Konya'da 96. Başörtüsü Eylemi
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 96. hafta basın açıklamasını yine Kayalıpark meydanında yaptı.
Platform adına açıklama yapan HEDA-DER genel başkanı Muammer Durmaz şunları söyledi:
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 96. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Rahman, Rahim Allah'ın adıyla
Görmedin mi? Fil halkına Rabbin ne yaptı? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi. Onlara pişmiş balçıktan taşlar attılar. Böylece Rabbin onların yenilmiş ekin çöplerine çevirdi. (Fil Suresi)
Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;
Bugün 4 Temmuz. Dünyanın üzerine kara bir bulut gibi çöken Amerika'nın kuruluş yıldönümü" Kuruluşu, kan ve katliamlarla dolu olan Amerika, o zamandan günümüze kadarki dönemde de kuruluşu amacı olan sömürü ve katliam ilkelerine sağdık kalmış; yeryüzünün değişik coğrafyalarında işgaller gerçekleştirmiştir. Amerika'nın kanlı yüzünü görmek isteyenler, kuruluş sürecinde sergilemiş olduğu Kızılderili katliamı ile günümüzdeki Irak, Afganistan ve Pakistan işgallerine bakabilirler. Arada kalan Amerikan tarihinin merak edenler ise, başına ve sonuna bakmak suretiyle arada kalan boşluğu doldurabilirler. Amerika'nın, dünyaya ''demokrasi'' adı altında sunduğu, yeni dünya vizyonu; insanlığa huzur getirmedi, getirmeyecekte. Son dönemde yaşanan gelişmeler bunun şahididir. İslam ümmetinin ve ezilen diğer milletlerin, Amerika'dan öğreneceği hiçbir şey yoktur. Bundan dolayı insanlık sırtına yapışmış bu keneden bir an önce kurtulmalıdır. Ancak dikkat edilmeli ve yeni kenelerinde oluşmasına müsaade edilmemelidir.
Bu haftaya darbe, andıç ve komplo tartışmalarıyla girildi. Göbeğinde bir albayın bulunduğu ve bir çok askeri erkânın da isminin karıştığı, darbe taslağının gazete sayfalarına yansımasından sonra ülke, demokrasi, yargı, sivil anayasa gibi ana maddelerde bu tartışmaya eklendi. Komuta kademesine sivil yargı yolunun gözüktüğü yeni kanun teklifi, toplumda olumlu bir etki oluşturmuştur. Bu gelinen nokta, adaletin tesisi adına önemlidir. Kaldı ki askeri yargının hiyerarşik sistemi içerisinde, kendinin üstlerini yargılaması, onlar hakkında adil bir hüküm vermesi ne kadar gerçekçidir. Ayrıca 82 anayasasından kaynaklanan genelkurmay başkanının yargılanması ile ilgili boşluk, yeni bir düzenleme ile çok rahat doldurulabilir. Başbakanın veyahut meclisin kararıyla gerektiğinde genelkurmay başkanı da yargılanabilir. Cumhurbaşkanın bile yargılanabildiği bu ülkede, genelkurmay başkanının yargılanabilmesi ile ilgili boşluk gerçekten komik düşüyor. Ancak askeri vesayet sisteminin hâkim olduğu muz cumhuriyetlerinde var olan bu ayıptan kurtulmak, adaletin sağlanması noktasında önemli bir gelişme olacaktır.
Ülkemizin emekli darbecilerinden netekim paşanın anılarında gururla ifade ettiği, türbanlı öğrencilerin üniversiteye girişinin yasaklaması için yaptığı gayretli çalışma, aslında bir övünç sebebi değil kendisi için bir utançtır. Halkın iradesine darbe vuran, masum insanların gözaltında kaybolmasına ve pek çok masumun hapishanelerde çürümesine neden olan bir süreci başlatan, adamdan gururla anlatabileceği güzel bir anı beklenemezdi. Yıllar önce şehrimizde 2. ordu kurmay başkanlığı görevindeyken, düzenlenen bir mitingde halkın, netekim paşanın kırmızıçizgilerini aşması durumunda helikopterden el bombası ve makineli tüfeklerle müdahale etmeyi göze alması, netekim paşanın şahsında, darbecilerin nasıl bir zihin yapısına sahip olduklarını gözler önüne sermektedir.
Gün geçmiyor ki ülkemizde bir hak ihlali yaşanmasın. Antalya'da düzenlenen başörtüsü eylemine katılanların çocuklarıyla gelmesi bir suç kabul edilip, haklarında mahkûmiyet cezası istenmiştir. Bu ne menem bir akıl tutulmasıdır. Eğer yasal bir gösteri söz konusuysa katılanların velayeti altındaki çocuklarıyla gelmeleri, kaldırımda yürümeleri ve Lunapark'a gitmeleri kadar normalken, böyle bir mahkûmiyet talebi: Yargıya yuvalanmış fanatik laikçilerin hukuktan yana olmayıp, bilakis adalet taliplerine karşı, darbe vurmak için fırsat kollayan gladyatör misali, nasıl bir düşmanlık ruhu taşıdıklarını göstermektedir. Ancak bilinmelidir ki karanlığın en koyu olduğu an aydınlığa en yakın andır.
Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği, kurdun koyun postuna bürünmediği, hırsızın bekçi yapılmadığı, zulmün ve fitnenin yok olduğu bir dünyada yaşama umudu ile Hepinizi 97. Haftada direnişimizin kalbi Kayalıpark'ta aynı saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU