Allah'tan korkun. (Şuara Suresi 183. 184. Ayetler)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Bir provokasyondur aldı başını gidiyor" Kim, neyi, ne zaman, nasıl yaparsa yapsın başka birilerine göre provokasyon oluyor. İstiyorlar ki, herkes onlar gibi düşünsün, onların istediği gibi davransın, onların değerlendirmeleriyle aynı değerlendirmeleri yapsın. Yok onlarla mutabık değilseniz, eyleminiz provokasyon, sizde provokatör oluveriyorsunuz.
Ne provokasyon? Kim provokatör? Referandum öncesi ''Biz çözeriz'' deyip, şimdi şartlar ortaya koyarak gündeme getirdiği meseleyi, siyasi bir polemik haline dönüştürenler mi? Açılımdan bahsedip, hak ve özgürlüklerin sınırsızlığından dem vurup, fakat bu taleplerde bulunanları, suçlayıcı ifadelerle tahkir edenler mi yoksa talepte bulunanlar mı?
Yıllardır ilköğretimdeki baskı ve zulmü özel ortamlarda sürekli dile getirip, kendi özel imkânlarıyla bu meseleyi kendileri için çözüme kavuşturup umumi taleplerde sıra bekleyenler mi, hiçbir imkana sahip olmayıp kendisi için özgürlüğü açıkça isteyenler mi? Kim zamanlama hatası yapıyor? Kim provokatif bir eylem içerisinde? Kim doğru strateji güdüyor? Kim pişmiş aşa su katıyor ya da kim kıvamında pişsin diye ateşin hararetini kısıyor? Herkesin eylemi kendine güzel, karşısındakinin ise söz söylemeye dahi hakkı yok. Bir hak ve özgürlük tartışması bu minvalde sürüp gidiyor. Yani başörtüsü üzeriden bu sefer fikirlere ve eylemlere kısıtlama resmi olmayan yollarda yapılamaya çalışılıyor.
İlköğretim çağında fiziki erginliğe ulaşan bir çocuğu onun mükellefiyetini esas almadan hangi akıl onun problemini değişik nedenlerle erteleyebilir? Ve herkesin acısı kendineyken bir başka çözüm hususunda ondan fedakarlık yapmasını bekleyebilir?
Müzminleşmiş olan bir sorunun çözümünü, uzun süredir hakkı ızhar etmek ve kesinlikle bu hakkından vazgeçmemek şeklinde çözümlemeye çalışan genç kızlarımızı ve onların ebeveynlerini, uzun yıllardır verdikleri mücadeleyi ciddiye almayarak sanki bunlar, ilk kez ortaya çıkıyormuş gibi zamanlama hatasından bahsetmek ve olayı manidar olmakla nitelemek ne kadar da manidardır.
Bir hukukçunun, hele de çözüm mekanizmasında bulunan bir hukukçunun, hele hele özgürlük taraftarı olarak bilinen bir hukukçunun, ilköğretime başörtüsüyle giden kızlara ve onların ebeveynlerine ''Ahmak!'' demesi, ürkütücü ve rahatsız edici bir tutumdur. Gayr-i ahlaki pek çok meseleyi hak ve özgürlük çerçevesi içerisinde değerlendiren mezkur şahıs ve onun gibi olanlara bir hatırlatmada bulunuyoruz: Sizin özgürlük taleplerinizin sınırı size uymayanların özgürlük talepleriyle çatıştığında onlara ''Ahmak!'' diyorsanız, onların da size bir şeyler söyleme hakkı doğar.
Başörtüsü tartışmalarını, bir gruba indirgeyip meseleyi o grup üzerinden sanki bu talepte bulunan hiç kimse yokmuş gibi - tartışmaya açmak bize meseleye un serme çabasının bahanesi gibi gelmektedir. Oysa bu talep aylardır kamuoyunun önünde bizler tarafından da ciddi bir şekilde dile getirilmektedir. Bu tartışmaların bir grup üzerinden yürütülmesine bir son verilmeli ve halkımızın haklı talebi ne olursa olsun yerine getirilmelidir.
Kimse kendisine çözümün gerçekleşmemesi halinde günah keçileri arayarak mazeret üretmeye kalkışmamalıdır. Çünkü herkesin sorumluluğun mazeret üzerine değil çözüm ve çözüm yolları üzerinedir.
Herkesin üzerine düşeni yapıp Tevhid ve adalet eksenli özgürlüklerin bir an önce gerçekleşebilmesi umuduyla hepinizi 164. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu