Konya'da 99. Başörtüsü Eylemi

Konya'da 99. Başörtüsü Eylemi

Konya inanç özgürlükleri platfomu üyeleri 99. kez kayalıpark meydanında buluştu.

Platform adına basın açıklaması yapan Ahmet Yılmaz şunları söyledi:

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 99. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Rahman, Rahim Allah'ın adıyla

İnanan kadınlara söyle. Bakışlarını kıssınlar. Irzlarını korusunlar. Süslerini göstermesinler. Ancak kendiliğinden görünenler hariç. Başörtülerini de göğüslerinin üzerine salsınlar. Süslerini kimseye göstermesinler" (Nur Suresi 31. Ayet)

Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle. Örtülerini üstlerinden salsınlar. Onların tanınıp incitilmemesi için en güzel olan budur" (Ahzab Suresi 59. Ayet)

Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;

Ülkemizin üzerinde karanlık oyunlar tezgâhlamaya çalışan toplum mühendisleri, senaryo üretmede, yeni oyunlar yazmada bir hayli zorlanıyor olsalar gerek. Ya hayal ve tasavvur güçleri zayıf ya da yeni figüranlar bulmakta zorlanıyorlar. İhtimaldir ki: ''Denenmiş ve başarılı olmuş oyunların tekrarı daha garantilidir.''diye de düşünüyor olabilirler. 28 Şubat'ın klasikleri haline gelmiş olan oyunlar, farklı figüranlar tarafından, yeniden sahnelenmeye çalışılmaktadır. Uzun zamandır, değişik vesilelerle, ekranlara çıkartılan, bilindik bir marka haline getirilmeye çalışılan; eski milliyetçi, Papa sanığı Ağca'nın uzatmalı nişanlısı, eski komünist bir İtalyan kocayla evli, Rabia Kazan'ın fecaatleri öncekileri aratacak şenaattedir.

Türkçe Kur-an meallerini okuyarak Kur-an'da başörtüsünün olmadığı sonucuna varan bu müptezel, naylon müçtehidenin Ergenekon sanıklarının da yazdığı bir gazetede yazıyor olması, ona gazeteci kimliği kazandırmaktadır. Bu durum gösteriyor ki: Ülkemizde gazeteci olmak, yazacak bir köşe kapmak için, okuduğunu doğru anlamaya gerek yoktur. Okuduğu bir metni bile anlamaktan aciz figüranların, başrole yükseltilmesi, toplum mühendislerin içine düştükleri açmazı gözler önüne sermekte ve bir gerileme olarak değerlendirilmektedir.

Yeni oyunların tezgâhlanmaya çalışıldığı şu günlerde, düşük karakterli kişiler üzerinden, Müslümanlara saldırmaya çalışanlar ortadadır. Fakat tehlikeli bir başka oyun: Muhalif duruşu olan, haksızlıklara ve zulme karşı bulunan herkesin karanlık güçlerle ilişkileri bulunduğu intibasını uyandırmaya çalışan propagandalardır. Yerli ve evrensel şer güçler, Müslümanlara yapılan haksızlıklara karşı çıkanları, terörist olarak damgaladıkları gibi; uydurdukları hayali yapılanmalar ve hayali ilişkilerle, Müslümanları şer güçlerle birlikte göstermeye çalışıyorlar. Müslüman halkımız, bu oyunların hiçbirine gelmeyecek uyanıklıkta ve basirettedir.

Afrika kıtasının karanlığına bir ışık olmaya çalışan İslami gayretler, değişik sebeplerle yok edilmeye çalışılmakta, sömürgenin devamı olan Hıristiyanlaştırma gayretleri, olanca vahşetiyle devam etmektedir. Nijerya'daki bir camiye yapılan bombalı saldırı ve İslami eğitim alan çocukların katledilmeleri, emperyalizmin çirkin ve vahşi yüzünün Afrika'daki çağdaş tecellisidir. Olayın faillerini şiddetli bir şekilde Tel'in ediyor, yapılan baskı ve zulümlerin, Kıta Afrikası'nda da İslami mücadeleyi engelleyemeyeceğini ve dirilişimizi durduramayacağını ilan ediyoruz.

Tepkisel reflekslerin, devamlı bir direniş haline dönüşmemesi, uzun vadede zalimin zulmüne gizli bir destek ifade eder. Hassasiyetlerin geçiciliğini gözlemleyen zalimler, zulümlerini zamana yayarak, maksatlarına ve hedeflerine adım adım ulaşmak isterler ve istemektedirler de. Emperyalizmin her türlüsüne olan direnişimiz ve duyarlılığa çağrımız, Çeçenistan olaylarında da devam etmektedir. Unutmak ihanettir! Ertelemek gaflettir! Halkımızı ve yetkilileri Çeçenistan'daki zulme karşı daha duyarlı olmaya ve sonuçlar alacak tepkiler göstermeye davet ediyoruz. Zalim Putin'in ülkemize yapacağı ziyareti tel'in ediyor, onunla yapılacak olan görüşmelerin mazlum çeçen halkını görmezlikten gelmek olduğunu bildiriyoruz. Hiçbir menfaat ve rant zalimin elini sıkmaya değecek kadar büyük değildir. Bu böylece biline ve gereği yapıla"

Özgürlüğün resminden ve ona ait tüm sembollerden dahi korkanlar. Baskı ve zulümlerini semboller üzerinde de yoğunlaştırmaktadırlar. Ülkemizde özgürlüğün sembolü olan başörtüsüne düşmanlığın bir benzeri de Gazze'de, Siyonist, İşgalci, Terörist İsrail tarafından, uçurtma düşmanlığı olarak ortaya çıkmıştır. Onlar istemese de özgürlük hem sembolleriyle hem de hakikatleriyle var olacak ve onların yüreklerinde kahredici bir hüsran olarak kalacaktır.

Ve şahitlikleri sembollerin, Mahkeme-i Kübra'da çok daha büyük olacaktır.

Allah'ın kitabının muharref ellerle tahrif edilmeye çalışılmadığı, zulmün ve zalimin adının adalet kisvesiyle anılmadığı, hakkın hak, hakikatin hâkim olduğu bir dünyada yaşamak umudu ile" Hepinizi 100. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU