Margarinin 7 Gerçeği Ne Kadar Gerçek?
Margarin reklamıyla margarin hakkında 7 gerçekten sözediliyor ve margarin özendiriliyor. Peki gerçek öyle mi? Uzmanlar, bu tezleri çürütüyor
Taylan Kümeli, Selahattin Dönmez ve Neşe Erberk gibi simalar margarin reklamında boy gösteriyor şu sıralar. Onlar 7 bilimsel gerçekten yola çıkarak margarini özendirirken; Yeni Aktüel dergisine konuşan uzmanlar, bu tezleri çürütüyor..
1- BİTKİSEL YAĞ İÇERİR
Prof. Dr. Ahmet Aydın: Evet doğru, ama bu bir üstünlük değil! Margarinlerde kullanılan hammadde konusu da oldukça karışık. Ülkemizde yetişen ayçiçeği, soya ya da kanola yağını mı kullanıyorlar, belli değil. Soya yağının içinde ne oranda genetiği değiştirilmiş organizma olduğu hakkında da hiçbir bilgi verilmiyor. Prof. Dr. Kenan Demirkol: Dedem hayvani bir besin olan tereyağıyla beslenmiş ve tam 117 yaşında ölmüş. Babam ise bitkisel yağların kullanıldığı Vita yağını yermiş. Kendisi 59 yaşında öldü. Yani babam; ömrünün yarısını margarine hediye etmiş oldu.
2- KOLESTEROL İÇERMEZ
Prof. Dr. Ahmet Aydın: Doğru ama bu iyi bir özellik değil. Kolesterol; D vitamini, erkeklik hormonları, kadınlık hormonları, diğer hormonlar ve safra asitlerinin ana maddesidir. Eğer diyette yeteri kadar almazsanız, vücudun doğal olarak oluşturduğu kolesterol üretimi artar ve bu; vücuttaki mikropsuz iltihap maddelerini de artırır. Bu iltihap maddeleri de başta kalp hastalığı ve kanser olmak üzere bir yığın kronik hastalığa yol açar. Prof. Dr. Kenan Demirkol: Kolesterol, vücudumuzun ürettiği hormonların temel yapıtaşıdır. Bir besinin hiç kolesterol içermemesi; çok sağlıklı olduğu anlamına gelmez.
3- TRANS YAĞ BARINDIRMAZ
Prof. Dr. Ahmet Aydın: Yanlış! Trans yağlar azalmıştır ama sıfıra inmemiştir. Prof. Dr. Muammer Kayahan: Yeni teknolojiden yararlanılarak üretilen margarinler, trans asitleri içermemeleri nedeniyle hidrojene yağların kullanıldığı margarinlere kıyasla daha az sakıncalıdır. Ancak hiçbir diyetisyenin, yeni teknoloji ürünü margarinleri, özellikle de kalp-damar sağlığı açısından sakıncasız olarak niteleyeceğini sanmıyorum. Prof. Dr. Kenan Demirkol: Toplum, trans yağ tehlikesi konusunda bilinçlendiği için margarinlerdeki trans yağlar ortadan kaldırıldı. Ama bu durum hepsinde geçerli değil! Sanayi tipi margarinler hala aynı şekilde üretiliyor. Diyetisyen Fatmagül Yılmaz: 'Margarin tamamen sağlıklı hale geldi' gibi bir yargıya kapılmak sakıncalıdır. Bu noktada bir diyetisyenlik ilkesinden söz etmek istiyorum. Bir ürünle ilgili yenilik ve gelişmelerin dikkatle izlenmesi, elbette ki önemlidir. Ancak bu konulara dikkatle yaklaşılması, yeniliklerin abartılı bir şekilde aktarılmaması ve halkın kafasının karıştırılmaması gerekir. 'Trans yağlar tamamen sıfırlandı' gibi bir sonuca varmak doğru değil. Kızartma ve pişirme sırasında da trans yağ oluşumuyla ilgili bazı kaygılar var. Daha da önemlisi; bu gelişmeler Türkiye'de üretilen bütün margarinleri kapsamıyor ve özellikle sanayi margarinleri henüz bu teknolojik gelişmelerin dışında.
