Konya'da 81. Başörtüsü Eylemi (FOTO)
Konyadaki inanç özgürlükleri sevdalıları 81. haftada her zamanki gibi kayalıparktalardı. Platform adına açıklamayı Nuriye Karakoçoğlu yaptı.
Konuşmasına en'am suresi 70. ayeti okuyarak başlayan Karakoçoğlu
- Her yeni gün, yeni bir değişime, yeni bir farklılığa gebedir. İçinde ne gizlediği ancak ortaya çıkınca belli olur. Umutlar hüzne, beklentiler hasrete dönüşür bazen. İstemediğimiz şeyler, istemediğimiz ellerle yapılıverir. Rahmet diye beklenilen bulutlar azab olur. Türkiye değişen konjöktür gereği her daim yeni bir süreç yaşıyor. Ve olayların gelişim sürecine göre ülkede söylemler değişiyor; gündemler değişiyor. Vaatler üzerine vaatler yapılıyor. Fakat diller, çok az zaman gönülde olanlara tercüman oluyor Müslüman halkımız, inançlarını ve inançlarının gereklerinin büyük bir kısmını, baskı ve zorbalıklar altında yerine getirebilmektedir Allah azizdir. Onun dini de azizdir. Baskılarla, zorbalıklarla, ayak oyunlarıyla, batılı hak göstermeye çalışmalar, açılım siyasetleriyle uzlaşma ve ifsat politikalarının, Müslüman halkımızdan alacağı cevap, ''Sizin dininiz size benim ki bana'' dan başka bir cevap olmayacaktır. Ülkemizde değişik dönemlerde, baskı ve zulümlere maruz kalmış, siyasetin önemli simalarından, Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatından dolayı yakınlarına, dostlarına ve sevenlerine baş sağlığı diler diyerek sözlerine devam etti.
Rahman, Rahim Allah'ın adıyla;
''Dinlerini oyun ve eğlence edinen, dünya hayatına aldanmış kimseleri bırak. Fakat sen Kur'an ile öğüt ver ki kimse kazandığı günahlarla azaba sürüklenmesin. O zaman kişinin Allah'tan başka ne bir dostu olur ne de bir şefaatçisi. Her türlü fidye verse yine de kabul edilmez.'' (En'am suresi 70. Ayet)
Sevgili dostlar değerli basın mensupları;
Her yeni gün, yeni bir değişime, yeni bir farklılığa gebedir. İçinde ne gizlediği ancak ortaya çıkınca belli olur. Umutlar hüzne, beklentiler hasrete dönüşür bazen. İstemediğimiz şeyler, istemediğimiz ellerle yapılıverir. Rahmet diye beklenilen bulutlar azab olur. Bazen de çorak toprak Gülşen'e dönüşür. Ve ağlama sesleri sevince boğar herkesi. Şer bildiklerimizden bir hayır çıkartır Allah. Hayır diye bekleyip durduklarımız şerre dönüşür de felaket oluverir üzerimize. Karamsarlığa düşmeyecek kadar umutlu, güvenleri putlaştırmayacak kadar endişeliyiz; Yarının getireceklerinden.
Türkiye değişen konjöktür gereği her daim yeni bir süreç yaşıyor. Ve olayların gelişim sürecine göre ülkede söylemler değişiyor; gündemler değişiyor. Vaatler üzerine vaatler yapılıyor. Fakat diller, çok az zaman gönülde olanlara tercüman oluyor. Özel ortamlarda söylenenler, aleniyete gelince değişiveriyor. Bir gömlek çıkartmak, bir gömlek giymek yarışıdır, sürüp gidiyor. Herkese hatırlatıyoruz. Takva elbisesi daha hayırlıdır.
Ancak değişmeyen ve yaşanan hiç bir sürecin yerinden oynatamadığı, verilen sözlerin, yapılan vaatlerin sürekli boşa çıktığı, bir gündem var ki; ortaya konan yanlış uygulamalar, vakıayı daha bir çözümsüz hale getirmekte. Değerlerin kaybolduğu, inançların hak ve özgürlük taleplerinin, değişimci liberalizm ve statükocu muhafazakârlar tarafından hiçe sayıldığı bu zamanlarda istikrarın adı: ''İnançlara kelepçe, hak ve özgürlüklere pranga'' olarak konulmaktadır.
Müslüman halkımız, inançlarını ve inançlarının gereklerinin büyük bir kısmını, baskı ve zorbalıklar altında yerine getirebilmektedir. Bahsettiğimiz olay merkezinde ''başörtüsü'' nün bulunduğu dini hak ve özgürlüklerdir. Din istismarcılığı, dindar geçinme ve dinden geçinme siyaseti, hakiki dindarları incitmektedir. Fakat bundan daha tehlikeli olanı hak ve batılın birbirine karıştırılması, batılın hakkın içerisine bir zehir gibi zerk edilmesidir.
Allah azizdir. Onun dini de azizdir. Baskılarla, zorbalıklarla, ayak oyunlarıyla, batılı hak göstermeye çalışmalar, açılım siyasetleriyle uzlaşma ve ifsad politikalarının, Müslüman halkımızdan alacağı cevap, ''Sizin dininiz size benim ki bana'' dan başka bir cevap olmayacaktır. Şu iyi bilinsin ki: ''Sahte söylevler saptırıcı ideolojiler beyinleri uyuşturan laf kalabalıkları, Kur'an'ın aydınlatıcı ayetlerinin karşısında yok olup gitmeye mahkûm olacaktır.''
Hak ve özgürlük vaatleriyle halkımızı kandıranlar, özgürlük ifadeleriyle zulümlerine devam etmekte olanlar, özgürlük türküleri söyleyerek, inançlara ve onun yaşam alanlarına kısıtlama getirenler, bu işi hangi gerekçeyle yapıyor olurlarsa olsunlar, tarihin büyük mahkemesinde ve adli ilahi karşısında zalimler olarak anılacaklardır.
Ülkemizde değişik dönemlerde, baskı ve zulümlere maruz kalmış, siyasetin önemli simalarından, Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatından dolayı yakınlarına, dostlarına ve sevenlerine baş sağlığı diler, ülkemizdeki zulümlerin kime ve kim tarafından yapılırsa yapılsın sona ermesini temenni ederiz.
Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği, adaletin tesis edildiği, bir ülkede yaşama umudu ile 82. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere hepinizi Allah'a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU