Konya'da 84. Başörtüsü Eylemi

Konya'da 84. Başörtüsü Eylemi

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu üyeleri 84 haftadır sürdürdükleri basın açıklamalarını kayalı park mevkiinde bir araya gelerek yaptılar. Platform adına açıklamayı Yavuz ERDEN yaptı.

Ey şehid Yolun yolumuzdur ve asla bu yoldan dönmeyeceğiz.

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu üyeleri 84 haftadır sürdürdükleri basın açıklamalarını kayalı park mevkiinde bir araya gelerek yaptılar. Platform adına açıklamayı Yavuz ERDEN yaptı. Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen, 12. dalga operasyonlarının akademik çevrelere yönelik olması, bir gerçeği daha ortaya çıkarmıştır. Bu gerçek, siyasette ve bürokraside kokuşmuşluğun, çeteleşmenin ve kanunsuz işlerin, aynı şekilde akademik çevrelerde de neşv-ü nema bulmuş olmasıdır.diyen erden sözlerine şöyle davam etti.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 84. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Rahman, Rahim Allah'ın adıyla

Mü'minler içerisinde Allah'a verdikleri sözde sadakat gösteren nice erler vardır. Onlardan kimi sözünü yerine getirmiş, kimi de beklemektedir. Onlar hiçbir suretle sözlerini değiştirmemişlerdir. Çünkü Allah sadık olanları sadakatleri sebebiyle mükâfatlandıracak münafıkları ise cezalandıracak yahut da tövbe nasip edecektir. Şüphe yok ki Allah mağfiret edici ve esirgeyicidir (Ahzab Suresi 23-24. Ayetler)

Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;

Ergenekon soruşturması kapsamında gerçekleştirilen, 12. dalga operasyonlarının akademik çevrelere yönelik olması, bir gerçeği daha ortaya çıkarmıştır. Bu gerçek, siyasette ve bürokraside kokuşmuşluğun, çeteleşmenin ve kanunsuz işlerin, aynı şekilde akademik çevrelerde de neşv-ü nema bulmuş olmasıdır.

Akademik çevrelerin, medyaya yansıyan, -kirli çevrelerle olan- ilişkiler ağı, son derece ürpertici bir hal almıştır. Bunun sebebi: Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin; üniversite ortamında, hangi zehirli atıklarla beslendiklerinin, zihinlerinin hangi kirli düşüncelerle karartıldığının ve geleceklerine nasıl bir ipotek konulduğunun ortaya çıkmasıdır.

Gelişmiş ülkelerin akademik çevreleriyle karşılaştırıldığında, hiçbir ciddi akademik çalışması olmayan, ahbap çavuş ilişkileri içerisinde, belli bir makama gelen bu kişilerin; toplumun bilinçlendirilmesi muasır medeniyetler seviyesine çıkartılması adına (!) ortaya attıkları çıkış yolu: Dinden kopartılmış, dinin insanlara vermiş olduğu üstün ahlaki meziyetlerden soyutlanmış, tamamen seküler ve materyalist bir zihin yapısından başka bir şey değildir.

Onlar bu düşüncelerini topluma öğretmekten daha çok dayatan insanlardır. Hatta bu düşüncelerin toplumda kabul görmesi için kirli çevrelerle ilişkiye girmekten çekinmemişlerdir. Kendi zihin dünyalarında uydurdukları, modernist ve çağdaş öğrenci tipi oluşturmaya çalışmış, dahası bu öğrenci tipine uymayan ve dini inanç ve değerlerinden kopmamış öğrencileri ise aşağılamış ve üniversite ortamından haksız ve gaddarca dışlamışlardır. Sürekli ve delinmez bir ambargo uygulamışlardır.

Bu darbe yanlısı, baskıcı, totaliter, zorba ve dini değerler düşmanı akademik çevrelerin en önemli simalarından olan Türkan Saylan ve onunla birlikte mensubu olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin basına yansıyan; inanç değerlerine saygılı öğrencileri fişleme ve birtakım terör örgütü yanlısı öğrencileri de finanse etme çalışmaları, ulaşmak istedikleri kirli emellerinin ortaya çıkması açısından oldukça manidardır.

Türkan Saylan'ın ve dernek üyelerinin basın yoluyla bu iddialara verdiği ironik cevap ve savunmalar ise tam bir fiyasko timsalidir. Onlar bu uygulamalarına haklı gerekçeler bulmaya, kılıflar uydurmaya çalışmışlar ancak iddialarla karşı makul bir savunma yapamamışlardır.

Basında geniş yankı uyandıran ve çeşitli tahliller yapılan Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıklamaları aslında askeriyenin ''güvenlik – terör, laiklik – şeriat'' tehlikesi ve dini cemaatler hususunda herhangi bir bakış açısı değişikliğini ifade etmemektedir. Bizce değişen tek şey üsluptaki yumuşamadır.

Geçtiğimiz yıl içerisinde büyük bir katliama tabi tutulan, mazlum Filistin halkının önemli liderlerinden, cihadın ve şehadetin kutlu simalarından, Abdülaziz Rantisi'ye şehadet yıldönümünde Allah'tan rahmet ve mağfiret dileriz. Ey şehid Yolun yolumuzdur ve asla bu yoldan dönmeyeceğiz.

RABBİM ŞEHİDLERİN YOLUNDA AYAKLARIMZI SABİT KIL (AMİN)

Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği, adaletin tesis edildiği bir ülkede yaşama umudu ile hepinizi 85. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu