Ortadoğu'nun karmaşık coğrafyasında, dağlık bir bölgede yer alan ve Lübnan, İsrail ile Suriye'nin buluştuğu bir noktada Şebaa Çiftlikleri.

İsrail askerlerinin 2000 yılında Güney Lübnan'dan çekilmesi ardından bile, Hizbullah'ın, işte bu bölgedeki durum nedeniyle çarpışmaya devam ettiği söyleniyordu.

Önümde, İsrail'in kontrolü altındaki, yaklaşık 21 kilometre karelik Şebaa Çiftlikleri'ne uzanıyor, aramızda dikenli teller var.

Yolun aşağısında Lübnan ordusu yeni bir mevzi oluşturdu.

Arkamızda kalan tepedeyse Birleşmiş Milletler gözlem noktası var. Hizbullah ve Lübnan hükümeti Şebaa Çiftlikleri'ni geri istiyorlar.

Ama Birleşmiş Milletler bu toprak parçasının aslında Suriye'ye ait olduğunu savunuyor.

Yakınımızdan aceleyle bir çoban geçiyor, koyunlarının çevredeki mayın tarlasına girmemesi için telaşlı.

Şebaa Çiftlikleri'nde toprağı olup olmadığını soruyorum; vadinin öte yakasına doğru bağırıyor, Şebaa Köyü'nde ailemin toprağı var diye bağırıyor.

Şebaa, daha çok Sünnilerin yaşadığı bir yer, pek Hizbullah kalesi gibi görünmüyor. Ortalıkta Hizbullah'ın bayrağı yok.

Ateşkesin ilan edildiği iki hafta öncesinden bu yana, bölgede İsrail topçu ateşinin durmadığı anlatılıyor ama, halen Şebaa'da konuşulan başlıca konu bu değil.

Belgeler toplanıyor

Bölge yetkilileri, geçen hafta Beyrut'tan, en kısa zamanda bu çiftliklerin Lübnan'a ait olduğunu kanıtlamak için olabildiğince çok sayıda belgenin toplanması isteği geldiğini söylüyorlar.


Talep köy meydanında hoparlörlerle duyurulmuş ve birkaç saat içinde bu topraklarda hak iddia edilen 500 ayrı belge sunulmuş.

Yerel idare binasında bazıları 19. yüzyıldan kalma Osmanlı belgeleri olan resmi evrakın fotokopileri dikkatle sıralanmış.

Şebaa muhtarı Ömer El Zuheri, bütün bu belgeleri Kofi Annan'a iletilmesi beklentisiyle Beyrut'a göndermiş:

''Birleşmiş Milletler devreye girmiş olduğu için Şebaa Çiftlikleri'nin Lübnan'a ait olduğunu vurgulamak ve sahiplerine geri verilmesini sağlamak için, yeni bir başlangıç olabilir bu.''

Yolun biraz aşağısında evinin terasında oturan Muhammed Dibrayim de, ''en kıymetli malı'' diye nitelediği, ailesinin Şebaa Çiftlikleri'nde toprak sahibi olduğunun kanıtı olduğunu söylediği belgeleri gösteriyor: Önceki kuşakların bu topraklar için ödediği vergilerin makbuzlarını.

Ancak bu bölgede sınırlar, sömürge güçlerince acele içinde çizilmişti.

Şebaa Köyü her zaman Lübnan'ın bir parçasıydı ama İsrail, bu toprakları 1967 yılında Suriye'nin kontrolü altındayken ele geçirmişti.

Muhammed Dibrayim, toprakların Suriye'ye ait olduğu şeklindeki Birleşmiş Milletler görüşüne katılmıyor; burada tek bir Suriyelinin bile toprağı bulunmadığını, tapu senetlerinin uzun yıllar öncesinden kalma ve kendilerine ait olduğunu söylüyor.

Şebaa Çiftlikleri'nin statüsü hala çözümsüz. Topraklar sıkı denetim altındaki İsrail askeri bölgesi içinde.

Suriye, Lübnan'ın egemenlik haklarını desteklediğini belirtiyor ama henüz kendi toprak iddialarından vazgeçmiş değil.

Hizbullah da, bu küçük ama stratejik toprak parçası Lübnan'a geri verilinceye dek, İsrail işgaline karşı direnişin sürüp gideceğini vurguluyor.