Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

“Kul”luğa isyan!

Bugün birileri Allah’a kulluğa isyan ediyor; ben ise, kula kulluğa isyan ediyorum. Bizim inancımızda “Kul’a kulluk yoktur.” Biz ancak Allah kul oluruz. Resulüne ise ümmet! Birilerinin kulluğa isyanı, aslında Allah’a isyan, haşa O’na meydan okumadır ve onların sonu ebedi hüsrandır. Transhümanizm konusuna geri dönecek olursak, bu kavram aslında açıkça Allah’ı inkârdan öte Allah’a ve kulluğa isyan anlamına gelen Şeytani bir bakış açısını ifade ediyor. Bu “Hüman”, aslında “Deccal”i modelliyor. Yapay zeka ve internet, bu Şeytani oyuncunun elinde ateşten bir at ve kılıca dönüşüyor adeta. Yeni insan; insan, hayvan ve makine karması ve ötesi bir şey.

Transhüman Babies” projesi Tüp bebekten daha fazla bir şey. İnsanlar ve hayvanlar için, bitkilerin kendi arasında döllenme değil, artık, insan hayvan, hayvan-bitki arası canlı formlardan karma türlerden söz ediliyor. Daha önce yazmıştım: Tavşan gibi üreyen, koyun gibi büyüyen, sincab gibi bir sindirim sistemi ve beslenmeye sahip, ama insan gibi zekaya sahip bir canlıdan söz ediyoruz. Suni ve yapay dölleme, zayıf ceninlerin izalesi yoluyla doğum kontrolü, aynı cinsiyetten üreme gibi konular da bu çerçevede bu yapıların gündeminde. Cesedinden alınacak küçük bir parça ile o canlıyı yeniden üretmek mümkün. Herhangi bir kişiyi sanal ortamda simule de edebileceksiniz.

Maalesef bizim ne ilahiyatçılarımız, cemaat yapıları, vakıf, dernek, oda, sendikalarımız, üniversitelerimiz böyle “gereksiz” konularla ilgilenmiyorlar. Bırakın fütüristik bir bakış açısını, mevcut durumu derinlemesine anlamak, akıl yürütmek için bile bir çaba yok. Var olanı tekrarlamak ve bilim adına önlerine konan mönüyü okumak ve tekrarlamaktan öte çok da fazla bir şey yaptıkları yok. En sıradan kelami bir konuda bile tartışan insanlardan, materyalist bir bakış açısı ile Fıtrat’a karşı savaşma iddiasındaki bu çevrelerin komplo ve kirli oyunları ile baş edecek bir bilgi ve cesaretten söz etmek bugün çok mümkün değil. Bu insanlar daha sanal parayı bile anlayamadılar. Hâlâ enflasyonla faiz arasındaki ilişkiyi, ya da kağıt para ile gerçek değer arasında farkı bile günlük hayatta kendi aramızda dengeleyebilecek bir yapı oluşturamadık. 

Öte yandan; FBI bize UFO’lardan söz ediyor. Elon Musk Ay’a, Merih’e gitmekten, Uzayda yerleşim bölgeleri kurmaktan söz ederken, gerçek olan bir başka şey var ve onu kimse çok da fazla konuşmuyor: Alçak irtifa uyduları ile uzak, 5G’lerle yeryüzü siber oligarklar tarafından işgal ediliyor. Onlar bir yandan da Neuralink’ler ve Chip taktıkları canlıları birer Siborg’a dönüştürüp uzaktan kumanda etmenin yollarını arıyorlar. Sahi HAK-İŞ ve MEMUR-SEN bu konuda ne düşünüyorlar!.

Aslında bugün, hep ötekileri eleştirmek yerine, “İslam insanı”nı yeniden tanımlamamız gerekiyor. Günümüzde “İslam insanı” büyük ölçüde kendi değerlerine yabancılaştı. Din, ahlak ve gelenekten uzaklaşarak BİREY’leşerek, batılıları taklit ettiği için de onlara söyleyecek fazla bir sözü kalmadı.

Onlar aslında insin Şeytanlaşmış şekline bürünerek Cehennemi satın alıyorlar bu yaptıklarıyla. Birileri de bunlara yardım ederek bunların gittikleri yere gidiyorlar. Oysa Şeytan onlara yalan söyledi. Onları cennet vadi ile cehenneme götürmektedir. Aşıcıların ölüm korkusu yayarak, sağlıklı bir hayat vadi ile peşlerine taktıklarını ölüme sürükledikleri gibi!

