MAZLUMDER'den O Hotel Hakkında Rapor
Bodrum Bardakçı Koyunda 1996 yılından beri hizmet veren "Hotel Mavi Kumsal" adlı otele 01.06.2008 tarihinde yaptıkları rezervasyon sonucu tatil için giden...
Bodrum Bardakçı Koyunda 1996 yılından beri hizmet veren "Hotel Mavi Kumsal" adlı otele 01.06.2008 tarihinde yaptıkları rezervasyon sonucu tatil için giden, Fakat Başörtülü olduğu için alınmayan Merve Aydın'ın, eşi Ahmet Aydın ve küçük çocuklarının uğradıkları, insan hakkı ihlali üzerine taraflarla görüşmek üzere MAZLUMDER İZMİR Şubesi yetkilileri Muğla ili Bodrum ilçesine 05.06.2008 tarihinde olayla ilgili gözlemlerde bulunmak amaçlı gitmişlerdir. Ve yapılan Gözlemler sonucu oluşturulan İnceleme raporu:
EŞİ BAŞ ÖRTÜLÜ OLDUĞU İÇİN BODRUMDA OTELE ALINMAYAN BİR AİLENİN YAŞADIKLARI İNSAN HAKLARI İHLALİ İNCELEME RAPORU
09/06/2008
OLAY
Bodrum Bardakçı Koyunda 1996 yılından beri hizmet veren "Hotel Mavi Kumsal" adlı otele 01.06.2008 tarihinde yaptıkları rezervasyon sonucu tatil için gelen Ahmet Aydın, eşi Merve Aydın ve küçük çocukları uğradıkları, insan hakkı ihlali olarak kabul ettikleri olay (03.06.2008 tarihinde Zaman gazetesi haberi) üzerine taraflarla görüşmek üzere Muğla ili Bodrum ilçesine 05.06.2008 tarihinde gidilmiştir.
AMAÇ
Gazete haberinin önemli bir insan hakkı ihlali içerdiği, ayırımcılık ve ötekileştirmenin ülkemizi ve dünyamızı yaşanamaz hale getireceği endişesiyle olayın yerinde ve taraflarla görüşülerek aydınlatılması varsa bir insan hakları ihlali bunun teşhir edilmesi yetkili makamların tarafsız bir inceleme raporu ile bilgilendirilmesi derneğimizin erekleri arasındadır.
GİRİŞİM VE TARİH
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği İzmir Şubesi başkanı Mustafa Kaylı ve dernek üyemiz A. Kadir Tiril ile 05.06.2008 tarihinde saat 5:30 da İzmir'den Bodrum'a hareket edilmiştir.
YAPILAN GÖRÜŞMELER
Söz konusu olayın geçtiği Bodrum Bardakçı koyundaki Hotel Mavi Kumsal'a gidilerek otel müdürü Erdal Özadalı ile görüşme talebimiz resepsiyona iletilmiş toplantı halinde olduğu bilgisi verilerek bir miktar beklememiz istenmiştir. Otel lobisinde konuk edildik. Bir müddet sonra otel görevlilerinden, olayın ilk muhataplarından Kerem Kuy gelerek heyetimizi karşılamış, geliş amacımız kendilerine ifade edildikten sonra aşağıdaki bilgileri vermiştir.
Resepsiyonist Pelin Gürel, resepsiyona gelen iki kişi ve bir çocuklu ailenin rezervasyon yaptıkları ve ücretini ödedikleri bilgilerin doğru olduğu ancak kuralları gereği alamayacaklarını kendilerine ilettiğini çıkan tartışma üzerine kendilerinin geldiğini söylediler. Müşterileriyle bizzat ilgilendiğini açıklamalarda bulunduğunu,
-Turizm Acentelerine otelleriyle ilgili sözlü ve yazılı bilgilendirmede bulunduklarını, baş örtülü aileleri kabul etmediklerini,
-Turizm Acentesinin bu uyarıyı kaale almayarak yada unutarak rezervasyon yaptığını, ancak kurallarından taviz veremeyecekleri bu nedenle kendilerini kabul edemeyecekleri,
-Otellerinin belli bir toplum katmanına, belli bir ticari potansiyele hitap ettiğini, yerli ve yabancı turistleri ağırladıklarını, onların rahatları için böyle bir karar aldıklarını,
-Kararlarının politik olmadığını, müşteri portföylerinin böyle olduğunu, açık, üstsüz dolaşanların olduğunu, örtülü insanlardan duydukları rahatsızlıkları otel idaresine bildirdiklerini, aslında mütedeyyin müşterilerin de bu yaşam tarzından rahatsız olacakları,
-Kendilerinin mağdur edilmeyecekleri, bu gecelik başka bir otel bakacaklarını, ücretinin kendilerine ödeneceğini, turizm acenteleriyle belli obsiyonlarla çalıştıklarını ödedikleri ücretin gerekli yazışma yapılarak yine kendilerine ödeneceğini,
-Arkadaşları olup daha önceden gelip otele yerleşen ancak eşi baş açık olan başka bir ailenin olduğunu, onlar da ayrılmak isterse o ailenin de parasının, otel ücretinin ödeneceğini kendilerine bildirdiklerini,
-Eşi baş örtülü olduğu için alamayacaklarını, bu kurallarından taviz veremeyeceklerini yinelediklerini ifade ettiler.
