Lübnan'da söz düellosu

Lübnan'da söz düellosu

Hizbullah lideri Türk askerinin de konuşlanacağı güney bölgesi için 'Savaşçılarımız ve direnişimiz her yerde' dedi. Nasrallah'ın istifasını istediği Sinyora, 'Silahlara el koyma yetkisine sahibiz' yanıtını verdi

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, Beyrut hükümetine posta koymasının ardından Türkiye'nin de asker göndermeye hazırlandığı Lübnan'ın güneyinde var olduklarını ve ortadan kalbolmaya da niyetlerinin olmadığını söyledi. Başbakan Fuad Sinyora'yı Amerikan kuklası olmakla suçlayıp istifaya davet ettiği El Cezire televizyonundan yayımlanan açıklamasının ikinci bölümünde, Hizbullah'ı silahsızlandırma amacındaki genişletilmiş BM Geçici Gücü (UNIFIL) ahalisine mesajlar verdi. Nasrallah, örgütün silahlı kanadını kastederek "Lübnan'ın güneyinde askerden arındırılmış bir bölge yok. (İslami) Direniş, Litani Nehri'nin güneyinde ve Lübnan'ın genelinde mevcuttur. İsrailli yetkililerin halkına, Hizbullah'ı Lübnan'ın güneyinden çıkardığı ve bir daha buraya gelmesine izin vermeyecekleri yönünde yalanlar atmasına üzülüyoruz" diye konuştu.


'Savunmamız engellenemez'
Savaşın başladığı 12 Temmuz'dan önce herkes tarafından bilinen gözlem noktalarını 14 Ağustos'taki ateşkesle birlikte ortadan kaldırdıklarını belirten Nasrallah, "Şu an sınırdayız. Kimse kendi topraklarımızda bulunmamızı, toprağımızı, vatanımızı, onurumuzu savunmamızı engelleyemez" ifadesini kullandı. BM'nin 1701 sayılı kararınca onlarca yıl sonra güneye 15 bin asker gönderecek olan hükümetle Hizbullah arasındaki mutabakat sadece gerillaların açıktan silah taşımamasını öngörüyor.


'Eleştiriler normal'
Nasrallah açıklamasının ilk bölümünde ise Sinyora'yı savaşta ülkeyi savunmamakla suçlayıp istifaya çağırmıştı. Sinyona dün Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'le görüşmesi sonrasında Nasrallah'a cevap verdi: "Eleştiriler normal, dekmokratik bir ülkeyiz. Meclis güvendikçe hükümet işbaşında olacak. Litani'nin güneyini ordunun ve devletin kontrolü altına almaya çalışıyoruz. Ordu silahla dolaşmanın yasaklanması ve bu silahlara el konulması konusunda tüm yetkiye sahiptir." Sinyora, ülkeyi savunmadığı suçlamasına da "Çekilmenin devam etmesi için siyasi savaş yürütüyoruz. Kimse bunu küçümsemesin" yanıtını verdi.


'Savaş suçu' diyenlere yanıt
İnsan hakları örgütleri ise ateşkesin birinci ayında hem İsrail hem Hizbullah'ı savaş suçu işlemekle itham etti. Uluslararası Af Örgütü, İsrail'in yoğun ihlallerinin Hizbullah'ın sivilleri hedef almasını haklı kılamayacağını belirterek, "Hizbullah'ın İsrail kentlerine saldırması ve sivilleri hedef alması savaş hukukunun ihlalidir" dedi. Hizbullahlı milletvekili Hasan Fadlallah, suçlamaları reddederek, "Eylemi İsrail başlattı. İsrail saldırısıyla nasıl mücadele etseydik? Güllerle mi? Direniş, Hayfa'yı, Daniye'nin (Beyrut'un güneyi) bombalanmasına karşı bombaladı" dedi. İsrail'in 1300 sivili öldürdüğü 34 günlük savaşta Hizbullah'ın attığı 4 bin füzeyle 43 İsrailli sivil ölmüştü.


AFP