Konya'da 165. Başörtüsü Eylemi(FOTO)
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 165. hafta basın açıklaması yine kayalıpark meydanında yapıldı. Açıklamayı platform adına Nuriye KARAKOÇOĞLU okudu
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 165. hafta basın açıklaması yine kayalıpark meydanında yapıldı. Açıklamayı platform adına Nuriye KARAKOÇOĞLU okudu. Yaptığı açıklamada Y.Ö.K'ün kuruluşuna ve 13 yıllık zorunlu eğitim konusuna değinen Karakoçoğlu, ''8 Yıllık eğitimin hangi maksatlara yönelik olarak yapıldığı hepimizce aşikardır. Toplumumuzun içerisinde oluşturduğu problemlerin hem inançlarımız açısından hem yaşam biçimimiz açısından hem de ekonomik açıdan ne kadar büyük olduğu biliniyorken, üstüne üstlük bugün iktidarda olanların, geçmişte buna açık muhalefetleri de ortadayken, şimdi nereden çıktı bu 13 Yıl muhabbeti?'' dedi.
Açıklamanın Tam metni:
Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla
O gün insanlar yaptıkları kendilerine gösterilsin diye bölük bölük dönerler. Kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar şer yapmışsa onu görür.
(Zilzal Suresi 6. 7. 8. Ayetler)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Zalim hükümdarın, bakmakla mecbur tuttuğu filin sıkıntısından şikâyet ederler hocaya Akşehir halkı. Ve zalim hükümdardan, bu filin geri alınması için ricada bulunmasını isterler hocadan. Hoca'da beraber gidelim der. Yarı yolda yalnız kalınca hoca, hükümdarın karşısında çıkar: Efendim, halkımız filinizden çok memnun, bir fil daha rica ediyorlar der. Böylelikle, kendisini yalnız bırakan mazlum halkın kararsızlığını ve dönekliğini cezalandırmış olur.
8 Yıllık kesintisiz eğitim ucubesinden sonra, bu kesintisiz zulmün bütün problemleri dururken, hiçbirisi çözülmemişken, bu eğitim yılının 13 yıla çıkartılma düşüncesi aklımıza, Nasreddin Hoca'nın bu hikâyesini getiriverdi birden. Fakat anlamadığımız şey şu: Siz bu problemlerin çözümü için orda olduğunuzu iddia ediyorsunuz ama bu halk da sizi destekledi. Size her istediğinizde, istediğinizden daha fazla destek verdi. Şimdi ne diye bu ikinci fili başımıza musallat ediyorsunuz?
Eğitimin, belirgin bir ideolojinin dayatması şeklinde olması ve bu ideolojinin masum çocuklar üzerinden topluma dayatılması ana bir sorunken, bu ideolojik dayatmalardan muzdarip olduğunu iddia edenlerin bu dayatmaların süresini uzatmaları ciddi bir çelişki değil midir? Eğitim ve öğretim tüm ideolojik dayatmalardan uzak ve temiz bir toplum yetiştirmek gayesiyle yapılmalı iken, bir ideolojinin saf beyinlere zorla dayatılması ve bu eğitimin zorunlu hale getirilmesi kabul edilemez bir sorunken, bunun süresinin arttırılması, sorunu katmerli hale getirmek değil midir?
8 Yıllık eğitimin hangi maksatlara yönelik olarak yapıldığı hepimizce aşikardır. Toplumumuzun içerisinde oluşturduğu problemlerin hem inançlarımız açısından hem yaşam biçimimiz açısından hem de ekonomik açıdan ne kadar büyük olduğu biliniyorken, üstüne üstlük bugün iktidarda olanların, geçmişte buna açık muhalefetleri de ortadayken, şimdi nereden çıktı bu 13 Yıl muhabbeti?
Çözüm için var olduğunu iddia edenlerin çözüm anlayışı toplumsal yaraların üzerine tuz basmak mıdır?
8 Yıllık zorunlu eğitimde buluğ çağına giren kızlarımızın, fiziki yetişkinliklerine rağmen örtünemiyor olmaları, onların örtünmelerinin önüne ciddi engellerin çıkartılıyor olması, eğitimin de zorunlu olmasından dolayı, Müslüman halkımız ciddi bir sıkıntı çekmektedir. Bu ızdırâbın katmerlenmesi değil, çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Çeşitli şirinliklerle, bu problemleri görmemezlikten gelip, devamını sağlayacak her kişi ve kurum kamu vicdanında yargılanacağı gibi, adl-i ilahi önünde de pek çirkin bir vaziyete düşecektir.
Bugün, darbeci ve baskıcı zihniyetin ürünü Y.Ö.K'ün kurulduğu gündür. Y.Ö.K yapısı itibariyle, kötüdür. Yönetimine iyi insanların gelmesiyle iyi kılınamaz. Baskıcı bir zihniyetin ürünü olan bu kurum baskı ve zulümlerin ortadan kalkması için adres olarak gösterilemez. Kişilere endeksli çözüm uygulamaları kalıcı ve hakiki bir çözümün gecikmesinden başka bir fayda ortaya çıkartmayacaktır. Y.Ö.K bir an önce kaldırılmalı ve sebep olduğu tüm baskı ve dayatmalardan dolayı halkımızdan özür dilenmelidir.
Zulmün ve baskının karşısında olan direnişin varlığı, karanlıkların arkasından gelecek aydınlığın garantisidir. Tevhid ve adalet üzere kurulu, aydınlık bir dünyada yaşama umudu ile hepinizi 166. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.
2010
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU