Merve Kavakçı'dan 4 yeni kitap
Türkiyede çok az insanın başına gelebilecek trajik bir sürecin baş aktörü olarak insanlık dışı sıkıntılara maruz bırakılan Vakit yazarı Merve Kavakçının kitapları Beyan Yayınlarından çıktı
Türkiye'de çok az insanın başına gelebilecek trajik bir sürecin baş aktörü olarak insanlık dışı sıkıntılara maruz bırakılan Vakit yazarı Merve Kavakçı'nın kitapları Beyan Yayınları'ndan çıktı
Yakın siyasi tarihimizin en dikkate değer kişilerinden biri olan Merve Kavakçı, daha önce günlük gazetelerde yer alan yazılarından oluşturduğu 4 yeni kitabıyla okuyucularının karşısına çıktı. Milletvekili seçilmesine rağmen yemin etmesi engellenen ve 'siyasi linç'e tabi tutulup sürgünde bir hayata mecbur edilen Kavakçı, yeni kitaplarıyla hem Türkiye, hem de dünya siyasetine ilişkin düşüncelerini kalıcı hale getirmiş oldu.
Merve Kavakçı'nın kitaplarının ilki "Dünyanın Güzel İnsanları" ismini taşıyor. Bu kitapta kendisi üzerinde iz bırakan insanlara dair yazılar yer alıyor. Bunların kimisi çok yakından tanıdığı, üzerinde veya yakınları üzerinde ödenemez hakları olan kişiler; kimisi kalbinde yer edinmiş değerli dostlar, kimisi de uzaktan seyredip takdir ettiği yabancılar. Hepsinin ortak özelliği ise başkalarına da tanıtılabilecek yönleri olan özel kişiler olması.
Merve Kavakçı'nın yayınladığı ikinci kitabın adı "Siyasetin Oyunu". Bu kitap, yaşadığı siyasi tecrübenin izlerini yansıtıyor. Türkiye'de statükocu egemen sınıfa karşı mücadele etmenin zorluklarını dile getiriyor. Gücünü, ülkeyi stabiliteden mümkün olduğunca uzak tutmaktan alan statükonun, bir taraftan durağanlığın değişime direnciyle boğuşmaya mecbur bıraktığını, diğer taraftan da bu durağanlığın varlığı için insanları gerekli provokasyonlarla mücadele etmeye mahkum ettiğini dile getiriyor. Merve Kavakçı'ya göre siyaset oyununun kuralları devamlı değişiyor. Sonuçta iki adım ileri bir adım geri giden bir siyaset makinesi içerisinde yuvarlanıp gidiyor ülke. Her şeye rağmen güzel şeylerin de olduğunu vurguluyor, ancak bunun bedelinin Türkiye'nin temiz insanlarına, hiç de layık olmadıkları bir şekilde ve zamana yayılarak ödetildiğini belirtiyor.
Merve Kavakçı'nın yayınlanan üçüncü kitabı şu an yaşamakta olduğu dünyaya ilişkin gözlemlerinden oluşuyor. "Batı'da Müslüman Olmak" adını taşıyan bu kitabında, içinde yaşadığımız küresel köyün bir ferdi olarak Türkiyeli eski milletvekili kimliğinin ötesinde Batı'da yaşayan bir Müslümanın kaleminden Batı'ya bir pencere açıyor ve bize çelişkilerle dolu bir Batı resmi sunuyor. Bu resme bakıp bazen kızıp bazen seviyoruz Batı'yı. Buğz edilmesi gereken gerçeklerinin yanı sıra, öz vatanımızda, İslâm dünyasında mahrum bırakıldığımız, Batı'da yaşayabildiğimiz kimi güzellikleri hatırlatıyor bize. Hem gıpta ediyor, hem de imtina ediyoruz. Bu karmaşaklığın bizim Batı ile olan ilişkimizden kaynaklanan sorunsaldan değil, aynı zamanda Batı'nın kendi içinde yaşadığı çelişkilerden kaynaklandığını da vurguluyor yazar.
Merve Kavakçı'nın son kitabı, aynı zamanda mağduru olduğu bir sorunun değerlendirmesini de yapan bir kitap. "Örtünün Altında Kalanlar" ismiyle yayınlanan bu kitap, siyasi hayatımızın en zorlu sorununun da hikayesini anlatıyor. Ülkemizdeki başörtüsü yasağının artık siyasi bir sembolden ziyade ülkedeki hukuksuz ve keyfi yasakçılığın sembolü olduğunu vurguluyor. Başörtülü öğrencilerin on yıllarca akla hayale sığmayacak muamelelere maruz kaldıklarını, bu tutum nedeniyle sadece yasağın öncelikli hedefi olan kadınlar değil, zamanla onların yakınında duran, durabilen erkekler, çocuklar, anneler ve babaların da mağdur edildiklerini vurguluyor. Bu yasak nedeniyle on binlerce insanın kalplerinin kırıldığını, yuvalarının yıkıldığını, ailelerde fiziksel ve duygusal anlamda bölünmelerin yaşandığını dile getiriyor. Başörtüsü yasağının ne ilk, ne de son mağduru olmadığını vurgulayan Merve Kavakçı, yalnız kendi kimliğinde bütün başörtülü kadınları hedef alan "Bu kadın/lar/a haddini bildirin!" sözünün yaşadığımız gezegenin en ücra köşesinden bile duyulduğuna dikkat çekiyor.
Kavakçı'nın yayınlanan dört eseri de Beyan Yayınları'ndan okura sunulmuş.
vakit