4- BESLENME ÇEŞİTLİLİĞİ SAĞLAR
Prof. Dr. Ahmet Aydın: İyilerin yanında kötünün olması bir çeşitlilikse, doğru! Diyetisyen Fatmagül Yılmaz: Margarinlerin zaten özellikle fırıncılık ve fast-food alanında çok yaygın kullanımı yüzünden, margarin tüketirken tüketicileri miktar konusunda hep uyarırız. Bu ürünler nedeniyle yeterli miktarda katı yağ tüketiminin zaten oluştuğunu dikkate alarak, tüketicilerin dikkatli ve genel olarak yağ tüketimi konusunda bilinçli davranmasını sağlamaya çalışırız. Prof. Dr. Kenan Demirkol: Bisküvi satın alıyorsunuz, üstünde hidrojenize nebati yağ yazıyor. Bitkisel diye düşünüyorsunuz ama bu; eşittir margarin! Hiç mutfağa sokmasanız bile yeterince margarin tüketmiş oluyorsunuz zaten! Prof. Dr. Muammer Kayahan: Toplumlarda yaygınlık gösteren kimi riskli hastalıklarla, fertlerin gıda tüketim alışkanlıkları arasındaki ilişkiyi saptamak üzere, bugüne kadar ulusal ve uluslararası düzeyde sayısız araştırma yapılmış. Ulaşılan sonuçlara göre; söz konusu hastalıklar yönünden tüketilen gıdalar arasında yemeklik yağ çeşit ve miktarı daima birinci derecede sorgulanmıştır. Bu çalışmaların sonucu olarak da, Amerikan Kalp Birliği tarafından sağlıklı yağ tüketimi için bir reçete geliştirilerek yayımlanmıştır. Bu reçeteye göre; günlük tüketilen yağın üçte birini mutlaka zeytinyağı, ikinci üçte birini ayçiçeği ve benzeri tohum yağları ve eğer zorunluysa son üçte birini de katı yağ veya margarin oluşturabilmektedir. Diğer taraftan vücuda alınan günlük enerjideki yağdan kaynaklanan pay ise; yüzde 15-30 arasında olmalıdır. Bu arada önemli hastalıklar yönünden irdelendiğinde, aşırı doymuş yağ tüketimi özellikle kalp-damar sağlığı yönünden ciddi bir risk oluşturur.
5- İÇİNDE OMEGA VAR
Prof. Dr. Ahmet Aydın: Bu kadar çok Omega 6 alındığında, Omega 6/Omega 3 oranı müthiş bir şekilde artıyor. Omega 3/Omega 6 dengesizliği ise; şişmanlık, diyabet, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, müzmin yorgunluk, kanser ve osteoporoz (kemik erimesi) gibi son yıllarda müthiş artış gösteren çok sayıda müzmin hastalığın oluşumunda son derece önemli bir paya sahip. Prof. Dr. Kenan Demirkol: Sanki marifetmiş gibi Omega 6 ve Omega 3 içeriğinden söz ediliyor. Geçen yıllarda Dünya Sağlık Örgütü; toplumları fazlasıyla Omega 6 tüketimi konusunda uyardı. Çünkü, fazla Omega 6 tüketimi kalınbağırsak, meme, pankreas kanserlerine neden olabiliyor. Diyetisyen Fatmagül Yılmaz: Margarin hangi yağ kaynağından yapıldıysa, bu yağ asitleri miktarı ona göre farklılık göstermektedir. Toplum tarafından bilinen bu yağ asitlerinden Omega 6 grubu; bitkisel kaynaklı olup, sıvı yağlarda bol miktarda bulunmaktadır. Diğer grubu oluşturan Omega 3 yağ asitleri yönünden zengin olan bitkisel kaynaklı yağ alternatifleri de oldukça fazladır. Bu nedenle Omega 3 eklenmiş veya eklenmemiş margarin tüketmeyi, fayda açısından ikincil bir konu olarak ele almakta yarar vardır.
6- A VE D VİTAMİNİ İÇERİR
Prof. Dr. Ahmet Aydın: Margarinciler yaptıkları kimyasal ve fiziksel işlemlerle yağlarda bulunan doğal vitaminleri tahrip edip, daha sonra içine bir-iki tanesini koyuyor. Sonra da bununla övünüyor. Halbuki doğal yağda, bunlar da dahil onlarca vitamin var. Diyetisyen Fatmagül Yılmaz: Yağ elde edilmesi sırasında vitaminlerin bir kısmı zarar görür veya kaybolur. Bu nedenle bütün ülkelerin gıda tüzüklerinde yasal olarak A ve E vitaminlerinin sıvı yağlara ve margarinlere eklenmesi gerektiği belirtilmiştir. D vitamininin margarinlere eklenmesi koşuluysa, ancak güneş ışınlarından yararlanılması zor olan ülkeler için geçerlidir. Çünkü D vitamini günde 15 dakika direkt güneşe tabi kalındığında yeteri kadar sentezlenir.
7- BİR ENERJİ KAYNAĞIDIR
Prof. Dr. Ahmet Aydın: Bir enerji kaynağı olduğu doğru ama kötü bir enerji kaynağıdır. Diyetisyen Fatmagül Yılmaz: Günlük enerji gereksiniminin sağlanmasında; normal koşullarda yağların oranının yüzde 30-35'i geçmemesi, yağ kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve doymuş yağlarla margarinin yüzde 8'den, tekli doymamış yağ içeren yağların yüzde 17'den, çoklu doymamış yağ içeren yağların ise yüzde 10'dan fazla tüketilmemesi gerekiyor. Bir zeytinyağı ülkesi olduğumuz dikkate alınırsa; margarin tüketim oranını istenen sınırlar içinde tutmak Türkiye'de kesinlikle mümkün.
(Sabah)