Onlar bu kafada ilerledikleri sürece, CoVID, aşı, 5G, Starlink, Neuralink, İstanbul sözleşmesi, ‘Fahişe ve türevleri’nin derin bağları, Öjenik Hareket, Transhümanizm, Great reset, Neuralinki, bunlar arasındaki ilişkiyi anlayamayacaklar. Onların hedefi insan bedenini ruhdan soyutlayarak onu Siborg’a dönüştürmek. “Şeytanın ordusu”na asker yapmak. Bunlar, insanın, “beden akıl, ruh ve imanı” arasındaki bağı kopartmak istiyorlar. Bu yaptıkları hakikatin bilgisine karşı savaş açmaktır. İnsanı “yaratılış gayesi”nin dışına çekerek, “heva ve hevesleri, haz ve ihtirasları”nı harekete geçirerek Şeytani bir egemenlik için kendi egemenlik ve otoritelerinin altına almak isteyen bir komplo ile kaşı karşıyayız. Kontrol edilebilir dünya için, Öjenik hareket, yani insan üremesinin sınırlandırılması gerekiyor. Onun için aileye düşmanlar, onun için kısırlaştırmadan söz ediyorlar, onun için yıllar öncesinden Öjenik hareketi başlattılar. Kontrol edecekleri insanlar için Chip, Neuralink ve Transhümanizm’den söz ediyorlar. Onun için CoVID ve Aşı komplosunu üretmiş olabilirler mi?. Bunlar olmadan Great reset olamazdı çünkü. 

Batıda henüz tam bir “insan” tanımı yok. Ruhu tanımlayamıyorlar. Tanımladıkları insan DNA, hücreler, enzimler, hormonlardan oluşuyor. Enerji üretiyor. Kan kemik, et, sinir sistemi var. Düşünebiliyor. Mesela “akıl, nefs, can, ruh ve beden” arasındaki ilişki, “Melek, Cin, Şeytan” etkisi anlaşılamıyor. İnkar bir şeyi değiştirmiyor. Ve tabii Allah, başlangıç, son, Cennet, Cehennem tasavvuru da yok bunlarda. Ölümsüzlükten, genetik kopyalamadan, kodlamadan, beyni kopyalamaktan ve aktarmaktan söz ediyorlar. Kaza, kozmik ya da tabi bir afet, mesela bir gök taşı, volkan, bir kopuş her zaman mümkün. Dünyada sayısını bilmediğimiz canlılar var. Bunlarla etkileşim. Bunları nasıl kontrol edeceksiniz ve kontrol dışı bir süreçle nasıl baş edeceksiniz. İnsan bu oyunda, çılgın bir laborantın üzerinde deney yaptığı tek hücreli bir yaratıktan ya da bir böcekten farksız adeta. 

Batı insanı bugün gerçek bir “iman”a sahip değil. “Pagan bir geleneği” “sentetik bir inanca” dönüştürdü. Kendini bir yandan bu sentetik dine, öte yandan “Antik Yunan” düşüncesine yasladı. Ama aslında o “din”i de o “tarihi ve mitoloji” de yine 1700’lerde yeniden yorumladı. “Coğrafi keşifler” aslında insanın insana zulmünün zirve noktası idi. Dini, ekonomisi ve siyaseti, bilimi, sanatı bu kan deryası üzerine inşa edildi. Homo Sapiens insanı “1” ise, (Öncesi “0”) Fransız devrimi sürecindeki İnsan “2”dir. Transhümanizm ise insan “3”dür. Bunu daha farklı bir şekilde kategorize de edebiliriz. Belki de Transhümanizm’i insan “5” olarak tanımlamak gerekebilir. Homo Sapiens’ten, Homo Economicus’a, oradan Homo Politicus’a ve oradan bugüne, “insan” yeniden tanımlanıyor. Psikoloji eğer hormonal dengelerin ürünü ise ve her şey genetiğimizde kayıtlı ise, insan DNA’sı ile Şempanze DNA’sı arasında büyük bir fark olmadığına göre(!), Transhümanizm lobisi için insan, hayvan, makine karması bir kombinasyonda bütün bunlar “nesne” ise, o zaman da bu nesneleri istedikleri gibi yeniden tanımlayabilirler. Biz bu kirli oyunun neresindeyiz? Dünya nereye gidiyor? Yeni bir mitolojik çağa mı giriyoruz? Ve Şeytan bu işin neresinde! Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 747 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar