MAZLUMDER'den TBMM'ye Çağrı
Fransanın; Libyaya karşı başlattığı gayri ahlaki askeri müdahalesine, Birleşmiş Milletler bünyesinde müdahaleye destek veren ülkelerin dalga dalga katılması...
Libya''ya yönelik silah ambargosunu denetleyecek NATO deniz gücünde TSK unsurlarının da görev almasını öngören tezkerenin TBMM Genel Kurulu''nda görüşülmesi ve Libya''ya askeri gemilerin gönderilmesi konusu üzerine MAZLUMDER Genel Sekreteri Şerife Gül ARIMAN TBMM önünde bir basın açıklaması yapmıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Çağrı
Birleşmiş Milletlerin Libya'ya yönelik aldığı askeri müdahale kararının, TBMM ve dışındaki siyasiler tarafından tartışıldığı şu günlerde, tartışma merkezine Libya'daki Türkiyeli işadamlarının kayıpları odaklı bakılması ve yeniden imar olacak Libya'nın üzerinde yatırımcı rolümüzü, taşeron olmaya bırakmanın doğru olup olmadığı tartışmalarına çekmek ve Libya'da yaşananları bu pencereden değerlendirmek insani ve ahlaki değildir.
Fransa'nın; Libya'ya karşı başlattığı gayri ahlaki askeri müdahalesine, Birleşmiş Milletler bünyesinde müdahaleye destek veren ülkelerin dalga dalga katılması, Libya'nın geleceği açısından endişe vericidir.
Irak, Afganistan ve Somali örneklerinin daha hafızalarda canlı anıları bulunurken bu müdahalenin insani amaçlı olup olmadığı dünya kamu vicdanında rahatsızlık verecek kadar önemli bir sorundur.
Türkiye'nin başlatmış olduğu ve halen sürdürme şansını yitirmediği hakemlik rolü daha akılcı, daha ahlaki ve daha insancıldır. Bugün bahsettiğimiz endişeleri merkeze çekerek ülke kamuoyunu müdahaleye hazırlayan kapitalist düşünce ile verilecek kararlar, zararlı bir işin ilk adımını attırmaktadır.
Libya'ya yapılacak askeri müdahale zalim diktatör Kaddafi'nin halkına karşı yapmış olduğu müdahaleden daha insani değildir. Bu müdahalede zarara uğrayacak olan Irak ve Afganistan' da olduğu gibi sivil yaşam alanları ve halk olacaktır.
Oluşacak savaş bütçesinin, ileride fiili olarak işgal edilecek olan Libya'nın doğal zenginliklerinden elde edilecek ganimet ile karşılanacak olması da Libya halkından çalmaktan öte bir anlam taşımamaktadır.
Sivil bir inisiyatif olarak, kamuoyu vicdanını seslendirerek bütün dünya emperyalizmine haykırıyoruz. Hayatını kaybeden bir insanın, hayatının geri kalan kısmını yalnız veya engelli olarak geçirmek zorunda kalan bir insanın, hayatına aç ve yoksulluk içinde korku ile giren bir insanın çektiği acı, emperyalist güçlere sadece para ve saltanat verecektir. Bu şekilde gelen özgürlük, özgürlük değildir. Emperyalist güçlerin ve taşeronlarının namlusu ile getirilmeye çalışılan özgürlüğün acı olarak tecrübesini yaşadığımız Irak, Afganistan ve Somali örnekleri ile sınırlı kalmasını istiyoruz.
Bu sebeple MAZLUMDER olarak bizim temsilcimiz olan TBMM'ne sesleniyoruz. Orada yaşayan Libya halkının yaşam hakkının kutsal, vazgeçilemez ve hiçbir kapitalist düşünceye feda edilemez olduğunu hatırlatıyor, Türkiye devletinin hiçbir şartta uluslar arası bir askeri müdahaleye dahil olmasını, destek olmasını ve dahi rıza göstermesini kabul etmediğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.