Lal Mescidi hala kırmızı

Lal Mescidi hala kırmızı

Bağımsız kaynaklara göre kadın çocuk dâhil 2000 kişinin öldüğü Pakistan’daki Lal Mescidi baskını üzerinden bir yıl geçmesine rağmen vahşetin kanlı izlerini taşıyor

Pakistan özel güçlerinin İslamabad'da düzenlediği kanlı Lal Mescidi (Kırmızı Mescit) rengi yeşile dönüştürülse de, orada namaz duranlar havada asılı duran korku ve ölüm kokusunu duyuyorlar. Bölge sakinlerinden Abdurrahman, "Ne zaman oraya namaz için gitsem, görünmez bir korku duyuyorum. Sanki orada başka bir şey var görülmeyen ancak hissedilen" diyor.

Pakistan güçleri 3 Temmuz 2007'de Kırmızı Mescit diye bilinen Lal Mescidini ve 2 medresesini kuşatarak cami imamlarını ve takipçilerini muhasara altına almışlardı. Muhasara cami imamlarının sert başkan karşıtı kampanyalarıyla artan gerilim sonrasında da silahlı çatışmaya dönüşmüştü.

Bir hafta sonra camiye giren birlikler, resmi kayıtlara göre, cami imamı Mevlana Abdülreşit Gazi dahil 103 kişiyi öldürmüştü. Bağımsız kaynaklar operasyon sırasında cami içinde bulunan kadın ve çocukların da öldüğünü doğrulamıştı.

15 yıldır caminin cemaatinden olan Abdurrahman, dökülen kanın ve ölenlerin yüzlerinin uykusunu kaçırdığını söylüyor. Abdurrahman şöyle devam ediyor: "Operasyon arkasından günlerce uyuyamadım. Gözlerimi kapadığımda her şey geri geliyordu. Bu vahşete neden olanlar uyuyabiliyorlar mı bilmiyorum."

Kanlı operasyonun ardından hükümet mescidin rengini yeşile çevirse de, çevre sakinleri hala rengin kırmızı olduğunu düşünüyor. "Dökülen kanı göremezseniz de kalbiniz hissediyor" diyorlar.

İslamabad'da çalışan bilgisayar programcısı Fahad Hüseyin, ceset kokusunun zihninden silinmediğini söylüyor. Hüseyin, "Bir yıl geçmesine rağmen, sanki dün olmuş gibi geliyor. Ölünceye kadar bundan kurtulabileceğimi sanmıyorum" diyor.

Gizlenen adalet

Mescidin cemaatinden diğerleri gibi yerel bir kolejde öğrenci Sabohi KHanum da vahşi operasyonun hala yankılandığını hissediyor. KHanum sözlerini şöyle sürdürüyor: "İnsanlar hala Kırmızı Mescit öğrencilerinin çığlıklarını duyuyor. Çocukların ve kadınların kömürleşmiş cesetleri hala gözümün önünde". KHanum'a göre, adalet yerini bulup ölenlerin ruhları huzura kavuşana kadar bu çığlıklar toplumun kulaklarında çınlamaya devam edecek.

Hükümet, 12 asker dahil 103 kişinin öldüğünü söylüyor. Ancak bağımsız kaynaklara göre ölü sayısı 1500 ile 2000 arasında. Ülkenin en büyük İslamcı partisinin ele geçirdiği rapora göre, "fısıltı operasyonu"nda ölenlerin sayısı 4 binin üzerinde. Basında yer alan raporlara göre, operasyonda kimyasal ve fosforik silahlar dâhil her türlü donanım kullanıldı.

Kırmızı Mescit'te olanların sorumluları adalet önüne getirilinceye kadar ülkenin her yerinde başka Kırmızı Mescitler olmaya devam edeceğini söyleyen Khanum şöyle açıklıyor: "Kırmızı Mescit operasyonunu düzenleyenlerin hepsi koltuklarındayken mazlumlar adaleti ancak intikamda görebiliyor. Pervez Müşerref dâhil tüm sorumlular yargılanmalı. Aksi halde intihar saldırıları asla sona ermeyecek".

Geçtiğimiz pazar düzenlenen intihar saldırısında çoğu polis 20 kişi ölmüştü. Bilgisayar mühendisi Fahad, toplumdaki birçok kesimin sorumluların adaletten kaçmasına yardımcı olduğuna inanıyor. Fahad, "Faillerin ellerini bağlamak sivil toplumun göreviydi ancak hepimizi sessiz kaldık ve gözlerimizi kapadık. Bir ikisi hariç tüm dini partiler sessizce seyretti. Politik çıkarları uğrayan milyonları sokaklara dökenler neden Kırmızı Mescit kurbanları için sokağa çıkmadılar?" diyor.

Çürümüş siyaset

Uzmanlar ve politikacılar Kırmızı Mescit katliamının gölgesi Pakistan'ın bölünmüş siyaseti üzerinde asılı. Karaçi'den politika uzmanı Saccad Mir, "Dehşet verici operasyon sadece ülkenin siyasetini değiştirmekle kalmadı aynı zamanda Amerikan karşıtı düşünceyi de muazzam boyutlara taşıdı" diye açıklıyor.

Mir, Kırmızı Mescit vahşetinin faturasının Başkan Pervez Müşerref destekçisi adaylara Şubat'taki seçimlerde kesildiğini söylüyor. Mir, "Yapılan vahşet, sivil toplumu hatta solcuları bile hükümeti lanetlemesine neden oldu. Pakistan halkı onları reddetti" diyor.

Milli Birlik üyesi ve köşe yazarı Ayaz Amir, Kırmızı Mescit'in büyük etkisine şahit olanlardan:"18 Şubat seçimlerinden önce, Kırmızı Mescit'in Müşerref destekçisi partilerin hezimetinden bu kadar büyük rol oynayacağını düşünmezdim. Seçim kampanyası için sokaklara çıktığımda gördüm ki insanlar patlamak üzere".

Kuzeydoğudaki Chakwal Milletvekili Amir'e göre Kırmızı Mescit operasyonu Müşerref ve destekçilerinin en büyük hatası. Amir'in "Pakistan halkının gözlerini açtı" sözlerine politika uzmanı Mir'de katılıyor. Mir, hükümetin hafızalardan operasyonu silmek için mescidin rengini kırmızıdan yeşile çevirme çabasını beyhude olduğuna vurgulayarak "Rengi değiştirerek hafızaları silemezsiniz" diyor.



timetürk