Medya Patronu Sigara İşine Girerse

Medya Patronu Sigara İşine Girerse

Aydın Doğan Tekel ihalesine girdi, ama kaybetti.

Taha Kıvanç/YeniŞafak

Bir ihalenin özel öyküsü
Aydın Doğan Tekel ihalesine girdi, ama kaybetti. Özelleştirilen Tekel'in sigara bölümünün yeni sahibi 1 milyar 720 milyon dolar ödeyen British-American Tobacco (BAT) firması oldu.



Keşke Aydın Bey beni dinleseydi. Dinleseydi, hem aylarca ismi 'sigara' gibi içenin bile olumlu bakmadığı bir nesneyle birlikte anılmayacak, hem de milyar dolarlık bir ihale için yapılan hazırlıklara milyonlarca dolar harcamayacaktı. İhaleye katılıp kazanamamanın da bedeli var ticari hayatta; ihale günü Doğan Holding hisseleri yüzde 4 düştü.



Dahası, kazanamadığı ihale yüzünden Doğan Grubu'nun görüntüsü bir miktar daha zedelendi. İhale günü, kimin kazanacağı henüz bilinmezken, bir gazetede, "Tekel ihalesine katılanların Hürriyet'e bir teşekkür borcu var" diye bağıran bir yazı çıktı.



Aydın Bey kendisini bu işe iştahlandıranlara dönüp, "Biz bu yanlışı neden yaptık?" diye soruyor mudur acaba?



Konuya ilgim kasım ayında başladı. Şu satırlar yabancınız değildir sanırım: "Bir medya patronunun sigara işine girmesi mâkul geliyor mu? Bu soruyu sana sormuyorum ey okur, muhatabım bizzat Aydın Doğan: Aydın Bey, bütün dünyanın tiryakiliği ortadan kaldırmak için mücadele verdiği zararlı bir alışkanlığın üretimini, onunla mücadele etmesi gereken medyaya sahip birinin yapması doğru mu sizce?



"Sigara paketlerinin üzerine gittikçe büyüyen puntolarla, yanına grafik ve resimler de katılarak, uyarılar yapıştırılıyor, 'Sigara öldürür' diye... Öldürücü bir ürünü medya patronu üretiyor... / Bunda bir yanlışlık var..."



O yazıda, ihalenin 'bu alanda deneyimi bulunmak' şartını yerine getirmek üzere hangi yabancı ülke şirketiyle işbirliği yapılacağı konusunda bir öngörüyü de aktarmıştım: "Almanlarla..." Aydın Bey hemen o gün gönderdiği açıklamasında beni şaşırtacağını bildirmişti.



Açıklamayı okuyalım mı: "Medya patronluğu ile sigara üretiminin birlikte yapılmayacağı yolundaki görüşünüzde sizinle mutabık değilim. / Biz Doğan Holding'de yatırım kararlarımızı dosyanın ekonomik ve hukuki çerçevesinin yanı sıra ahlakî veçhelerini de göz önünde bulundurarak alıyoruz. Bu konu halen Doğan Holding bünyesinde inceleme safhasındadır. Henüz alınmış nihai bir karar yoktur. Ancak, halka açık bir şirket olduğumuz için yasal sorumluluklarımız gereği kamuoyuna bazı açıklamaları yapmamız gerekmiştir.



"Bu arada, Rodos yol arkadaşlığımıza dayanarak şu noktayı da dikkatinize getirmek isterim. Bu projede ortağımızın Almanlar olacağını yazmışsınız. Ortağımızın kimliği ortaya çıktığında verdiğiniz bu bilginin sizi biraz açıkta bırakmasından endişe duyuyorum. / İkazlarınız için teşekkür ederim. / Selamlarımla. Aydın Doğan."



Aydın Bey'in uyarımı gerçekten ciddiye almasını o kadar isterdim ki...



Temennimin sebebini anlamanız için ihale günü Akşam gazetesinde yer alan Yavuz Semerci imzalı yazıdan bir bölümü okumanızı istiyorum.



"Bildiğim ve herkesle tartışmaya hazır olduğum bir nokta var: İhalede hangi rakam çıkarsa çıksın, Tekel'in değeri son 5 yılda düşürülmüştür. Başka bir deyişle ihalede rakam 1 milyar dolar olmuşsa, anlayın ki, Tekel 3 milyar dolardan satılacakken, değeri düşürülerek bugünlere getirilmiştir. / Bu iddiamı da ispatlayacak argümanlara sahibim."





Meğer Türkiye'de tüketici sert kutulu sigaraya kaymış; bu da Tekel'in pazar payını düşürmüş... 2004'te Tekel sert kutuya geçmek için yola çıkmış ve en kısa zamanda faaliyete geçebilecek ikinci el makine siparişi vermiş...



Bu noktada Hürriyet devreye giriyor ve bu siparişin iptaline yol açacak yayınlar başlıyor. Sürek avına dönüşüyor iş ve sonunda Tekel Genel Müdürü Sezai Ensari, yardımcıları ve Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci hakkında usulsüzlük iddiasıyla dava açılıyor."



Yavuz Semerci "Tekel ihalesine katılanların Hürriyet'e bir teşekkür borcu var" derken bunu kast ediyor işte.



Konuya yeniden girmeden önce, "Tekel'i rekabet edemez hale getirmek" ile suçlanan Hürriyet sütununa nasıl bir cevap yansıyacağını bekledim.



O cevaptan bölümler: "Yargıdan Meclis'teki görüşmelere, bilirkişi raporlarından Tokat'taki kavgalara varan süreç içindeki bir sürü gelişmeyi kamuoyuna aktarmakla, Tekel'in satışı ucuza gidecek peşin hükümlülüğü arasında bir ilişki kurulamaz; elma-armut meselesi olur. / (..) Zorlama bir bakış! / 2003 yılında Tekel'in sigara bölümünün ihalesine en yüksek teklif 1.15 milyar dolardı. / 2008 yılındaki ihale fiyatı ise pazar payının % 30'lara düşmesine rağmen 1.72 milyar dolara çıktı. / (..) Bu kadar beceriksiz işlerden sonra Tekel, Özelleştirme İdaresi ve Maliye Bakanlığı, bu fiyatı buldularsa dua etmeliler."



Beni dinleseydi Aydın Bey, ne iyi olurdu...