Mahçupyan: 'Evet' Oylarının oranı En fazla Yüzde 52

Mahçupyan: 'Evet' Oylarının oranı En fazla Yüzde 52

Karar yazarı Etyen mahçupyan, 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliği teklifine "Evet" diyeceklerin oranının en fazla yüzde 55 olduğunu savundu

. "Bugün seçim olsa AK Parti’nin oyu ortalama 51.5 gözüküyor. Hepsi Evet dese ve buna MHP seçmeninden ve diğerlerinden gelecek puanlar da eklense azami 55 ediyor" diyen Mahçupyan, "Oysa AK Parti’den en az 3 puan 'Hayır' çıkacağı görülüyor. Yani azami Evet oyu yüzde 52 olabilir" ifadesini kullandı.

Etyen Mahçupyan'ın "Kararsızlar hangi tarafta?" başlığıyla yayımlanan (16 Mart 2017) yazısı şöyle:

Referandumda çıkacak sonucun büyük ölçüde kararsızların son kertede nasıl dağılacağına bağlı olduğu giderek belirginleşti. Bugün itibariyle her biri yüzde 40-43 arasında dalgalanan iki karşıt blok ve bunların ötesinde de 15-20 arasında kararsız ya da tercihini belirtmek istemeyen bir kitle var. Saha çalışmalarında bulgulara güvenilirliğin de artı veya eksi 2.5 puan oynadığı düşünüldüğünde, bütün meselenin kararsız oylarda biteceği açık…

Dolayısıyla birçok gözlemci, kararsızların daha ziyade “Evetçi” mi yoksa “Hayırcı” mı olduğu konusunda kafa yormakla meşgul. Bu alanda iki yaklaşımdan söz edebiliriz ve birinde “Evet”, diğerinde “Hayır” eğilimi lehine çıkarsama yapmak mümkün.


 
***

Karasızların daha ziyade “Hayırcılardan” oluştuğunu öne sürmeyi mümkün kılan iki gösterge var. Birincisi niteliksel… İçinde bulunduğumuz siyasi ortam ve medyanın hali “Evet” demenin daha kolay olduğu bir atmosfere işaret ediyor. Hatta bizzat Cumhurbaşkanı, “Hayır” diyenlerin darbeci ve hain olduklarını hemen her gün tekrarlıyor. OHAL altında yaşarken, yani bir kararname ile örneğin işinizden olabilecekken çıkıp Hayır diyebilmek o kadar kolay değil ve birçok kişi anketörlerin karşısında gerçek tercihini beyan etmemiş olabilir. İkinci gösterge için Metropoll’ün şubat çalışmasındaki bir soruyu örnek alabiliriz. Referandumun sonucu sorulduğunda yüzde 54 Evet, 32 Hayır çıkacağı tahmin edilmiş. Oysa referandumda nasıl oy kullanılacağının cevabı 44-43 Evet şeklinde. Yani bir 10 puanlık grup, kendisi Hayır diyecek olsa da Evet çıkacağını öngörüyor. Bu durum toplumun bir “Evet” atmosferinde yaşadığını ve bunu muhtemelen baskı olarak algılayanların olacağını ima ediyor. Dolayısıyla kararsız olduklarını söyleyenlerin de bu ortamın etkisi altında aslında Hayır olan tercihlerini gizlediklerini öne sürmek mümkün…

Buna karşılık kararsızların daha ziyade “Evetçilerden” oluştuğunu düşündürten ilginç gözlemler var. Konda ve Metropoll’ün aynı döneme ait (Şubat başı) iki saha çalışmasını mukayese ettiğimizde, her iki şirketin de aynı oranda Hayır oyunu bulduğunu (yüzde 43) ama Evet oylarında yüzde 5 fark olduğunu görüyoruz (Konda 39, Metropoll 44). Her iki şirket de herhangi bir siyasi partiye hizmet vermiyor… Yani rakamlarla oynama ihtimali yok. Her iki şirket de bu alanda köklü birikime sahip ve saha tanımını benzer şekilde yapıyorlar. Bu durumda yüzde 5’lik fark nasıl açıklanabilir?

Acaba gündemin de etkisiyle Evet vermekle kararsızlık arasında gidip gelen bir yüzde 5’ten mi söz ediyoruz? Eğer böyle bir ihtimal varsa ölçümlerde karşımıza çıkan yüzde 5’in gerçekte belki de üç misli bir kitlenin o an sahaya yansıması olduğu iddia edilebilir. Çünkü bu ölçülen 5 puanın dışında aynı ikilemi yaşamakla birlikte her iki ankete de Evet veya kararsızım diyenler de bulunacaktır. Öyle ki her ölçümde toplamın bir bölümü Evet derken diğerleri kararsız kalmakta ancak her ölçümde kimin Evet dediği ya da kararsız kaldığı değişmektedir... Buradan hareketle halen kararsız olarak ölçülen yüzde 15-20’nin en az üçte ikisinin Evet eğilimli olduğu tahmini yapılabilir.

***

Bu çok kritik bir durum… Çünkü bugün seçim olsa AK Parti’nin oyu ortalama 51.5 gözüküyor. Hepsi Evet dese ve buna MHP seçmeninden ve diğerlerinden gelecek puanlar da eklense azami 55 ediyor. Oysa AK Parti’den en az 3 puan Hayır çıkacağı görülüyor. Yani azami Evet oyu yüzde 52 olabilir… Öte yandan eğer kararsızlar içinde Evetçiler daha fazla ise bu Evetçilerin içinde de gizli kararsızlar olduğu anlamına gelir…

Kısacası her şey kararsızlar içinde hangi tarafın daha ağır bastığına, bu kişilerin sandığa gidip gitmeyeceklerine ve eğer sandığa giderlerse nasıl bir ruh hali içinde olacaklarına bağlı.