Müşteki hanımefendinin kıyafet tarzı nasıldı sorumuz üzerine
-Hanımefendi modern görünümlü ancak başörtülüydü, çarşaf veya peçe türü bir şey yoktu dediler.
-Otel internet sitesinde mevcut olan "Tesisimiz Tesettürlü misafirler için uygun değildir" ifadesinin ne zaman eklendiğini sorduğumuzda "yeni eklendi" dediler.
Görüşmemiz devam ederken otel müdürü Erdal Özadalı geldiler. Tanışma ve geliş amacımız özetle ifade edildikten sonra konu hakkında şu bilgileri verdiler.
-Müşterilerine gerekli açıklamayı görevli Kerem Kuy beyin yaptığını, kendisinin daha sonra geldiğini, bu tutumun kesinlikle politik olmadığını 1997 den beri bu kararı aldıklarını ve uyguladıklarını, belli bir ticari potansiyele hitap ettiklerini, onların rahat etmesi için gayret sarf ettiklerini,
-Daha önce haşemayla havuza girenlerin olduğunu, havuzun hijyenik, steril olması gerektiği, bu durumdan yerli ve yabancı turistlerin rahatsız olduğunu, şikayetlerini otel yönetimine ilettiklerini, bu tür müşterilere diğerlerinin kuşku ve titizlikle yaklaştığını,
-Yemekhanenin havuz alanına baktığını, kimi müşterilerin üstsüz dolaştıklarını, bu durumda farklı yaşam tarzlarının çeliştiğini, buna göre tercih yapmak zorunda kaldıklarını,
-Bu tutumlarını yazılı olarak bağlantılı oldukları Turizm acentalarına bildirdiklerini, amaçlarının müşterilerinin rahat etmelerini sağlamak olduğunu,
-Hatanın turizm acentesinden kaynaklandığını rezervasyon yapan vatandaşımızın böyle bir durumla karşılaşmasını arzu etmedikleri ve üzüldüklerini,
-Ancak böyle bir refüzenin onlar açısından rahatsız edici olmasını anlayışla karşıladıklarını müşterilerin emniyete giderek şikayetlerini yaptıklarını,
-Kendilerine kesinlikle kötü davranılmadığını, yer ve maddi telafi için gerekli teklifleri yaptıklarını,
-Amaçlarının ayırımcılık olmadığını, ticari bir kaygı ile hareket ettiklerini, alternatif turizme olumlu baktıklarını, dindar insanların da rahat edeceği tatil ortamlarının olması gerektiğini, bir çok yerde alternatif otellerin de olduğunu, insanların yaşam tarzına elbette saygılı olmak gerektiği,
-Otelleriyle ilgili yasal ve bürokratik sorunların olduğunu, gazetelerde çıkan haberlerin tam manasıyla doğru olmadığını, Bodrum'un kıyı şeridinin genelde bu durumda olduğunu, "beyaz evler operasyonu" ile ortaya çıkan usulsüzlüklerin herkesi zor durumda bıraktığını, eksik mevzuatların yerine getirilerek gerekli müracaatların belediye ve turizm müdürlüğüne yapıldığını ifade ettiler.
-İnternet sitesinin yeni bölümlerin restorasyonu nedeniyle yenilenmediğini, "açıklama" metninin zorunlu olarak siteye konulduğunu, eleştiri yanında tebrik tepkileri de aldıklarını, bundan sonrası için müşterilerini bilgilendirmede daha titiz davranacaklarını, "Tesisimiz tesettürlü misafirler için uygun değildir" cümlesinin tanıtım sayfasına konulduğunu bildirdiler.
-Mağdur müşterilerin emniyet müdürlüğünden saat 12:30 dolayında ayrıldıklarını, kendilerinin emniyete sonradan gittiklerini saat 03:00 dolaylarında da kendilerinin ayrıldıklarını söylediler. Müşterilerin kalış yerlerini kendi tercihleri ile yaptıklarını belirttiler.
-Gerekli yazışmaların başlatıldığını, müştekinin ödediği paranın kendilerine geri iade edileceğini yinelediler.
AHMET AYDIN İLE GÖRÜŞME
Hak ihlaline uğradıklarını düşünen Ahmet Aydın ile 05.06.2008 tarihinde erken saatte Bodrum'dan ayrılmak zorunda olduklarını bizleri bekleme imkânlarının olmadığını ancak telefonla konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayacağını, söz konusu gazetede yazılanların (karakolda sabahladılar ifadesi dışında) doğru olduğunu,
-01.06.2008 tarihinde saat 21:00 de otele vardıklarını resepsiyonda rezervasyonlarına bakıldığını, bilgilerin doğru olduğunu ancak eşimin baş örtüsü nedeniyle alamayacaklarını söylediler.
-Rezervasyonu www.gezisitesi.com üzerinden yaptıklarını, ücretlerini ödediklerini, kendilerine herhangi bir ayrıcalıklı bilgi verilmediğini, bu durumun çok açık bir haksızlık olduğunu, ayırımcılık olduğunu, buna hakları olmadığını otel yöneticilerine, Ahmet Kuy'a söylediklerini,
-"Eşiniz baş örtülü olduğu için alamadıklarına" dair bir yazı istediklerini otel yöneticilerinin böyle bir belge vermediklerini,
-Emniyete suç duyurusu ve şikayet için gittiklerini, bu tür ayırımcılıkların ülkemizde yaşanmaması ve yaşatılmaması gerektiği amacıyla davrandıklarını,
-Saat 02:00 ye kadar emniyette kaldıklarını şikayetçi olduklarını, gerekli ifadelerin alındığını, konunun adliyeye intikal ettiğini, emniyet birimlerinin kendilerine iyi davrandıklarını,
-Turizm müdürlüğüne de sorunun bildirildiğini, mülki amirlerin gerekli alakayı gösterdiklerini,
-Otelin daha önce Birleşik Arap Emirliklerinden gelen bir aileye de aynı şekilde davrandıklarını, ilkelerini bildirdikleri, eşyaları ile birlikte dışarı çıkardıklarını otel yöneticileri bize anlattılar (heyetimize de bu örneği anlattılar),
-Tatil için geldiğimiz bir kıyı tatil ilçemizde, herkese açık olması gereken bir otelde ayırımcılığa uğramış olduk. İnsanların kılık kıyafetlerinden dolayı kınanmaması gerektiği, uygulamanın ayırımcılık olduğunu, hiç kimseye yapılmaması gerektiğini,
-Herkesin rahatça seyahat etmesi, konaklaması, rahat etmesi, düşüncelerinden, inançlarından dolayı kınanmaması gerektiğini ifade ettiler.
Eşlerinin bu duruma tepkisini sorduğumuzda
-Eşim elbette çok üzüldü. Sakin karşıladı. Kendileri yöneticilerle hiç muhatap olmaya gerek görmedi. Birlikte haklarımızı aradık dediler.
E-RESMİ KURUMLARLA GÖRÜŞMELER
Saat 15:30 da Bodrum Kaymakamı Abdullah Kalkan ile görüşmeye gidildi. Kaymakamın Muğla'ya gittiği, makamında olmadığı bilgisi verildi. Oradan emniyet müdürlüğüne gidildi. Emniyet müdürü Yılmaz Özden ile görüşme talebimiz sekreterliğe iletildi. Emniyet müdürlüğüne Muğla valisinin geleceği bilgisi üzerine heyetimizle, gerekli bilgileri vermek amacıyla Emniyet müdür yardımcısı Ertan Sarıkaya ilgilendi.
-Olayın doğru olduğu müştekilerin ifadelerinin alındığını, eşlerinin baş örtüsü nedeniyle otele alınmadıklarını, ödedikleri ücretin verilmediğini, şikayetçi olduklarını söylediler. 02.06.2008 tarihi itibariyle şikayet konusu savcılığa intikal ettirildi. Emniyetten ayrılışları saat 12:00 den sonra idi. Otel yöneticilerini beklediler, geç kaldıkları için müştekiler emniyetten ayrıldılar.
F-SONUÇ
Heyetimiz olayın taraflarını dinlemiş herhangi bir değerlendirme yapmayı konu yargıya intikal ettiği için uygun görmemiştir. Ancak otelin İnternet sitesine konulan "AÇIKLAMA" başlıklı yazı ile "Tesisimiz tesettürlü misafirlerimiz için uygun değildir" spot cümlesinin bir hukukçu marifetiyle kaleme alındığı, yöneticilerin bu çerçeveye dikkat ederek konuştukları intibaı uyandırmıştır. Olay, ayırımcılık boyutlarını genişletme eğilimine neden olacağı endişesi vermiştir.
İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği
Mustafa Kaylı A. Kadir Tiril
İzmir Şube başk. üye